Karaman'da restore edilen 6 asırlık "Hatun Hamamı" ile çevresindeki cami ve evin, mayıs ayında açılması öngörülüyor.
Karaman Kalesi'nin güney tarafında bulunan Pir Ahmet Cami, Hatun Hamamı ve Kavas Evi, 4 bin metrekare alanda Karamanoğlu ve Osmanlı dönemlerine ait üç tarihi eser olarak biliniyor.
1500'lü yıllarda Pir Ahmet tarafından yaptırılan cami, Osmanlı dönemine ait bir eser. Hemen bitişiğindeki Hatun Hamamı ise 1380'lı yıllarda yaptırılan bir yapı. Bu iki eserin yanında yer alan ve 1870'li yıllarda yaptırılan Kavas Evi de Türk sivil mimarisinin en önemli örneklerinden.
Yıllar içinde kaderlerine terk edilen bu üç eser, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarla tekrar ayağa kaldırıldı.
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, Karaman'da 2018 yılında 3 eserin restorasyon çalışmasına başlandığını ifade ederek, "Nefise Sultan tarafından 1381 tarihinde yaptırılan, yaklaşık 600 yıllık hamam, yine 1500'lü yıllarda yaptırılan Pir Ahmet Cami ve daha sonraki yıllarda yaptırılan Karaman kültüründe önemli bir yeri olan Kavas Evi'nin restorasyonunda son etaba gelindi. Açılış için hazırlık yapıyoruz." diye konuştu.
Tarihi yapıların son halleri hakkında bilgi veren Osmanlı, şunları kaydetti:
"Hatun Hamamı, tamamen toprak altındaydı. Burada bir hamam olduğuna ait eski kaynaklardan yola çıkılarak çalışma başlatıldı. 1927'ye kadar kullanılan bir hamammış. Burada tarihi yeniden ayağa kaldırdık. Üzeri toprakla kaplı, hiçbir şeyi belli olmayan hamamı, kültürümüzün önemli bir parçasını gelecek nesillere göstermiş ve hediye etmiş olduk. İlk önce kalıntı ortaya çıktı. Daha sonra aslına uygun olarak restore edildi. Camimiz ise yıllar içinde bir kaç kez restore edilmiş. Son olarak bazı yerleri yıkılmış. Duvarlarına yazılar yazılmış. Kötü bir durumdaydı. Şimdi ibadete açılacak durumda."
Osmanlı, Kavas Evi'nin ise büyük bir yangın geçirdiğini, içindeki ahşap işlemelerin büyük oranda zarar gördüğünü vurgulayarak, restorasyon ile evin içinde çok güzel ahşap çalışmalar yapıldığını, duvarlarında yer alan ahşap oymaların altında tek renk kırmızı ipek kumaş kullanıldığını bildirdi.
Evin duvarlarında, dolap ve pencere kenarlarında yaklaşık 30 farklı çeşit ahşap oyma işçiliği yapıldığını ve ipek kumaşlar üzerine çakıldığını anlatan Osmanlı, "1870'li yıllarda inşa edilen bu ev yeniden aslına uygun olarak yapıldı. Tarih ve kültürün bu 4 bin metrekarelik alanda yeniden ayağa kaldırıldığı Karaman'ın kalbinin tam odağındayız. Karaman Kalesi'nin de içinde bulunduğu bu tarihi eserleri kültürümüzün geleceğe taşınması için restore ettik, Karaman'a hediye ediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Çalışmalar için 8 milyon lira harcandı"
Osmanlı, Pir Ahmet Camisi'nin ve Hatun Hamamı'nın vakıf eseri olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu eserlerin yüzlerce yıl ayakta kalması, vakıf kültürü ve geleneğiyle sağlanmış. Pir Ahmet, camiyi 1571'de yaptırıyor ve arkasından oğulları da vakfiyesiyle caminin bakım ve onarımını yapıyorlar. Vakfiyesinde sürekli Kuran-ı Kerim okunması var. Kent içinde bir takım mallar da buraların giderlerinin karşılanması için bağışlanıyor. Hamam daha eski. Hamam 1381'de Nefise Melek Hatun tarafından yaptırılmış. Hatuniye Medresesi'nin giderlerinin karşılanması, oraya akar sağlanması için yapılmış bir eser. Bu çalışmalar için 8 milyon lira harcandı. Tamamen Vakıflar Genel Müdürlüğünün vakıf akarlarından gelen özel bütçesi ile yaptırıldı. Yani vakıf eserlerinin restorasyonu, vakıf geleneğine uygun olarak yüzlerce yıl öncesinde olduğu gibi yine vakıf akarlarıyla tamamlandı."
- "Sosyal ve kültürel alanda kullanılması için gereken çabayı gösteriyoruz"
Eserlerin mayısta Vakıflar Haftası'nda pandemi tedbirlerine uygun şekilde düzenlenecek programla hizmete açılacağını dile getiren Osmanlı, "Camimizin, Müftülüğe tahsisi yapılacak ve aslına uygun olarak ibadet hizmeti verecek. Hamamla ilgili belediye ve valilikle görüşmelerimiz sürüyor. Önemli olan buranın işlev kazanması. Yine kavas evimiz sosyal ve kültürel alanda kullanılabilecek bir alan. Buraların sosyal ve kültürel alanda kullanılması için gereken çabayı gösteriyoruz. Buranın kullanış amacında halkımızın tercihi önemli." değerlendirmesinde bulundu.
