Şeb-i Arus töreni seyircisiz yapıldı

Bu yıl “İhsan Vakti” temasıyla gerçekleştirilen Hz. Mevlana’nın 747. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri “Şeb-i Arus” programı ile tamamlandı. Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hz. Mevlâna’nın yüzyılları aşan ‘gel’ çağrısına uyarak dünyanın her yerinden, yılın bütün günlerinde bu çağrıya icabet eden herkese bu yıl uzaktan seslenmenin burukluğunu yaşadıklarını söyledi.

GEÇEN YÜZYILLAR ONUN MESAJLARINDAKİ TAZELİKTEN BİR ŞEY EKSİLTMEMİŞ

“Ne mutlu bize ki, gönüller sultanı Hz. Mevlâna, Belh’ten şehrimize gelmiş, yüzyıllardır doğuyu ve batıyı aydınlatan eserlerini burada vermiş, bütün insanlık için hoş bir sadâ bırakmıştır.” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Altay, “Hz. Pir, İslam’ın ruh köküne sıkı sıkıya bağlı biçimde aşkın, sevginin, iyiliğin ve doğruluğun kainat halısını ilmek ilmek örmüş, bütün insanlık için ama özellikle de arayış içindeki mustarip ruhlar için fizik ve metafizik hayatın değişik boyutlarını eserlerinde dile getirmiştir. Şimdi görüyoruz ki aradan geçen yüzyıllar onun mesajlarındaki tazelikten bir şey eksiltmemiş. Peygamberin ayağının tozu olmakla iftihar eden Hz. Pir, bugün de farklı kıtalarda, farklı insanların içindeki sevinç ve hikmet bahçelerinde çiçekler açtırmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.

MEVLANA ASIRLARDIR İNSANLIĞIN GÖNLÜNDE YAŞIYOR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, “Hz. Mevlana der ki, ‘Her yerde olmak gibi bir duan varsa gönüllere gir. Çünkü seni sevenler sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.’ Cenab-ı Hak, Hz. Mevlana'nın bu güzel duasını kabul etmiş olmalı ki Mevlana asırlardır insanların gönlünde yaşıyor. Onun inci gibi hikmetli sözleri dillerimizden hiç eksik olmuyor. Yorgun düşen gönüller, umut ışığını yitiren canlar, hakikate susamış aşıklar bir pervane gibi onun ışığına koşuyorlar. Konya’mızdan bütün dünyaya önce insan dersi veren Mevlana Hazretleri; yolunu kaybetmiş, pusulası şaşmış, merhamet ve vicdanını yitirmiş insanlık için bir kutup yıldızı gibi ışıldamaktadır.” dedi.

ZOR SÜREÇLERDEN ANCAK BİRBİRİMİZE İHSANDA BULUNARAK ÇIKABİLİRİZ

Konya Valisi Vahdettin Özkan, “Bu yılki törenlerin teması olan ‘İhsan Vakti’, Hz. Mevlana’nın ‘İnsan yeter ki iyilik arasın, onda kötü bir şey kalmaz.’ beytindeki ifade, ihlas, ümit ve muhabbeti ihya ederek hayatımıza ışık tutmaktadır. İnsanlığın zorlukları aşmaya çalıştığı bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğumuz ihsandır, ihsan sahipleridir. Gerçek şu ki zor süreçlerden ancak birbirimize ihsanda bulunarak çıkabiliriz.” diye konuştu.

REHBER VE MENZİL BELLİYKEN BİZ DE İYİLİK ARAYIŞIMIZDA KAYBOLMAKTAN KORKMADAN İLERLEYEBİLİRİZ

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Mevlana'nın 747 yıl önce vefat etmesine rağmen, geride bıraktığı alazların, hala bütün dünyada farklılıkları bir kapta eritecek, katılıkları yumuşatacak, neticede herkesi etrafında toplayarak ısıtacak denli güçlü olduğunu dile getirdi. Mevlana'nın sözünün dilde değil gönülde ses bulması gerektiğini vurgulayarak yeri geldiğinde başkasına iletmek için değil, her yerde bizzat yaşayıp uygulamak için öğrenilmesi gerektiğini paylaşan Ersoy, insanın daima önünde duran gerçekleri bazen fark edemediğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Hazreti Mevlana\'nın sözlerinin taşıdığı benzersiz etkinin, kelimelerin şanından değil, söyleyenin şanından kaynaklandığını unutuyoruz. Kaldı ki sözün sahibini bilmek de kaynağı bilmek değildir. Kaynağı bilmek o sözü söyleten hayatı, değerleri, sebepleri bilmektir. Mevlana'yı biliyorsak ona makam kapılarını açan yüce dinimiz İslam'ın değerlerini, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in yolunu anlıyorsak iyiliğin asla kişisel olamayacağını, arayışın bireyselde değil evrenselde sonuçlanacağını, anlamın bir, kapsamın ise hepsi olduğunu biliriz. Yol belliyken, rehber belliyken ve menzil de belliyken biz de iyilik arayışımızda kaybolmaktan korkmadan ilerleyebiliriz.”

HZ. MEVLANA ŞAİRLİĞİN ÖTESİNDE BİR HÜVİYETE SAHİP

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise, Çin'den tüm dünyaya yayılan ve bütün insanlığı etkileyen küresel salgın sürecinden geçildiğini anımsatarak, böyle bir zamanda ve atmosferde, Hazreti Mevlana'nın bu dünyadan ayrıldığı günü yad etmenin bir iftihar ve mutluluk vesilesi olduğunu vurguladı. Konya'nın bu sıra dışı yeryüzü köşesinin “kalpgahı” konumunda bir şehir olduğuna işaret ederek Mevlana'nın da bu şehrin, coğrafyanın ve dünyanın gönül erlerinden biri olduğunun altını çizen Şentop, “Mevlana sultanları etkileyen bir sultandır. Bir sufi ama bu dünyaya veda ettiği günde yalnızca Müslümanların değil Hıristiyanların ve başka inanç mensuplarının da feryat ettiği bir sufi. Onu bazı uzman araştırmacılar, ‘insanlık tarihinin en büyük mistik şairi’ olarak kabul ediyor. Kanaatimce Mevlana, şairliğin ötesinde bir hüviyete sahip. Şiir onun elinde, düşüncelerini ve ilkelerini iletmek için bir edebi form. Onun bütün sözlerinin temelinde ilahi sevgi, insanın hakikat arayışı ve sevgili Efendimize bağlılık, İslam\'ın esenlik ülkesinde bir var ve teslim olma bilinci var.” açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE TÜM DÜNYA HALKLARI İÇİN MERHAMET DOLU BİR TUTUM SERGİLEDİ

 Yeni tip koronavirüs salgınının başladığı andan itibaren Türkiye'nin, bütün dünya devletleri ve halkları için fedakar, merhamet dolu bir tutum sergilediğini aktaran Şentop, “Kimseye kabalık etmek istemem ama o süreçte bazı devletlerin başka devletlere ait sağlık ürünlerine el koymaları, bazı devletlerin birbiriyle çatışmaya girmeleri ve bazı devletlerin çaresizlik içinde yardım bekleyip aynı siyasal blokta yer almalarına rağmen uğradığı haksızlıklarla ilgili sitemleri hatırımızdadır. Bu toprakların kurucu bilgeleri, Balkanlardaki varlığımızı ve buradaki ruhu mayalayan Horasan erleri, Alperenler; Yesevi'den Yunus\'a, Hacı Bayram ve Hacı Bektaş Veli\'den Mevlana Celaleddin'e bize değerli bir miras bıraktılar. O miras şudur; ‘İnsanlık için düşünmeyi de hesaba katan iyi insan olma sorumluluğu.’ Bu sorumluluk ruhuyla hala STK’lerimiz ve devletimiz güçsüzlere, muhtaçlara, felakete uğrayanlara, darda kalmışlara merhamet ve iyilik elini uzatmaya devam ediyor ve inşallah kıyamete kadar da devam edecek.” ifadelerine yer verdi. Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun sema ayin-i şerifi icrasıyla program sona erdi. Pandemi tedbirleri kapsamında sınırlı sayıda davetlinin katıldığı programı 11 ülkeden 35 gazeteci takip etti.