KONYA HABER
Konya
Açık
32°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9482 %0,71
47,9482 %0,80
4.381,51 % -0,04
Ara
BBN Haber Sağlık Bilim insanları ispatladı: Travmalarımız büyükannelerimizden miras

Bilim insanları ispatladı: Travmalarımız büyükannelerimizden miras

Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, Suriye'de 1982 Hama katliamına ve 2011'deki iç savaşa maruz kalan öğelerin genetik miraslarının nasıl şekillendiğini gözler önüne serdi. Peki travmamız büyükannemizden miras mı? İşte ayrıntılar...

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 3 dk

Bilim insanları, travma ve savaşın genetik miras bıraktığını ortaya koyan çarpıcı bir araştırma gerçekleştirdi. 27 Şubat'ta Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, Suriye'de 1982 Hama katliamına ve 2011'deki iç savaşa maruz kalanların genetik miraslarının nasıl şekillendiğini ortaya koydu.

Epigenetik, DNA dizilimini değiştirmeden gen ifadesini etkileyen biyokimyasal işaretler anlamına gelir. Bu işaretler, bireyin yaşamdaki deneyimlerine ve maruz kaldığı çevresel etkenlere bağlı olarak değişebilir ve nesiller boyunca aktarılabiliyor. Daha önce laboratuvar hayvanlarında travmanın epigenetik mirasını bırakabileceği gösterilmişti, ancak bu fenomenin insanlar arasında da olup olmadığı konusunda bilgi yoktu.

Uluslararası ve kuşaklararası bir araştırma gerçekleştirildi

Çalışmayı yürüten ekibin başında, Ürdün'deki Haşimiye Üniversitesi'nden moleküler biyolog Rana Dajani yer aldı. Kendisinin de Suriyeli bir mülteci ailesinden gelmesi, bu konuyu araştırmasına ışık tuttan unsur oldu. Yale Üniversitesi'nden antropolog Catherine Panter-Brick ve Florida Üniversitesi'nden epigenetik uzmanı Connie Mulligan ile birlikte, şiddet ve savaşın epigenetik izlerini nesiller boyu takip eden bir araştırma planı yaptılar.

Çalışma, Suriye'deki şiddetten etkilenen üc kuşaktan kadınların katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmacılar, Hama katliamı sırasında hamile olan büyükannelerden, 2011 ayaklanması sırasında hamile olan annelerden ve bu süreçlerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen torunlardan yanak içi doku örnekleri topladı. Karşılaştırma yapabilmek adına, savaş yaşamamış Suriyeli ailelerden de örnekler alınıp, kullanıldı.

Epigenetik değişimler ve travmanın bıraktığı izler inanılmaz

Analizler sonucunda, travmaya doğrudan maruz kalan kişilerde 21 benzersiz epigenetik değişim tespit edildi. Ayrıca, travma yaşamış büyükannelerin torunlarında da 14 farklı epigenetik değişim saptandı. Bu değişikliklerin, DNA'ya metil grubu eklenmesi veya çıkarılması şeklinde ortaya çıktığı kayıt altına alındı.

En dikkat çekici bulgulardan biri, anneleri hamileyken savaşa maruz kalan çocukların epigenetik olarak yaşlarından daha "yaşlı" görüntü vermesiyi.

Bu fenomen, epigenetik yaşlanma olarak adlandırılıyor ve bazı sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Araştırmacılar, bu durumun travmaya maruz kalmanın büyük bir hücresel etkisi olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.

Bu keşfin anlamı

Bu bulgular, travma ve savaşın sadece bireyleri değil, nesiller boyunca toplumları etkilediğini gösteriyor. Ancak bilim insanları, bu epigenetik değişikliklerin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.

Rana Dajani, bu çalışmanın sadece bilimsel bir keşif olmadığını, aynı zamanda travma yaşayan topluluklara umut verdiğini belirtti. "Bu bulgular, savaşın izlerini taşıyan insanların, nesiller boyu dirençli ve dayanıklı olabileceğini gösteriyor." dedi.

Panter-Brick ise, "Bu çalışma, bilim insanlarının ve toplumların bir araya gelerek insanlık için çalışmasının en güzel örneklerinden biri," ifadelerini kullandı..

Gelecekteki araştırmalar, bu epigenetik izlerin insan biyolojisi ve toplumsal sağlık üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceği kaydediliyor.

Sabah Gazetesi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *