Karaduman Bakan Elvan’ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde; ‘’Cumhurbaşkanı ve dönemin Hazine ve Maliye Bakanının, Merkez Bankası’nı örtülü bir şekilde kamu bankaları aracılığıyla arka kapıdan döviz satmaya zorlaması, son dönemde ekonomide yaşanan istikrarsızlığın en büyük sebebi konumundadır.’’ diyerek, bu yolla satılan rezervin 128-130 milyar dolar civarında olduğunun tahmin edildiğini ve bu satışın büyük bölümünün döviz kurunun nispeten düşük tutulduğu 2020 yılının ilk yarısında yapıldığını gündeme getirdi. Karaduman önergede ayrıca, ‘’Türkiye’nin hem ekonomik hem de politik olarak karşısında duran risklerin başında Merkez Bankası’nın net rezervlerinin tamamının satılmış olması gelmektedir. Hatta bazı ülkelerin merkez bankaları ile diğer bankalardan swap (para takası) yoluyla alınan 63 milyar dolarlık borç düşünüldüğünde Merkez Bankası’nın net rezervi eksi 55 milyar dolara kadar düşmüştür. Buna rağmen ne döviz kuru ne de faiz düşük tutulabilmiştir. Türkiye; yüksek enflasyon, yüksek faiz ve 10 milyondan fazla işsiz, yedek akçesi harcanmış, rezervi eksi 55 milyar dolara düşmüş, Merkez Bankası yüzde 58’i döviz cinsinden 1,9 trilyon lira kamu borcu, vergi gelirlerinin yüzde 20’sini yutan faiz yükü, 435 milyar dolarlık dış borç, 245 milyar liralık bütçe açığı ile baş başa kalmıştır.’’ ifadelerini kullandı.
Karaduman devamında ise Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a şu soruları yöneltti:
1 Merkez Bankası’nın döviz rezervleri neden satılmaya zorlandı? Satışlar Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde mi gerçekleşmiştir?
2 Salgın hastalık sürecinde desteklemelerde kullanıldığı söylenen rezerv miktarı toplamda ne kadardır? Bu destekler kimlere hangi yoldan yapılmıştır?
3 Satılan dövizler hangi fiyatla, kimlere satıldı? Satış işlemleri yasal mıydı? Bu işlemlerden kimler kazanç sağladı?
4 Kamu bankaları bu işlemlerden ne kadar zarar etti? Bu zararı karşılamak için Hazine ne kadar borca zorlandı?
5 Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın kurum içinde bu konuyu araştırdığı için görevden alındığı iddiaları doğru mudur?
