Seyit Karaca mesajının devamın da şunları dile getirirdi: “Aşurenin içinde yer aldığı Muharrem ayı aynı zamanda Kerbelâ’da, Sevgili Peygamberimiz (SAV)’in, ‘Dünyanın iki çiçeği, cennet çocuklarının efendileri’ diye övdüğü; zulme boyun eğmeyen, adaletin ve doğruluğun yanından ayrılmayan, Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin ve çoğu Ehl-i Beyt’ten 70’den fazla insanın şehit edilmesi Muharrem ayını bir mateme ve hüzün mevsimine dönüştürmüş olup, Müslümanların ortak hafızasında büyük bir acının tarihidir. Kerbela’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt’in, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir. Bu duygularla Hz. Hüseyin’le birlikte Kerbelâ şehitlerini ve bütün şehitlerimizi rahmet ve hürmetle anıyoruz” dedi.
AŞURE, BOLLUK VE BEREKETİN SİMGESİDİR
Aşurenin bolluk ve bereketin simgesi olduğuna dikkat çeken Seyit Karaca, “Aşure paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesi, bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazî anlamı toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; farklılıkların ahenk içindeki ortak tada katkı sağlamaları, ‘birlik’ gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken; muhabbetini de paylaşmaya devam etmekteyiz. Aşure kültürünün ülkemizde ve İslam Âleminin de huzurun ve birlikteliğinin güçlenmesine vesile olmasını dilerim” diye konuştu.
