KONYA HABER
Konya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3247 %0,24
48,8293 %0,45
4.854,17 % -0,06
Ara

DEPREM + ZELZELE...

YAYINLAMA:

Türkiye 6 Şubat 2023 Pazartesi gününe büyük bir sarsıntı ve acı haberlerle uyandı.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 şiddetinde bir depremle karşı karşıya idik.

Deprem sadece Kahramanmaraş'ı değil, bütün bu bölgeyi Gaziantep, Malatya, Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Hatay, Adana, Osmaniye, Elazığ, Kilis ve bu illerin ilçelerini çok ciddi etkilediğini ve ilk sarsıntı ve artçı sarsıntıların Kayseri ve Niğde illerinde de çok fazla hissedildiği bazı binalarda hasarlara sebep olduğunu gördük.

Diğer bazı illerimizden valilerin o bölgelere görevlendirildiğini ve 4. seviye alarm ile uluslararası yardım çağrısını duyunca depremin etkisinin, hasarın yüksek olduğunu tahmin etmiştim ve fakat depremin boyutları ve hasar tahminimden çok çok fazla imiş.

Tam bu afetle mücadele ederken, yıkılan yerlerden enkaz altındakileri çıkarmaya uğraşırken 7,6 şiddetinde artçı değil ikinci bir ZELZELE/ DEPREM ile Elbistan'da karşı karşıya kalındı ki bu şekilde oluşum pek görülmüş bir şey değil, nadir de olsa başımıza geldi. Bu ikinci deprem de ayakta kalan binaları yıktı. Yüzlerce artçı sarsıntılar devam ederken Gaziantep Nurdağı merkezli 6.4 şiddetinde de artçı deprem olunca depremin yıkıcı etkisi fazla oldu.

Belki de dünyada ilk defa böylesi hiç görülmemiş biçimde arka arkaya artçı değil bağımsız iki deprem üst üste oluyor. Toplamda 11 farklı ilde yıkım ve hasara neden oldu. Bu başımıza gelen afeti asrın depremi diye nitelendiriyor uzmanlar.

Acımız çok büyük, binlerce bina yıkıldı veya büyük hasar gördü. Can kaybı var, yaralı sayısı çok fazla.

İlk andan itibaren arama kurtarma çalışmalar başladı resmi ve sivil toplum kuruluşlar hep birlik olup bu afetin yaralarını sarmaya koşuldu.

Diğer ülkelerden de arama kurtarma ekipleri yardım etmeye geldiler.

Farklı ülkelerden farklı inanç ve görüşlere sahip olsalar da İNSAN OLMAYI HATIRLADILAR VE İNSANLIK GÖREVİ olarak düşmanca tavırları bırakıp bu felakette insanca ellerini uzattılar. Maddi, manevi destek verdiler. Keşke hep böyle İNSAN OLSAK VE İNSAN KALABİLSEK…

Başa gelen bu ASRIN AFETİNDEN nemalanmaya çalışan fırsattan istifade edip milletin malını, servetini, parasını, gönderilen yardım malzemelerini çalan çakallar, sırtlanlar, ölü soyucu diye tabir edilen İNSANA BENZER MAHLÛKLARI DA GÖRDÜK. Hayır yapmayı bırakın hayra engel olanları da, yardım etmekten öte yardım malzemelerini çalanları da gördük. Bu deprem insan olanları, insan kalanları, insana benzer mahlukları da ortaya çıkardı.

Kimileri de fırsat bu fırsat deyip bel altı vurmaya çalıştı. Yalan dolan la bilgiler yapıp kaos ortamı oluşturmaya çalışanları da gördük. Fırsat bu fırsat diye üç kuruşluk malı on kuruşa satmaya çalışan satılık şahsiyetleri de gördük. Kimileri depremin şiddeti 7,4 şiddetinde diye eskimiş alimler şöyle derdi deyip 7.surenin (Araf) 4.ayeti afetle cezalandırılmayı anlatıyor bak diyerek insanları İslam'dan soğutacak bir üslupla yalan yanlış söylemlerde bulundu ki İslamla hiç alakası olmayan bir söylem bu. Halbuki depremler 7,7 ve 7.6 şiddetinde oldu.

Kimileri de hala köhne bir bakışla içki, kumar, hırsızlık, zina çoğaldı da Allah ondan depremle cezalandırdı söylemiyle depremin faturasını kişilerin günahına bağladı ki bu söylem Kur'an' a aykırı. “FATIR SURESİ 45. AYETTE: Eğer Allah insanları yaptıkları günahlar yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde tek bir canlı bile bırakmazdı. Fakat Allah belirlenmiş bir vakte kadar onlara süre tanıyor. Vâdeleri dolunca gerekeni yapacaktır. Allah, kullarını hakkı ile görmektedir."

Allah günahlara karşı hemen ceza verseydi yeryüzünde canlı kalmazdı. Mühlet verir ki acaba tevbe edip af dilerse diye.

Her oluşan depremin arkasından bu saçma sapan söylemi tekrar etmekten bıkmadılar. Bu söylemleri Kur'an'la ilgilerinin ne kadar az olduğunu gösteriyor.

Hiç bir tedbir almadan depremi kader, bu ilahi takdir, alın yazısı gibi kimi söylemlerle kayıpların faturasını Allah' a kesmek Allah' a hakarettir, suçluları aklama çabasıdır.

Deprem dünya oldu olalı var. Depremle beraber yaşamayı öğrenmeliyiz. Biz nerede hata yaptık onu öğrenmeli, ona göre tedbirlerimizi almalıyız. Teknik olarak, malzeme olarak, mühendislik olarak depreme karşı her türlü tedbiri aldıktan sonra Allah' a tevekkül etmeliyiz.

11 şehrimiz dünyada örneği olmayan bir şekilde direkt etkilenmiş yerle yeksan olmuştur. Güneydoğu Anadolu’da asrın afeti olmuştur. Anadolu’da şimdi her taraf yüreği yanık, gözü yaşlı ANA DOLU…

Hasılı kelam bugün itibariyle 41 binin üzerinde can kaybımız, yüz binin üzerinde yaralımız var. Rahmet ve sabır diliyorum. Yaralılarımıza şifa diliyorum.

‌ÇOK PAHALI BİR TECRÜBE olsa da bu afetten dersler çıkarıp bir daha yaşamamak için dersler çıkarmalıyız. Vesselam.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *