Yaşam değişirken...
Hayat yakın geçmişte hiç bu kadar zorlaşmamıştı.
Bir yandan salgın, bir yandan ekonomi, insanoğlunu ciddi bir cendereye aldı.
Tüm dünya bu cendereden çıkış yolu arıyor.
Yoksul ülkeler için çok da bir şey değişmedi.
Bu cendere asıl zengin ülkeleri etkiledi.
Hayat standartlarını kaybetmemek için çabalasalar da bunu tam anlamıyla başardıklarını söylemek mümkün değil.
ABD son 40 yıldır görmediği bir enflasyonla karşı karşıya.
Biz şerbetliyiz. Yüzde 7 bize basit geliyor. Ancak onlar için durum öyle değil.
Avrupa'nın başı en çok enerji kriziyle dertte.
4 kat artan fiyatlar ve Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle kara kara düşünüyorlar.
Eskisi gibi sömürgeleri de yok.
Enerjiye ulaşma adına hayat standartlarında ciddi bir sarsılma başladı ve bu sarsıntı büyüyecek.
Yeni bir enerji kaynağı bulamazlarsa -ki bu yakın zamanda mümkün görünmüyor- işleri zor.
Sadece Avrupa değil tüm Dünya aynı durumda.
Bu beklenen bir durumdu ama salgın beklenen durumun vehametini katladı ve erkene çekti.
Üstelik dünyayı bekleyen daha bir çok sorun var.
İklim değişiklikleri, doğal afetler de ayrı bir tehlike olarak karşımızda duruyor.
Ülkeler artık gelecek planlarını yeni krizleri de hesaplayarak yapmak zorunda.
Üstelik bu krizler, politik atraksiyonlara üstesinden gelinecek şeyler değil.
İnsanoğlu açgözlülük ve canavarlaşmayı bırakmadığı sürece daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacak.
Parayla, politik adımlarla çözemeyeceği sorunlarla boğuşacak.
Bu sorunlar en çok da zengin ülkeleri vuracak.
Mazlumların ahı aheste aheste çıkmaya devam edecek.
Aslında küresel ölçekte kartların yeniden karıldığı, yeni bir dünya düzenine geçildiğinin net emareleri bunlar.
Paranın üstesinden gelemeyeceği sorunların da oluşabileceğini salgında açıkça gördük.
Elektron mikroskobunda görülebilecek büyüklükteki bir virüs, Dünya devlerini dize getirdi.
Para salgını bitirmeye yetmedi.
Salgının bitme aşamasına geldiğini varsaysak bile bu parayla olmadı.
Virüs geçirdiği mutasyonlarla kendini bitiriyor.
Aşı falan desek de salgını bitirecek olan yine virüsün kendisi olacak.
Bu aşamada "Daha neler göreceğiz?" diye soranların, alacakları cevaplardan çok memnun olacağını sanmıyorum.
Dünya o huzurlu ve sakin günlerine dönmeyecek gibi görünüyor.
Bundan sonraki hayat, geride bıraktığımız iki yıldan daha kolay olmayacak.
Yeni dünya düzenine alışmamız zaman alacak.
Tabi alışabilirsek...
Öngörüler bir yana, yaşadıklarımız artık insanoğlunun git gide evlerine kapanacağını, dış ortamlarda hareketliliğin azalacağını gösteriyor.
Metaverse gibi şu an bize ütopik gelen yenilikler, bir süre sonra hayatımızın olağan bir parçası olacak.
Artık her şey sanal ortama taşınıyor.
Spor sanal ortamda yapılıyor, hayat sanal ortama kayıyor.
Bu da insanoğlunu robotlaştırıyor.
Allah sonumuzu hayır etsin...
