Azdavay'ın 6 asırlık yöresel kıyafeti

Kastamonu'nun Azdavay ilçesinde kadınların 600 yıldır giydiği yöresel kıyafet, Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret alarak tescillendi. Azdavaylı kadınların yöreye özgü şapka, yazma, entari, yelek, kuşak, önlük ve şalvardan oluşan kıyafeti, yaşamın her alanında kullanılıyor.

Azdavay Belediyesince başlatılan çalışmalar sonucu kadınların yüzyıllardır kullandıkları yöresel kıyafet, coğrafi işaret belgesine kavuştu.

Belediye Başkanı Osman Nuri Civelek, yöresel kıyafetin Azdavay'ın en büyük değerlerinden biri olduğunu söyledi. Coğrafi işaret sürecinde Azdavay yöresel kıyafetleriyle ilgili birçok araştırma yaptıklarını anlatan Civelek, "Bu kıyafetin 600 yıla kadar geçmişi var. O günden bugüne kadar kıyafetin taşınmış olması çok manidar. Azdavay'da yöresel kıyafet geçmişten gelen bir kültür. Bunun yanında da yeni nesiller için moda kıyafeti olarak kullanılmasını sağlamış olduk. Türkiye'de parça olarak kuşak, önlük, ceket, yelek gibi coğrafi işaretler var ama bir kıyafetin tamamına coğrafi işaret Türkiye'de bir ilk. Azdavay Belediye Başkanlığı olarak bu gururu yaşadık." ifadesini kullandı.

Kıyafetin Orta Asya'dan geldiğini ifade eden Civelek, tescillenmesinden dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi. Civelek, Azdavay yöresel kıyafetinde kadınların çok rahat ettiğini belirterek, "Günümüzdeki kıyafetlerle birçok iş yapılamaz ama Azdavay yöresel kıyafetiyle bütün işler en rahat şekilde yapılabilir. Yani tarımsal işlerde en zor şartlarda çalışma, düğünde, törende temsil etme noktasında bu kıyafet en rahat şekilde giyilebilir. Bu kıyafetle çok rahat şekilde at binilebilir." ifadelerini kullandı.

ELBİSE HER YAŞTAN KADININ İLGİSİNİ ÇEKİYOR

İlçe sakinlerinden 76 yaşındaki Fatma Bakırcı ise elbiseyi çocukluğundan itibaren severek, isteyerek giydiğini kaydederek, "Elbiseyi kendim dikiyorum. Çocuklarıma miras kalsın diye fazla fazla dikiyorum." dedi. Azdavay Belediyesinde çalışan Ayşe Köse de ilçedeki kadınların büyük bölümünün yöresel kıyafet giydiğine işaret ederek, bütün parçalarının yöredeki kadınlar tarafından yapıldığını, il dışından gelenlerin de ilgisini çektiğini söyledi.