KONYA HABER
Konya
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
KONYA
00:00:00
İmsak vaktine kalan
Ara
BBN Haber Taşların dilini okuyan adam; Dünyada Urartuca okuyup yazabilen tek insan

Taşların dilini okuyan adam; Dünyada Urartuca okuyup yazabilen tek insan

Dünyada Urartuca okuyup yazabilen son kişi ünvanını elinde bulunduran 1940 doğumlu Mehmet Kuşman , Urartu Krallığı döneminde M.Ö.764-734 yıllarında yapılan Çavuştepe Kalesi’nde gönüllü olarak görevine devam ediyor.

Okunma Süresi: 4 dk

Urartu Krallığı'na ait tarihi Çavuştepe Kalesi’nde gönüllü olarak görev yapan Mehmet Kuşman, 2005 yılında emekli olduktan sonra da kaleden hiç ayrılmadı. Van’ın merkezinde yaşayan ve her gün sabahın ilk ışıklarıyla yola düşen 83 yaşındaki Kuşman, 25 kilometrelik yolculuğun ardından kalede tek başına işinin başında oluyor. Urartulardan kalma kalenin ve Urartuca’nın bekçisi Mehmet dede, kaleye gelen turistlere rehberlik etmenin yanı sıra küçük taşları oyarak ürettiği Urartuca yazıtları da takı ve hediyelik eşya yapıp satıyor."Kendi çabamla öğrendim"

Mehmet Kuşman Urartu dilini nasıl öğrendiğini şöyle anlatıyor: “Ben ortaokulu bitirdikten sonra okumadım. 60’lı yılların başında askerden dönüp köye geldiğimde baktım ki İstanbul Üniversitesi’nden arkeologlar Çavuştepe’de kazı yapıyorlar. Bu çalışmalar ilgimi çekti ve bir şekilde o ekibe katıldım. Kazılardan sürekli Urartu dilinde kitabeler çıkıyordu. Çıkan tarihi eserler bende ciddi bir merak uyandırdı , İran, Irak ve Suriye'ye giderek Ururtuca yazılan kitabeleri tek tek not ettim ve 3 yıl içinde alfabeyi oluşturdum ve kendi kendime Urartuca öğrendim. Cümle kurmayı öğrenmek çok zordu onu da o yıllardaki hocaların desteğiyle başardım.”"Benden sonra Urartu dilini sürdürecek kimse yok"

1962'de başladığı bekçilik görevinde 2005'te yaş 65 olunca emekli olduğunu ve gönüllü olarak çalışmalarına devam etiğini kaydeden Kuşman, "Emekli olmama rağmen gönüllü hizmet veriyorum ve bu işi yapmayı seviyorum. Benden sonra bu yazıyı yazacak kimse yok, öğrenmek için öğrenci de gelmiyor. Oğlum öğrenme aşamasındaydı ama oda memur oldu gitti. Yine Gürpınar'da bir savcı vardı oda iyi öğreniyordu ama onunda tayini çıktı, oda buradan gitti. Bunun gibi birkaç memur daha geldi ama onlarında uzun sürmedi. Şuan hali hazırda benden sonra bu yazıları yaza bilecek, toparlaya bilecek hiç kimse yok." ifadelerini kullandı.

"Urartulular çok çalışkanlardı"

ABD'den gelen heyetin kendisini Amerika'ya davet ettiklerini, ancak kendisinin gitmediğini belirten Kurşman, Urartular hakkında şunları söyledi: "Urartular her şeyden önce çok çalışkan insanlarmış. Huri devleti yıkıldıktan sonra bunlar Nairi dedikleri küçük beyliklere bölünmüşler. Karşılarında koca Asur krallığı var. Asur devleti bunlara zulme ediyor erkekleri toplayıp köle olarak kullanıyor, ellerinde avuçlarında ne varsa alıp götürüyorlar. Kral Aramu'ya kadar bu böyle devam ediyor. Aramu hocaların deyimi ile çok iyi bir politikacıymış. Küçük gurupları idare eden yöneticileri bir araya getiriyor, onlara bir devlet kurma teklifinde bulunuyor ve teklifi küçük beylikler tarafından kabul ediliyor. Kendisi kral, Van Kalesi Tuşba adıyla başkent sınırları Van Gölü İran'da Urumi'ye Gölü, Ermenistan'da Sevan Gölü bu üç yerde küçük bir devlet kuruluyor. Nüfusta yeterli oluyor. O sırada trans Kafkaslardan buraya bir insan göçü gerçekleşiyor. Bu göçün sebebini hiç kimse bilmiyor, o sınırlar içerisine o kadar çok insan geliyor ki toprak dar gelmeye başlıyor. Kral bir ferman çıkarıyor kimin ne mesleği varsa Tuşba'ya gelsin diye. Bütün meslek sahipleri toplanıyor, biri diyor ben hayvancılıktan anlarım, kral onu dağlık bölgelere gönderiyor, biri ziraatten anlarım diyor onu ovalara gönderiyor, herkesi kendi mesleğine göre bölgelere gönderiyorlar. O zaman Urartular hiç para kullanmamışlar. Kısa sürede bunlar toparlanıyor, azda olsa Asur'a karşı duruyorlar, kral Sardur 2 dönemine kadar bu böyle devam ediyor. 2 Sardur dönemi Urartuların en parlak dönemidir. Sınırlarını baya genişletiyorlar ülkemizde Ardahan, Erzurum, Erzincan ve Malatya'ya kadar, Suriye'de Halep, Irakta Musul'u kesiyor İran'a kadar geçiyor, Urumiye'yi baya geçtikten Sonra kuzeye doğru kayıyor. 235 bin metre karelik bir toprağa sahipler, yine nüfusları 2 buçuk milyon kadar, o topraklar onlar için baya geniş oluyor artık. Ondan sonra MÖ 612'de bütün Urartu devletini ortadan kaldırdıkları gibi bütün yerleşimlerini de yakıyorlar ve Urartu medeniyeti de burada son buluyor. "diye konuştu.Neden Amerika'ya yerleşmedi?

2010 yılında California Valisi tarafından bizzat özel davetli olarak Amerika'ya davet edilen Mehmet ​​​​​​​kuş şunları aktardı," California Valisi beni davet etti gel burada 1 sene kal bütün aileni'de getirelim , her türlü desteği sağlayalım dedi ama ailem biz müslümanız, müslümanın ne işi var orada diyerek kabul etmediler."

"Çalışan demir paslanmaz"

Son olarak gençlere bir çağrıda bulunan Kuşman, "Buradan bütün gençlere sesleniyorum; telefonlara bu kadar dalmaktan vazgeçsinler, akşama kadar kahvede oturmasınlar, herkes kendine göre bir iş yapsın. Mehmet Kuşman ortaokul mezunu olmasına rağmen bunları yaptı, sizde bir şeyler yapın. Siz ahşaptan bir şey yapın, taştan bir şeyler yapın, yâda mukavvadan bir şeyler yapın. Bir atasözü vardır; çalışan demir pas tutmaz. Bu bir gerçektir, ne kadar çalışırsan o kadar yaşarsın, gençlerimizde çalışsın gelecekleri için çalışsın." diye konuştu.

Ömrünün çoğunu Urartu'ya adayan Mehmet Kuşman son nefesine kadar Urartu Krallığını anlatmaya ve Urartu dilini yaşatmaya devam edeceğini söyledi.​​​​​​​

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *