Ameliyat edecek doktor yok!
İlçeye bağlı Özal Mahallesi'nde yaşayan Yeliz Yağbasan'ın üç kızından biri olan Sahra Erişoğlu'na 1 yaşındayken mikrosefali teşhisi konuldu.
3 yaşındayken karaciğerini kaybeden Sahra, 4 yaşındayken de cilt kanseriyle mücadele etmeye başladı. Küçük yaşta birçok hastalıkla savaşan Sahra, kendisine uzanacak bir yardım eli bekliyor. Maddi ve manevi olarak zor günler geçiren Sahra'nın ailesi, kızlarını ameliyat edecek doktor bulmakta zorlanıyor.
İHA muhabirine konuşan anne Yeliz Yağbasan, Sahra'nın doğduğunda hiçbir hastalığının bulunmadığını söyledi. Sahra'ya 9 ay sonunda mikrosefali teşhisi konulduğunu belirten Yağbasan, “Ondan sonra güneş alerjisi ortaya çıktı. Yandı güneşte. Bir yaşından itibaren hastanelerdeyiz. 3 yaşında karaciğerini kaybetti. 4 sene önce de cilt kanseri teşhisi konuldu. 4 yıldır yüzünde tümörler çıkıyor ve onlar alınıyor” dedi.
“Ağrısını söyleyemiyor, sadece ağlıyor”
Şu ana kadar karaciğer nakli dahil 27 ameliyat gerçekleştirildiğini aktaran anne Yağbasan, “Şu anda yüzünde bir tümör var. Bunun alınması gerekiyor. Kesin çözümü varsa tedavi edebilecek bir yer istiyoruz. Tedavi olması gerekiyor veya en azından ameliyat olup rahatlaması gerekiyor. Yüzünde çıkan şey onu çok zorluyor. Kendisini ifade edemiyor, ağrısını söyleyemiyor. Sadece ağlıyor. Sen ne kadar anlayabilirsen o kadar anlıyorsun” diye konuştu.
“Bu seferki tümör bu zamana kadar çıkanların en kötüsü”
Ameliyatların çoğunun İstanbul'da gerçekleştiğini anlatan anne Yağbasan, şunları söyledi:
“En son ameliyatını Pendik'te oldu. Şu an ameliyatı orada da yapamıyorlar. Hep özellerdeydi ameliyatları. Şu an yoğun bakım lazımmış. O hastanenin de yoğun bakımı yokmuş. Uygun anestezi cihazı yokmuş. Onlar da biliyor tekrar çıkacağını, şunun bir sonu ne zaman var onu da sadece Allah biliyor. Sürekli çıkıyor. İki ay önce ameliyat oldu, yine çıkıyor. Bir dahaki belki 15 gün sonra, belki 6 ay sonra çıkacak ama sonuç olarak çıkıyor. Rahatlaması ve ağrısının dinmesi için ameliyat olması gerekiyor. Şu an yüzündeki tümör onu çok zorluyor. Bu seferki tümör bu zamana kadar çıkanların en büyüğü ve en kötüsü.”
“Çaresiz olmak seni bitiriyor”
Maddi ve manevi olarak kötü durumda olduklarını ifade eden Yağbasan, “Artık son nokta. Maddi ve manevi olarak bittik. Çünkü her defasında bir doktor araması, bir doktor koşturmacası. Doktorlar diyor ki ameliyata gerek yok. Bunu söyleyen çok doktor oldu. Bu şekilde gözünün önünde durduğu zaman çaresiz olmak seni bitiriyor zaten. Yapabildiğin bir şey yok. Sadece bekliyor ve araştırıyoruz ama sonucu yok” ifadelerine yer verdi.
Sahra'nın tedavisi için yardım beklediklerini kaydeden Yağbasan, “En azından bu şeyler çıktığında sıkıntısız ameliyat olabileceği bir yer ve doktor istiyoruz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Bunun stresini yaşamak insanı bitiriyor. Her yüzünde çıktığında nerede yapacaklar diye düşünüp sıkıntı yaşıyoruz. Gitmediğim yer kalmadı. İstanbul'daki bütün hastanelere gittik. Antalya'ya gittim. Sahra'nın dosyasının gitmediği yer kalmadı. Sahra'yı gören biz bunu burada yapamayız diyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.