Küçük Ağa, Osmancık gibi eserler verdi; Türkiye'nin dünya çapındaki yazarı Konya'da işte bu evlerde doğdu
Osmancık, İbişin Rüyası, Yağmur'u Beklerken, Küçük Ağa...
Tarık Buğra, 1918’de Akşehir’de doğdu. İlköğrenimini o romanlarına ilham verecek olan Akşehir’de tamamladı. 1936’da Konya Lisesi’nden mezun oldu.
Yazar olmaya lise yıllarındayken karar veren Buğra, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini 2 yıl okuduktan sonra Hukuk Fakültesine geçiş yapmıştır. Daha sonra ise Edebiyat Fakültesin devam etti.
Nasreddin Hoca Gazetesi çıkararak gazeteciliğe başladı
Tarık Buğra mezuniyet tezini vermeden Edebiyat Fakültesinden ayrıldı. Nasrettin Hoca adlı gazeteyi babasıyla birlikte çıkarmaya başladı.
1976 yılında Tercüman gazetesinden ayrıldı. Sonrasında tamamen edebiyata yönel. Devlet Sanatçısı unvanını kazandı, bir çok ödül aldı.
Tarık Buğra; hikâye, roman, tiyatro ve fıkra türlerinde eserleriyle adından söz ettirdi. “Yarınların Romanı” ile yayın hayatına başladı. Eserlerinde toplumsal çatışmaları psikolojik açılardan kaleme aldır. Bu yüzden onun eserlerinde sanatın gerçekliği, toplum gerçekliğinin karşısında konumlandı.
1960 dönem noktası oldu
1960 yazarın hayatında dönüm noktası oldu. Bu yıllarda artık roman türüne daha çok ağırlık verdi.
Roman ve hikâyelerine bakıldığında toplumumuzun tarihini kurgusallaştırarak kendine özgü üslubuyla birleştirdi.. Toplumun değer yargılarını ve sorunlarını işlerken sanatın insanı yücelten bir dal olması gerektiğini belirti.
Osmancık, İbişin Rüyası, Yağmur'u Beklerken, Küçük Ağa
Osmancık, İbişin Rüyası, Yağmur'u Beklerken, Küçük Ağa ve daha birçok eseri ile gönlümüzde taht kuran; hikâyeden romana, tiyatrodan gezi yazılarına kadar Anadolu’nun, Akşehir’in izlerini bulduğumuz Tarık Buğra, edebiyat tarihimizin en önemli yazarları oldular. Öykü ve romanları dizi film olarak milyonlarca insana ulaştı, reyting rekorları kırdı.
Güzel Türkçesi, gözlem gücü ve sağlam üslubuyla Türk Edebiyatı’na unutulmaz eserler kazandırdı.
Yerli ve milli edebiyatın temsilcisi
Edebiyatımızın yerli ve millî sesi olan Buğra’yı önemli kılan diğer bir özelliği ise Milli Mücadele Dönemi’nde,
Akşehir'de çekilen Küçük Ağa
Anadolu insanın yanında olmasıydı. Bunun en güzel örneği ise 1963’te yayımlanan, samimi bir dil ve güçlü bir üslupla kaleme alınan Küçük Ağa romanıdır. Bu romanı, 1983’te merhum Yücel Çakmaklı’nın yönetmenliğinde dönemin ünlü oyuncuları ile dizi-film olarak Akşehir’de çekildi.
Edebiyat ve düşünce dünyamızda önemli izler bırakan Tarık Buğra 26 Şubat 1994’te aramızdan ayrıldı.
Akşehirli hemşerileri de Tarık Buğra’ya olan vefa borçlarını; adına düzenlenen Anma Etkinlikleri, Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sayın Sami Güçlü’nün önderliğinde ve Anadolu Mektebi öğrencilerinin katkılarıyla yapılan paneller, düzenlenen hikâye yarışmaları ile ödüyor ve Tarık Buğra’yı yaşatmaya devam ediyor.
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.