Kadim şehir Konya'nın İncil'de geçtiğini biliyor muydunuz? Dikkat çeken Yahudi detayı

Konya, sahip olduğu binlerce yıllık tarihle onlarca medeniyete önemli bir merkez olarak hizmet etmesinin yanında, bugüne kadar dinler tarihi için de önemli bir konum olarak yer almıştır. Pek çok İslam alimine ev sahipliği yapan Konya, yüzyıllar boyunca yüzlerce önemli din adamı yetiştirerek Müslümanların hizmetine sunmuştur.

Konya Hıristiyanlık Adına Önemli Bir Merkez

Türklerin fethinden önce uzun yıllar boyunca Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans'ta da önemli bir nokta olan Konya'ya o günlerde İkonium ismi veriliyordu. Tıpkı İslamiyet gibi Hıristiyanlık için de önemli bir merkez olan bu şehir Hıristiyanlık için ilklerin yaşandığı bir yer olmuştu. Anadolu'nun ilk kilisesi olan Aya Elena Konya sınırları içinde yer alan Sille'de inşa edilmişti. Kilise'nin yapım hikayesi ise Kudüs'e hacca gitmek üzere yola çıkan Bizans İmparatoru Constantin’in annesi Helena'nın bugünkü ismiyle Konya'nın Sille ilçesinde mola vermesine ve mola verdiği yeri beğenip buraya bir mabed yapılmasını istemesine dayanıyor. Bu özellikleriyle Hıristiyanlık için çok önemli bir konumda yer alan Konya'nın İncil'de de yer aldığını biliyor musunuz?

Hıristiyanların Kutsal Kitabı İncil'de Konya'nın Geçtiği Kısımlar

Hıristiyanların kutsal kitabı olan İncil'de Konya, o günki adı olan İkonium adıyla doğrudan Yeni Ahit kısmında geçiyor. Şehrin ismi İncil'de özellikle Havari Pavlus'un yolculuklarıyla ilgili bölümlerde birkaç kez geçiyor. Pavlus, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Konya'da vaazlar vermiş ve o günün Konyalılarını Hristiyanlığa davet etmiştir.

İşte İncil'de Konya'nın geçtiği kısımları:

Elçilerin İşleri 13:51

"Onlar ise ayaklarının tozunu üzerlerine silkip İkonium’a gittiler."
Bu ayette Pavlus ve Barnaba, Pisidya Antakya’sından ayrıldıktan sonra İkonium’a doğru yolculuklarına devam ederler. Bu, Pavlus’un ilk misyonerlik gezisi sırasında gerçekleşmiştir.

Elçilerin İşleri 14:1-7

"İkonium’da Pavlus’la Barnaba Yahudi havrasına girdiler. Öyle etkili konuştular ki, hem Yahudilerden hem de Greklerden çok sayıda insan iman etti. Ama imansız Yahudiler diğer uluslardan olanları kışkırtıp kardeşlere karşı kötü bir tutum almalarına neden oldular. Buna rağmen Pavlus’la Barnaba uzun bir süre orada kaldılar. Rab adına cesaretle konuştular. Rab onların elleriyle belirtiler ve harikalar yaparak verdiği sözün doğruluğunu kanıtladı. Ama şehir halkı ikiye bölündü. Bir kısmı Yahudilerden yana, bir kısmı elçilerden yanaydı. Diğer uluslardan ve Yahudilerden bazıları, yöneticileriyle birlikte onlara eziyet edip taşlamaya kalkıştı. Bunu öğrenen Pavlus’la Barnaba, Likaonya kentleri olan Listra ve Derbe’ye ve çevredeki bölgelere kaçtılar. Orada da müjdeyi yaymaya devam ettiler."

BBN Haber / Muhammet Kürşat Ercan