“Erol Büyükburç Konya’ya şiir yazdı”

Uzun yıllar birçok sanatçı ile iş birlikteliğinden çok gönül bağı kuran Osman Nuri Yazıcı, Erol Büyükburç’un Konya’ya olan sevgisini anlattı. Birlikte çalıştığı duayen sanatçılardan çok fazla tecrübe edindiğini belirten Yazıcı, “Keyif aldığım ve kendilerinden çok şey öğrendiğim duayen sanatçılar var. İlla ki yaprak dökümü de oluyor, aramızdan ayrılan sanatçılarımızda oluyor. Erol Büyükburç da bunlardan biri. Özellikle bahsetmek isterim ki Erol Büyükburç’tan çok güzel şeyler öğrendim. Bu noktada da kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Onun menajerliğini yapmak, birlikte çalışmaktan kıvanç duyuyorum” dedi.

“EROL BÜYÜKBURÇ MİLLİ DEĞERLERE ÖNEM VERİRDİ”

Erol Büyükburç’un Türk pop müziğinin kurucularından olduğunu söyleyen Yazıcı, milli değerleri de her zaman ön planda tuttuğunu belirtti. Yazıcı, “Erol Büyükburç bence Türk pop müziğinin kurucularındandır. Aynı zamanda milli değerleri her zaman ön planda tutmuştur. Türküleri ilk o aranje etmiş, yurt dışında da türkülerimizin dinlenmesi için çeşitli projelere öncülük etmiştir. Her zaman şunu söylerdi; ‘Biz neden onların şarkısını dinliyoruz da onlar bizim türkülerimizi dinlemiyor?’ Bu konuyla ilgili çalışmalara başlayarak batı soundunda bu işi 1950 yıllarında başlatmıştır. Türküleri aranje eden bu yolu açan ilk sanatçı da yine Erol Büyükburç’tur. Bunların akabinde 10-15 sene sonra Anadolu Rock, Anadolu Pop adı altında Erol Büyükburç’u önemli isimler takip etmiştir” diye konuştu.

“KONYA İÇİN ŞİİR YAZDI”

2015 yılında vefatından bir iki ay kadar önce Konya’ya gelen Erol Büyükburç’un her zamanki gibi hayranlıkla ayrıldığını belirten Yazıcı, “Erol Büyükburç vizyoner bir insandı. Son Konya ziyaretinde sahneden Konya’ya yazdığı şiiri okumuştu. Bu da Konya’ya olan sevgisinin göstergesidir” dedi.

“KENDİSİ DAHİYDİ”

Birlikte önemli bir projenin başrolünü üstlendiklerini belirten Yazıcı, “Bir gün Moskova ziyaretimde Nasrettin Hoca’nın Moskova’da çok büyük bir heykelini gördüm. Nasrettin Hoca heykeli ama o heykel Çinliydi. Bu konuyu araştırmaya başladık ve Çinliler Nasreddin Hoca’yı Afandi Hazretleri adı altında benimsemiş ve birçok yerlerde kabirleri bile mevcut. Elin Çinlisi 700 milyon dolar para harcayarak Afandi Hz. adı altında Nasrettin Hoca’nın köyünü kurması, animasyon filmlerini çekmesi, kendi dillerinde ve İngilizce kitaplarla bunu dünyaya pazarlaması da bizim ayıbımız. Biz kendi içimizde değerlerimizi paylaşamazken Çinliler çoktan benimsemiş bile. Bu durumu görür görmez harekete geçtik. Nasrettin Hoca’nın fıkralarını şarkı haline getirip bunları 7 ayrı dilde seslendireceğimi söyledim. Fıkrayı şarkı haline getireceğimi ve bunu Çince de dâhil 7 dilde yapacağımı duyunca önce güldüler. Ama biz bunu başardık. Akşehir Belediyesi ile ortak istişare halinde güzel bir çalışma sergiledik. Klipi de Moskova’da çektik. O dönem Rusya Federasyonu Kültür Bakanlığı tarafından Akşehir Belediyesi’ne teşekkür yazısı geldi hatta ödül bile aldı. Dolayısıyla biz yapılabilir olduğunu gösterdik. Erol Büyükburç bu konuda bir dâhiydi. Konuyu kendisi ile paylaştığımda çok heyecanlandı. Çok kolay üstesinden geldi ve bestesini de kendi yaptı” ifadelerine yer verdi.

“KONYA’YA GELİRKEN HUZURA KAVUŞTUĞUNU SÖYLERDİ”

Büyükburç’un manevi duygularının çok derin olduğunu belirten Yazıcı, Konya’ya bu bağlamda da ayrı bir gönül bağı ile bağlı olduğunu aktardı. Konu ile ilgili bilgi veren Yazıcı, “Erol Büyükburç dergah ehliydi. Bu nedenle manevi duyguları çok yüksekti. Özellikle anneannesi tarafından bu konularda çok beslenmiş. Bana anneannesini dizlerinin önünde Mevlana’nın mesnevilerini dinlediğini, Yunus Emreleri dinlediğini anlatırdı. Konya’ya gelirken de ruhunun bir başka huzura kavuştuğunu söylerdi. Konya denildiğinde ücret talep etmez gönüllülük esasıyla çalışırdı. ‘Ben Konya’yı anlatmak istiyorum’ dedi ve şiir yazdı. Hatta bunu kliplendirmek istedi fakat ömrü yetmedi. Ben bunu Konyalı yerel bir sanatçı bulup sözü Erol Büyükburç’a ait olmak üzere klibi hayata geçirelim istiyorum. Erol Büyükburç’un hayalini gerçekleştirmek istiyorum.” (Ayşegül ERTUL)