KONYA HABER
Konya
Parçalı bulutlu
18°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3304 %0,25
48,6252 %0,46
4.887,60 % 0,06
Ara
BBN Haber Seyahat “Pankreas kanseri sessiz tehlikedir”

“Pankreas kanseri sessiz tehlikedir”

Medicana Konya Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Tonyalı, ‘Sessiz tehlike’ olarak adlandırılan pankreas kanserinde farklı kemoterapi kombinasyonları ile yaşam süresinin 2 kat arttığını söyledi

Okunma Süresi: 2 dk

Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Tonyalı yaptığı açıklamada, pankreasın omurganın ön tarafında mide, ince bağırsaklar, karaciğer ve dalak arkasında diyaframın hemen altında sağdan sola doğru uzanan bir organ olduğunu, yiyeceklerin sindirilmesi için enzimler ve kan şekerinin düzeninin sağlanması için insülin ve glukagon gibi hormonlar salgılayan hayati bir organ olduğunu hatırlattı.

Pankreasta birbirinden çok farklı kanserler gelişebildiğini ifade eden Doç. Dr. Tonyalı, hastalığın ‘sessiz tehlike’ olarak adlandırıldığını kaydetti. Tosyalı, “Bütün kanserler içerisinde pankreas kanserinin görülme sıklığı oldukça azdır. Dünyada en sık görülen 11. kanserdir. Az görülmesine rağmen kansere bağlı ölümlerin 7. sebebidir. Pankreas kanseri teşhisi konulan her 100 kişiden yalnızca 8’i beş yıl yaşayabilmektedir. Bu yaşam süresi bütün kanserler içerisinde en kötü olanıdır. Pankreas kanserinin görülme sıklığı her yıl yüzde 0,5-1 oranında artmaktadır. Yaşlılarda ve erkeklerde daha fazla görülür. Pankreas kanserinin en önemli sebebi sigara içmektir. Yiyecek ve içecekler ile ilişkisini açıklamak çok güçtür. Bazı kanıtlar özellikle ızgara tarzı et tüketiminin risk artırdığını, meyve ve sebze tüketiminin risk azalttığını göstermektedir. Gazlı şekerli içeceklerle, kahve, az veya orta derece alkol tüketimi ile pankreas kanseri riski arasında ilişki kurulamamıştır. Pankreas kanserinin yüzde 10-16’sını ailesel ve genetik nedenler oluşturur. Ailesinde pankreas kanseri olan bireylerde pankreas görülme riski diğer kişilere göre 13 kat artar. Kronik pankreatitli kişilerde pankreas kanser riski 2,3 -16,5 kat artar. Diyabet ile pankreas kanseri arasında bir ilişki yoktur. Ancak pankreas kanserli hastalarda tanı konulmadan önce diyabet ortaya çıkması olağandır. Obezite ve fiziksel inaktivite pankreas kanserinin olabilecek sebeplerindendir. Pankres kanserinin bu kötü gidişi onu bir ‘sessiz tehlike’ yapar. Yerleşim itibari ile belirtileri geç ortaya çıkar ve en sık görülen belirtisi herkeste olabilen müphem karın ağrısıdır. Henüz erken teşhis koyabilecek bir tarama testi yoktur. Pankreas kanserinde ortaya çıkan uyarıcı şikayetler kilo kaybı ve sarılıktır” dedi.

“Yaşam süresi 2 kat arttı”

Doç. Dr. Önder Tonyalı, hastalığın tedavisine de değinerek, “Bu kadar kötü bir seyre rağmen ilerlemiş pankreas kanserinde farklı kemoterapi kombinasyonları ile yaşam süresi 10 yıl öncesine göre en az 2 kat artmıştır. Yeni tedavi arayışları devam etmektedir. Hastaların yüzde 3-5 kadarında gen mutasyonu pozitifliği olabilir. Kemoterapi sonrası hastalığı ilerleyen gen mutasyonu pozitif olan hastalarda ilaç kullanılabilir” diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *