KONYA HABER
Konya
Kapalı
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,4810 %0
49,5864 %-0.04
9.386,36 % 0,01
Ara
BBN Haber Politika İmralı Tutanağı okundu: Dikkat çeken mesajlar var

İmralı Tutanağı okundu: Dikkat çeken mesajlar var

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin İmralı ziyaretine ilişkin tutanak özeti okundu

KAYNAK: İHA
Okunma Süresi: 5 dk

TBMM Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi üç milletvekilinin İmralı ziyaretine ilişkin tutanak özeti komisyonda okundu.

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı.

Komisyonda üç milletvekilinin İmralı ziyaretine ilişkin tutanak özeti TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt tarafından okudu.

Tutanakta şunlar kaydedildi: "Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 21 Kasım 2025 tarihli 18’inci toplantısında Komisyonda temsil edilen beş siyasi parti grubundan birer üyeden oluşacak bir heyetin İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna gitmesi hususunda oylama yapılmış ve komisyonumuzun nitelikli çoğunluğuyla karar alınmıştır.

CHP ve Yeni Yol partisi grupları heyete üye bildirmemiştir.

Bu kapsamda isimleri bildirilen Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyeleri Hüseyin Yayman Feti Yıldız ve Gülüstan Kılıç Koçyiğit 24 Kasım 2025 Pazartesi günü Adalet Bakanlığından alınan izin çerçevesinde İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna Abdullah Öcalan’ın beyanlarını almak amacıyla gitmiştir.

Bu görüşmede Abdullah Öcalan öncelikle yüzyıllık Türk-Kürt ilişki sistematiğine Sayın Devlet Bahçeli’nin sözleri ile büyük katkı sağladığını kendisinin Cumhuriyet tarihinde ender görülen bir cesaret sergilediğini ve kendisine şükran duyduğunu ifade etmiş yine bu süreçte gösterdiği cesaret için Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a şükran ve teşekkürlerini beyan etmiştir.

Abdullah Öcalan sürecin başından beri verdiği tüm sözlerin arkasında olduğunu koşullar elverirse teorik ve pratik imkanlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu ifade etmiştir.

Uzun bir şekilde tarihsel arka planı anlatmış ve Ziya Gökalp’e referans vererek Türk-Kürt kardeşliğinin önemine vurgu yapmıştır.

Abdullah Öcalan silahlı yöntemden ayrıldığını siyasi yöntemi benimsediğini 27 Şubat 2025 tarihinde yapmış olduğu çağrı çerçevesinde bütün yapıların PKK’nın tüm bileşenlerinin örgütsel varlıklarının dağıtılmasının ve silahlarını bırakmasının ilanının toplum tarafından iyi karşılandığını halkın bu gelişmeyi takip ettiğini kendisinin Suriye ve Irak’ta da etkili olduğunu ifade etmiştir." Tutanakta şunlar kaydedildi: "Bu noktada Feti Yıldız Abdullah Öcalan’ın mahkum olduğu davada şehit ailelerinin avukatı olarak kendisinin bulunduğunu hatırlatması üzerine Abdullah Öcalan ben Devlet beyin el sıkması ile başlayan süreç içinde verdiğim tüm sözlerin arkasındayım demiştir.

Hüseyin Yayman’ın buraya şehit ailelerinin hassasiyeti ile gelindiğini belirtmesi üzerine ise Abdullah Öcalan her asker kaybının kendisi için trajedi olduğunu asla sevinmediğini bu gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini söylemiş Türkiye’de ve bölgede kesinlikle çözüme ulaşmalıyız diye cevaplamış ve TUSAŞ eylemine üzüldüğünü belirtmiştir.

Kendisine Lozan ve 1924 anayasası öncesi döneme ait dilin kullanılması süreci zehirliyor denmiştir.

Yine devamla en son Zap Bölgesi boşaltılırken örgüt mensuplarının elinde silah olması kamuoyunda infial oluşturmuş bu konuda yapılan çağrıya PKK’nın tam uymadığı görülüyor denilmiş Suriye’de SDG’nin 10 Mart mutabakatına uymasının elzem olduğu Suriye konusunda kendisinin yeni bir açıklama yapması gerektiği söylenmiştir.

Bu devletin hepimizin devleti olduğu silahı bırakın derken PKK’nın tüm bileşenlerini kapsadığı PKK’nın Irak’tan çektiği güçlerini Suriye’ye gönderdiği yönünde gözlemler olduğu bu durumun daha önceki açıklamalarla çelişki oluşturduğunun kendisine söylenmesi üzerine Abdullah Öcalan PKK’nın sadece eldeki silahların değil zihinsel olarak da silahların bırakılması gerektiğini ifade etmiştir.

Devamında iki halk arasında tarihsel bir kardeşlik bulunduğunu söylemesi üzerine Feti Yıldız şehit haberleri geldiği dönemde bile kimsenin gidip bir Kürt komşusunun camını kırmadığını bu kadar acıya rağmen Türk-Kürt düşmanlığının hiçbir zaman oluşmadığını belirtmiştir.

Bunun üzerine Abdullah Öcalan kendisinin şehit ailelerine saygıyla baktığını acılarının ne kadar büyük olduğunu bildiğini beyan etmiş Devlet Bahçeli’nin konuşmasında hatırlattığı ben devlete hizmet etmeye hazırım sözünü hatırlatıp buyur demesine karşılık olarak sözlerinin arkasında olduğunu koşullar el verirse ve iletişim imkânı artırılırsa teorik ve pratik imkanlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu yenilemiştir. 27 Şubat açıklamasına yönelik olarak süreçte geçen bir yılı başarılı gördüğünü bu dönemde hiç şehit verilmediğini çatışma çıkmadığını ifade etmiş böylelikle büyük bir politik açılımın sağlandığını bu kapsamda kamuoyunda olan desteğin arttığını ilerleyen süreçte kamuoyunun aklında olan bazı soru işaretlerinin giderileceğini de düşündüğünü söylemiştir.

Tarihsel gerçekliği bilen bir heyet olarak terörsüz Türkiye gerçekleşecekse Türkiye’nin pratik ve somut adımları bekliyor olduğunun söylenmesi üzerine Abdullah Öcalan pozitif hamleler ve adımlar peşinde olduğunu ifade etmiştir." Tutanakta 27 Şubat çağrısında ayrı devlet olmadığını federasyon olmadığını idari özerklik olmadığını kültüralist çözümler olmadığının hatırlatılması üzerine Abdullah Öcalan’ın bunu onayladığı kaydedilerek "Hüseyin Yayman tarafından Suriye konusunda sorulan sorulara; SDG’nin 10 Mart’ta anlaşma yaptığı anlaşmanın 8 madde olduğu bunları esas aldıklarını Suriye başta olmak üzere bölgedeki İsrail’in hamlelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi benimsediğini söylemiş yerel savunma gücünün olup olmayacağını sorusuna cevap olarak savunma gücü yok asayiş kapsamında güçler yani ’polis gibi’ cevabını vermiştir.

Bu coğrafyada Türksüz Kürt Kürtsüz Türk yaşayamayacağını belirterek uzun bir tarihsel anlatımda bulunmuş ve Sultan Sencer’e referansla bu birlikteliğin tarihsel önemine vurgu yapmıştır.

Reel sosyalizm düşüncesini 1995’ten beri terk ettiğini zihinsel dönüşümün sancılı bir süreç olduğunu normalde PKK’yı 1993’te feshetmesi gerektiğini söylemiş ancak her seferinde bir elin bu girişimini sabote ettiğini ifade etmiştir.

Bu sabotaj sürecini darbe mekaniği olarak tanımlamış" denildi.

Tutanakta "’Ferhat Abdi Şahin’i tanıyor musunuz talimatınızı dinler mi?’ sorusuna cevap olarak Abdullah Öcalan kendisine yakın kişilerden biri olduğunu kendisine bağlı olduğunu söylemiştir.

Kendisine Türkiye için hiçbir zaman gerçekleşmeyecek iddialarda bulunmanın süreci sabote etmek olacağını buna dikkat etmek gerektiğini belirten ifadelerde bulunulmuştur" ifadeleri kullanıldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *