Konya'nın tarihi şapeli zamanda yolculuğa çıkarıyor
Selçuklu Belediyesince 2012'den bu yana yerli yabancı turistlerin ziyaretine açık tutulan müzede Roma dönemine ait güneş saati, Osmanlı dönemi termometreli masa saati ve takvimler yer alıyor.
Zaman temalı müze özelliğiyle de ziyaretçilerini etkileyen yerde ilgi çeken eserler arasında, özel tasarım saatler, Osmanlı döneminde düzenlenen, genel kullanıma tanzim edilen ruznameler (günlük olayların yazıldığı defter), cep ve masa takvimleri ile resmi dairelerde kullanılan el yazma ve baskı takvim sergileniyor.
Ayrıca altın, gümüş köstekli cep saatleri, Türk Hava Kurumuna ait illere göre coğrafi ve ekonomik verilerin bulunduğu cetvelli takvim, Roma dönemine ait arkeolojik güneş saati örneği de ilgi çekiyor.
- "Yıllık ortalama 50 binin üzerinde ziyaretçi ağırlıyor"
Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, AA muhabirine, Sille'nin tarihi ve kültürel varlıklarıyla ünlü bir yer olduğunu söyledi.
Tarihi mahallenin turizmde önemli destinasyonlardan biri haline geldiğini belirten Pekyatırmacı, ziyaretçilerin doğal yapıların yanı sıra müzelerde de hoşça vakit geçirdiğini aktardı.
Pekyatırmacı, mahalledeki Aya Elena, Sille ve Sille Zaman Müzesi'nin on binlerce ziyaretçiyi ağırladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Mahalledeki mezarlığın içinde harabe durumdaki şapel, belediyemizce restore edildi. Buranın etrafı mezarlık olduğu için doğum, ölüm ve zaman kavramları anlamlı oldu. Bundan dolayı 'Tarihe Vefa' projesi kapsamında, 'Zaman Müzesi'ne dönüştürdük. Sergilenen eserler arasında Osmanlı dönemi ağırlıklı, saat ve takvim çeşitleri ile çeşitli zaman ölçü araçları yer alıyor. Buraya gelenler adeta zamanda yolculuğa çıkıyor. Yıllık ortalama 50 binin üzerinde ziyaretçi ağırlıyor. Gelenler adeta geçmişe gidiyor, anılar ve hatıralar canlanıyor. Dedelerinden gördükleri saatler, eski takvimler duygulandırıyor."
- Müzedeki usturlap ve saat ilgi görüyor
Sille Şapeli Zaman Müzesi Sorumlusu Ahmet Konuş da müzede en çok ilgi gören eserin astronomi ölçümlerine dayalı zaman sistemi usturlap olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bilgisayarın atası dediğimiz usturlap, 'yıldız yakalar' demek. Buradaki eser, Osmanlı dönemi. Çok fonksiyonlu ölçüm aleti. Bu eser ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bunun kullanımı için eğitim gerekiyor. Osmanlı döneminde bu işi yapanlara da 'muvakkit' denilirdi. Bu replika olsa da 2-3 asırlık bir kıymetli eser. Usturlabın üzerinde daireler, gök cisimlerinden hangisinde ölçüm yapılacaksa onlara göre çevriliyor. Çubuk şeklindeki dairelere ayarlanan açıların dereceleri hesaplanmak suretiyle ibadet vakitleri ile binden fazla ölçümü binde 4-5 gibi sapmayla hesaplayabiliyor.
Usturlap bilinmediği için çok ilgi görüyor. Hayvan figürleri, burçların simgeleri var. Astronomik, astrolojik hesaplamalar yapılıyor. Denizciler de kullanıyor. Yönlerini bulurken, bulundukları yeri bile saptayabiliyorlar. Bir pusula ve GPS cihazı gibi düşünülebilir. Matematiksel hesaplamaların yanında burçların insanlar üzerindeki etkilerini bile hesaplamışlar. Bunu da üzerindeki gülen, düşünceli kızgın ve kaygılı yüz ifadelerinden anlıyoruz. Çok yönlü özelliklerinden dolayı 'bilgisayarın atası' olarak adlandırılıyor."
Müzenin nadide eserlerinden, konak ve büyük kapalı mekanlarda kullanılan saatin ilgi çektiğini anlatan Konuş, "tabut saati" adı verilen eserin 160 yıldır durmadığını aktardı.
Konuş, saatin mekanik sistemiyle görenleri hayrete düşürdüğüne işaret ederek, "Kurmalıdır, anahtarları var. Müzemize geldiğinden bu yana tamir-bakım ihtiyacı olmadı. Haftada bir kuruyoruz, hala çalışıyor." diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.