Otomotiv sektörü büyüyor

Otomotiv sanayisinin uluslararası niteliği nedeniyle küresel dinamikler, otomotiv sanayinin gelişiminde giderek artan bir öneme sahip oluyor. Türkiye otomotiv sanayi Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği sürecinin oluşturduğu rekabet ortamında gelişmesini sürdürürken, uluslararası rekabetçiliğini ortaya koyduğu başarılarla da ispatladı. Türkiye otomotiv sanayinin, 1960’larda ticari araç üretimiyle başlayan üretim yolculuğu, 1970’li yıllarda otomobil üretimini de içerisine aldı. Bugün itibarıyla Türkiye hem tedarik hem de ana üretimiyle Avrupa'da en önemli ülkelerden biri haline geldi. Son 20 yılda çok ciddi yapısal değişim geçiren Türkiye otomotiv sanayisi, gelişmiş pazarlara ihracata yönelik bir sanayi yapısına dönüşürken, sürdürülebilir üretim rekabetçiliğini Ar-Ge alanına da genişletti ve sıfırdan araç tasarlama ve devreye alma kabiliyetlerine ulaştı. Üretiminin yarıdan fazlasını ihraç eden Türk otomotiv sanayisi, otomotiv satışları açısından da Avrupa'da önemli bir konumda yer alıyor.

ACEA'nın verilerine göre, Avrupa Kıtası'nda en fazla tesis 42 adetle Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya'da bulunuyor. Ardından 31 tesisle Rusya ile Fransa, 30 tesisle Birleşik Krallık, 23 tesisle İtalya ve 17 tesisle de Türkiye ile İspanya sıralandı. Böylelikle 17 tesis ile Türkiye, tesis sayısında 18 Avrupa ülkesini geride bırakarak, Avrupa Kıtası'nda beşinci oldu. Yalnızca AB ülkeleri kategorisinde ise Almanya'yı 31 üretim tesisiyle Fransa, 23 üretim tesisiyle İtalya, 17 tesisle İspanya ve 16 tesisle de Polonya izliyor. AB üyeleriyle kıyaslandığında ise Türkiye, listede yer alan 17 ülke arasında İspanya ile birlikte dördüncü sırada yer aldı.