Konya ve Antalya’nın ortasında korku ve doğanın kesiştiği yer: Giden Gelmez Dağları

Antalya ile Konya arasında yer alan Akseki ilçesindeki Giden Gelmez Dağları, tüm heybetiyle Orta Toroslar’da arz-ı endam ediyor. Sarp kayalıklarıyla ve nereden çıkacağı kestirilemeyen obruk ve mağaralarıyla insanlardan ziyade dağ keçileri için uygun bir yaşam alanı olan Giden Gelmez Dağları, zorlu coğrafyasına rağmen olağanüstü doğasıyla insanları büyüleyerek kendine çekmeye devam ediyor.

Efsaneler Konya'ya 2 Saat Uzaklıkta

Konya’nın şehir merkezine 160 kilometre mesafede olan Antalya’nın Akseki ilçesindeki Giden Gelmez Dağları, çamlık ormanları, engebeli yer şekilleri ve köylerindeki Yörük kültürüyle klasik Orta Toroslar coğrafyasını yansıtıyor; bu coğrafya, Yörük Türkmenlerinden nesilden nesle aktarılan sayısız korku hikayesine de ev sahipliği yapıyor. Bu efsaneler arasında Giden Gelmez Dağları ile ilgili efsaneler de bulunuyor.

Efsaneler Giden Gelmez İsminin Hakkını Veriyor

Bu dağlara giden bazı insanların geri dönemediğine dair pek çok hikaye dilden dile aktarılmaktadır. Bu hikayelerden en yaygın olanı ise bir grup köylünün Giden Gelmez Dağlarındaki keçileri avlamak amacıyla gittiklerinde başlarından geçeni anlatıyor. 15-20 kişilik bir grup, kış mevsiminde dağ keçisi avına giderler. Mola verdiklerinde, ateş yakarak dinlenmeye çekilirler. Ancak konakladıkları yerin altı, aslında mağaradır ve ateş buzları eritince mağaraya düşerler. Avcı grubun yanlarında giden köpek, köye geri dönüp acı acı uluyarak yardım ister. Şüphelenen köylüler, dağın doruklarına avcıları aramaya gider. Çöken yeri ve mağarayı bulurlar. Canlı kalan bir avcıyı kurtarırlar ancak grubun geri kalanına ulaşmak mümkün olmaz.

Sarp Kayalıkları ve sayısız obruk ve mağaraya sahip olan bu dağlara ait bir diğer hikaye ise şu şekildedir:

Yine bir zamanlar avlanmak için dağlara giden bir grup köylünün yolda vurdukları geyikler, dağdaki obruklara düşer. Köylüler, “Yarın olsun alırız” diyerek evlerine geri dönerler. Ertesi gün dağa gittiklerinde, geyikleri obrukta bulamazlar. İçine bakmak isteyip atlayanlar, kayaların bıçak gibi keskinliği nedeniyle geri çıkamazlar. Sonunda yukarıdan sarkıtılan iplerle kurtarılırlar ancak gruptan bir kişi, obrukta can verir. Bu gibi daha birçok acı veren hadisenin dağlarda yaşandığı ve dilden dile aktarılarak günümüze kadar geldiği belirtiliyor.

Efsaneler Dağcıları Kışkırtıyor

Bu hikayelere rağmen Giden Gelmez Dağları,“ Şehirde saçma sapan bir trafik kazasında ölmektense, dağda sevdiği yerde ölmeyi tercih ederim” mantalitesine sahip dağcılar için cazip bir nokta haline geldi. Bölgeye giden dağcıları; keskin, ürkütücü, sarp kayalıkların, derin cehennem çukurlarının yanında aniden endemik çiçeklerle bezeli yemyeşil bir küçük yaylaya karşılıyor.

BBN Haber / Muhammet Kürşat Ercan