İki vadiyi kucaklayan 172 metrelik "Alman Köprüsü" fotoğraf severlerin akınına uğruyor
Adana’nın Karaisalı ilçesine bağlı Hacıkırı Köyü yakınlarındaki sarp kayalıklar arasında yer alan ve iki vadiyi birbirine bağlayan Varda Köprüsü, dört mevsim boyunca Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gelen amatör ve profesyonel fotoğrafçıları eşsiz manzarasıyla kendine hayran bırakıyor.
Varda Köprüsü: Zaman Yolculuğuna Çıkarıyor
Üzerinden geçen yolcu ve yük trenlerinin adeta rüzgâr gibi süzüldüğü tarihi Varda Köprüsü, sabahın ilk ışıklarından gün batımına kadar fotoğraf tutkunlarının akın ettiği bir nokta olarak öne çıkıyor. Bölgenin yemyeşil doğası ve sarp kayalıklardan oluşan etkileyici coğrafyası sayesinde kartpostallık kareler ortaya çıkarken, yüz yılı aşkın geçmişiyle raylarında hâlâ zamanın izlerini taşıyan trenler, bu eşsiz yapıya tanıklık edenleri adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Varda Köprüsü 113 Yıldır Türkiye'nin Yükünü Çekiyor
İnşa edildiği yıllardan bu yana nice padişahlar, devlet adamları ve yolcular gören Varda Köprüsü, sadece tonlarca yükü değil; bir imparatorluğun çöküşünü, bir cumhuriyetin doğuşunu da taşıdı. Artık bir köprüden çok daha fazlası. Alman-Osmanlı iş birliğiyle inşa edilen bu etkileyici yapı, bölge halkı tarafından bu nedenle “Alman Köprüsü” olarak da anılıyor. 1907-1912 yılları arasında, İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattının en zorlu etabı olarak tamamlanan Varda Köprüsü; II. Abdülhamit ile Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm’in ortak vizyonunun bir ürünü. 99 metre yüksekliği ve 172 metre uzunluğuyla derin bir vadiyi birleştiren köprü, o dönem yalnızca Bağdat’a değil, kutsal topraklar Mekke ve Medine’ye uzanan bir yolculuğun da başlangıç noktasıydı. Günümüzde hâlâ aktif olarak yük ve yolcu trenlerinin geçtiği bu tarihi yapı, artık yalnızca ulaşımın değil, fotoğraf sanatının da rotalarından biri olmuş durumda.
Varna Köprüsü'nde Çekilen Fotoğraf Taklit Edilemez
Tarihi Varda Köprüsü’nün, dünya üzerindeki biricik fotoğraf duraklarından biri olarak tanımlanmasının en önemli sebeplerinden biri, bulunduğu coğrafyanın mimariye yansıyan özgün yapısı. Sarp kayalıklar ve vadilerle çevrili bu özel konum nedeniyle, köprü düz bir hat yerine hafif kavisli bir formda inşa edilmiş. Bu mimari detay, köprüden geçen trenin adeta bir sahne sanatçısı gibi dramatik bir eğri çizerek ilerlemesini sağlıyor. Özellikle drone ile havadan çekim yapanlar ya da uzun odaklı lens kullanan fotoğrafçılar için bu durum, benzersiz ve sinematik kompozisyonlar üretme imkânı sunuyor.
Trenin Geçtiği Saatler Varda Köprüsü Açık Hava Stüdyosuna Dönüşüyor
Adana-Ankara hattında düzenli olarak işleyen trenlerin geçiş saatleri, artık Varda Köprüsü’nün müdavimleri tarafından ezbere biliniyor. Özellikle fotoğrafçılar, o büyüleyici geçiş anını kaçırmamak için dakikası dakikasına planlama yapıyor; objektiflerini tam zamanında trenin dramatik kavisten geçtiği o ana odaklıyor. Bu esnada bölge, yalnızca fotoğraf tutkunlarını değil, doğa yürüyüşçülerini ve tarih meraklılarını da kendine çekiyor. Böylece Varda Köprüsü ve çevresi, farklı ilgi alanlarını buluşturan bir açık hava stüdyosuna dönüşüyor; doğayla tarihin, ray sesiyle deklanşör tıklamasının iç içe geçtiği benzersiz bir atmosfer sunuyor.
Kaynak:Muhammet Kürşat Ercan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.