BU KORKU VE PANİK NEDİR?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu BBN Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Konya’ya ayrı bir muhabbetinin olduğunu ve Konya’ya geldiğinde farklı bir mutluluk hissettiğini kaydeden Davutoğlu, “Benim Konya’ya olan muhabbetim ve Konya’nın da bana olan muhabbetini herkes bilir. Bazı siyasiler, memleketlerinde güç kazandıkları zaman ve memleketlerine sırtlarını dayadıkları zaman yükselebilirler. Aslında bu durum bütün siyasiler için geçerlidir. Konya öyle bir şehir ki sırtınızı dayadığınızda siyasette, ekonomide ve fikirde çok sağlam bir zemin üzerinde hareket edesiniz” dedi.

“KONYA HİÇBİR ZAMAN BENİ YARIYOLDA BIRAKMADI”

Gerek bilim adamı olduğu dönemlerde gerekse başbakan olduğu dönemlerde Konyalıdan hep saygı gördüğünü belirten Davutoğlu, “Ben Konya’ya bilim adamı olarak geldim saygı gördüm. Sonrasında devlet bürokratı oldum yine saygı gördüm. Siyasete 2009 yılında girip Konya’ya geldiğimde, Konyalı uzun yıllardır bekledikleri birini görmüşçesine karşıladı. Çünkü etkin bir siyasi figür, eksiklik olarak görülen bir figürün beklentisi vardı. 2011 seçimleri hepimiz için büyük bir sınav oldu. O dönem Konya’mızın 31 ilçesini 20’ye yakın beldesini dolaştım, mitingler yaptım. Konyalılar da bizi bağrına bastı ve muazzam bir başarı sağladık. Bu başarı hep devam etti. Yüzde 74.5’lik bir oy oranına ulaşarak Konya bana olan muhabbetini gösterdi ve Konya beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı. O nedenle gelirken de hiçbir şüphem yoktu. Konyalıların beni en iyi şekilde ağırlayacağını biliyordum. Kulu’dan girdiğimiz andan itibaren muazzam bir konvoy karşıladı. Uzun yıllardır Türk siyaseti böyle bir karşılama görmemiştir. Hepsine teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi.

“KONYA VAKURDUR”

Konya’nın ‘vakur’ bir şehir olduğunu da sözlerine ekleyen Davutoğlu, Konyalının tavrını net bir şekilde gösterdiğinin de altını çizdi. Davutoğlu, “Konya’yı tek bir kelime ile tasvir edin deseniz ‘vakur’ derim. Konyalı siyasette vakurdur. Tavrını hemen tepkisel göstermez ama gösterdiği zaman net gösterir. Katılımımızla birlikte yaşanan yoğunluk ve coşku bir hasretin karşılık bulmuş haliydi. Konyalı kendi içinden çıkan bir başbakanın nasıl karşılanacağını tüm Türkiye’ye gösterdi. Bu coşku bütün Türkiye’de yankıladı” şeklinde konuştu.

“EDEPSİZ BİR TUTUM”

Partisinin il teşkilatının açılış töreninde Selçuklu Belediyesine ait çöp kamyonlarının açılışın olduğu alanda olması ile ilgili de konuşan Davutoğlu, “Siyaset her şeyden önce nezaket işidir. Rakipleriniz olur hatta çok ciddi siyasi mücadele verdiğiniz kişiler, partiler olur. Eğer konu siyasetin doğası ve akışı ise herkesin nezaketli davranması gerekir. Üzücü bir durumla karşı karşıya kaldık. Olayın sonrasında atılan tweette de bir Konyalıya yakışmayacak bir üslup sergilendi. Çöpleri temizlemeye gelmiştik diyerek orada toplanan insanları ima edecek şekilde bir tweet atmak oraya çöp kamyonu göndermekten daha vahim, daha ağır, daha edepsiz bir tutumdur. Başbakanlığı bıraktıktan sonra da AK Parti içerisindeyken bizlere saygı göstermeye çalışan insanların bu ülkeden, bu şehirden çıkmış bir başbakanın bulunacağı bir ortama böyle bir tavır sergileyip böyle bir tweet atmaları insanlığa bile sığmaz. Birinin çıkıp açıklama yapması lazım” diye konuştu.  

“AÇILIŞIN ENGELLENMESİ İÇİN HER TÜRLÜ PSİKOLOJİK EYLEM YAPILIYOR”

Gelecek Partisi’nin açılışının engellenmesi için birçok eylemin yapıldığını belirten Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Günlerdir Konya’da açılışın engellenmesi için her psikolojik eylem yapılıyor. Sanki yaz günü ve her gün düğün yapılıyormuş gibi düğün konvoylarını engelleyeceğiz diye kışın ortasında karar alıyorsunuz. Kim hedef alınıyor? Bırakın insanlar muhabbetini gösterebilsin. Bu korku nedir, bu panik nedir?”

“İNSAN ONURUNU TEMEL ALAN BİR ANLAYIŞTAYIZ”

Gelecek Partisi’nin insan odaklı ve insan onurunu temel alan bir anlayış üzerine kurulduğunu aktaran Davutoğlu, “İnsan hayatını kuşatan ne varsa, insanın onuruna haysiyetine yakışır bir ülke kurmak amacıyla kurulmuş bir partiyiz. İnsan onuru korunacak, kimse düşüncesi, inancı, mezhebi, etnik durumu, cinsiyeti ile tahkir edilmeyecek. Düşünce özgürlüğüne sahip olmayan insan, onurunu koruyamaz. Düşünce özgürlüğü olmayan bir ortamda meseleler tartışılamaz. Ülkenin geleceği ile ilgili misyon ortaya koyulamaz. Hukukun sağlam bir temelde inşa edilmesi de yine temel amaçlarımız arasında. Bugün bütün bu unsurlar maalesef Türkiye’de zayıfladı. Her gün bir kişi ya da bir toplum rencide ediliyor, hakaret ediliyor, bağırılıyor. Kişiler hedef alınıyor. Benim hakkımda neler söylendiğini biliyorsunuz. Hukuka güven duygusu kaybolmuş. Bu duygu kaybolduğu zaman bir ülkenin insanlarının gelecekle ilgi kendini emniyette hissetmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.  

“SİYASETİ RANT ARACI OLMAKTAN KURTARACAĞIZ”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili kaygılarının olduğunu ve gerçek anlamda bir parlamenter sisteme geçmeyi hedeflediklerini vurgulayan Davutoğlu, siyasetin rant aracı olmaktan çıkmasını sağlayacaklarını da dikkat çekti. Davutoğlu, “İnsan temelli bir anayasal düzen getireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ilke ilgili bütün kaygılarımı ifade ettim. Tecrübe sahibi olduğumuz gerçek bir parlamenter sisteme geçeceğiz. Benim Başbakanlıktan ayrılmama sebebiyet verecek şekilde çarpık bir sisteme değil, gerçek bir parlamenter sistemi esas alıyoruz. Siyasette ahlaki tutarlılığı getirmek, siyaseti bir rant aracı olarak kullanmaktan çıkarıp siyasetin ülkeye hizmet aracı olarak görüleceği bir alan haline dönüştüreceğiz. Nerede bir rant nerede bir yolsuzluk varsa onun muhtemel gerekçelerini ortadan kaldıracağız” ifadelerine yer verdi.

“HEM KARŞIYIM DİYECEKSİNİZ HEM FAİZ VE RANT ÇARKININ İÇERİSİNE SOKACAKSINIZ”

Ekonomide bir süredir devam eden sıkıntıların olduğunu da belirten Davutoğlu, Başbakanlık döneminde yıllık enflasyon rakamlarının bugünkü ayılık enflasyon rakamları ile aynı düzeyde olduğunu kaydetti. Ar-ge çalışmaları, tarım ve sanayide üretime yönelik politika izleyeceklerini belirten Ahmet Davutoğlu, “1 Kasım’dan sonra ülkeyi başbakan olarak devrettiğimde yıllık enflasyon rakamı yüzde 3.2 idi. Şimdi aylık enflasyon neredeyse bu rakama yakın seyrediyor. Bugün ülkede rant faiz ekonomisi var. 2015 yılının bütün zor şatlarına rağmen Türkiye’nin 1 yıl içinde faize ödediği iç ve dış borç, bugün 4 ay içinde ödediğinden 3’te bir daha azdı. Hem faize karşıyım diyeceksiniz hem ülkeyi faiz ve rant çarkının içerisine sokacaksınız. İşte biz bu durumdan ülkeyi çıkaracağız” dedi.  

Ayşegül Ertul