TYB Konya’da Hz. Mevlana konuşuldu
TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yazar Melahat Ürkmez’in yöneticiliğinde başlayan programda, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, “Hz. Mevlânâ bize nereye, nasıl sığınacağımızı gösterdi” dedi ve Hz Mevlânâ’nın; “Ya Hak dost! Bize ince sözler öğret de onlar merhamet etmeni sağlasın. Dua etmek de sendendir, kabul etmek de senden. Güven de sendendir, korku da senden. Yanlış söylediysek sen onu düzelt. Düzelten sensin ey söz sultanı Allah’ım!” beyitlerinin tercümesindeki yakarışla sözlerine başladı.
Karaismailoğlu, 2005’de TYB Konya Şubesinde, Hz. Mevlânâ ve Şems-i Tebrizî hakkında öne çıkan tartışmalı konuları değerlendirdiği, ‘Modern ve İdeolojik Yaklaşımlar Karşısında Mevlânâ ve Mesnevî’ konulu konuşmanın TYB tarafından düzgün bir şekilde yayınlandığını ifade ederek takdirlerini dile getirdi.
“Hz. Mevlânâ ve Mesnevî ile aramıza girecek herhangi bir düşünce ve yaklaşım asla olamaz. Konya ile Hz. Mevlânâ’nın arasını; Konya ile Türkiye’nin arasını; Hz. Mevlânâ ile İslâm dünyasının arasını ayırmak isteyenler olmuştur. Ama bunların hepsi boş ve geçersiz gayretlerdir” diyen Karaismailoğlu, Hz. Mevlânâ’nın Belh’ten Konya’ya geliş sürecini, babasının vefatını, Konya’daki eğitim hayatını, Şems-i Tebrizî ile buluşmasını anlattı ve bu buluşmaya atıfta bulunarak “Hz. Mevlânâ ile Şems’in buluşmaları ve konuşmaları hakkında oluşturulan bazı asılsız senaryolar var. Oysa beraber geçirdikleri günlerin belgeleri var. Merak edenler, Hz. Mevlânâ’nın Fîhi Mâ Fîh adlı eserinde karşılıklı konuşmalarını okuyabilirler. Ayrıca Hz. Mevlânâ’yı ve Şems-i Tebrizî’yi dinleyen, çevrelerindeki insanların tuttuğu notların bir araya getirilmesiyle oluşmuş yüzlerce sayfalık Makâlât adlı eser var, merak edenler bakabilirler. Beraberliklerinde her an onlara hizmet eden oğlu Bahaeddin Veled’in on sekiz yaşında ve sürekli yanlarında olması çok ciddi, açık, berrak bir tabloyu ifade eder. O konuşmalarda veliyyi mestur yani gizli veli açığa çıktı” diyerek Mevlânâ-Şems muhabbetine değindi.
‘Bir birleriyle hiç ayrılmadılar, aynı odada kaldılar vb.’ bunlar, abartılı halk efsaneleridir. Mümin kişi yalnız Allah’ı sever; Allah’ı sevdiği için kulları seven kişinin sevgisi Allah’ı sevmektir. Şems ve Mevlânâ buluşması ve sevgisi bunu anlatır. Bu sevgiyi bugün daha çok idrak ediyoruz. Konya’nın Hz. Mevlânâ üzerinde büyük etkisi ve yeri inkâr dilemez. Hz. Mevlânâ, “Konya halkı bana şiir söyletti, Konya halkı beni böyle gönül alıcı hale getirdi, gönüllere su serpmemi istedi” diyerek Konya halkına verdiği önemi ifade etti” dedi.
Hz. Mevlânâ’nın asırlarca “Celaleddin Muhammed el-Konevî” adıyla da anılmasına rağmen her nedense günümüzde ‘Konyalı Mevlânâ’ sıfatının pek kullanılmadığına değinererek “1300’den itibaren kitaplarımızda ait olduğu yerin Konya olduğu gösterilir ve ‘Celaleddin Muhammed el-Konevi’ adıyla anılır” dedi.
Karaismailoğlu, Hz. Mevlânâ’yı anlatan zatlardan da bahsederek; “Kültür dünyamızda çok köklü bir yeri vardır. II. Murat Mesnevî’yi tercüme ve şerh ettirmiştir. Diğer sultanlar da dâhil olmak üzere Cumhuriyet döneminde de günümüze kadar bu sevgi ve ilgi devam etmiştir” dedi. Kîni, nefreti, savaşı çıkaranların asla Hakk’tan yana olmadıklarını söylediği beyitlerinden örnekler verdi.
“O, ecdadımızla birlikte olduğu gibi bütün dünya ile de beraberdir” diyerek; “Sözün özü topluma dost ol hele ki şu günlerde iyiler grubuna dâhil olmak zorundayız. Bütün diller bize açıktır. O, Farsça Arapça, Türkçe hatta Rumca da söyledi. Hz. Muhammed’den aldığını içten ve derinden bize anlattı. Gazellerine ayeti kerimeler yerleştirdi. Bugün bütün dünya Konya’ya, Hz. Mevlânâ’ya taşınıyor yüzlerce araştırmacı onun hakkında yazıyor. Yeryüzünde güzel davranışlarda bulunanlar onun sözleriyle, ‘Hak’la beraber olacaktır” diyen Karaismailoğlu, TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu’na ve emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.