Siyasi ömrü kısa süren parti; Fazilet Partisi
MNP, MSP ve RP'den sonra Milli Görüş'ün dördüncü partisi olan Fazilet Partisi, Refah Partisi'nin kapatma davasında karara çok kısa bir süre kala 17 Aralık 1997 tarihinde Erbakan'ın ve RP'nin avukatlığını yapan İsmail Alptekin'in genel başkanlığında kuruldu. Bir süre İsmail Alptekin'in avukatlık bürosunda faaliyet gösteren parti, 16 Ocak 1998'de RP'nin kapatılması ve 22 Şubat'ta da bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğü girmesi üzerine bağımsız kalan milletvekillerinin bir bölümünün katılımıyla TBMM'de grup oluşturdu. Erbakan'la birlikte Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Hasan Hüseyin Ceylan, Şevki Yılmaz ve İbrahim Halil Çelik'e siyaset yasağı gelmesinin ardından RP'nin yasaklı olmayan genel başkan yardımcılarından Recai Kutan; İsmail Alptekin'in milletvekili olmaması nedeniyle FP'nin Grup Başkanlığını üstlendi.
DEMİREL'DEN GÜVENCE
Alptekin ve Kutan'ın kısa bir süre sonra ziyaret ettikleri zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den, "Elbette milletvekilleri siyaseti bir partide sürdürecek. Buna bir yasak yok" şeklinde güvence alması üzerine bağımsız kalan RP milletvekillerinin tamamı FP'ye katılmasıyla parti kuruluşunun henüz üçüncü ayında ana muhalefet partisi konumunu kazandı.
ERBAKAN'IN GÖLGESİ
Alptekin'n Genel Başkanlığında bir süre genel merkez binası, amblem gibi teknik işlerle yoğunlaşan ve sert siyasal tartışmalardan uzak duran partide DP'nin 1950'de tek başına iktidara geldiği günün yıldönümü olan 14 Mayıs 1999'da "İlk Adım" adıyla düzenlediği toplantıyla genel başkanlık değişimi oldu. Toplantıda İsmail Alptekin'in yerine Recai Kutan genel başkan olurken, Genel İdare Kurulu'na(GİK) da parti kurucularının yerine ANAP kökenli Cemil Çiçek, Abdulkadir Aksu, Ali Coşkun, Erbakan'a yakın öğretim üyeleri getirilerek, RP'den farklı bir vitrin oluşturulmaya çalışıldı. Kutan, birlikte çalışacağı partinin Başkanlık Divanı'na da ANAP kökenli milletvekilleriyle öğretim üyelerini alarak bu görüntüyü pekiştirdi. Kutan'ın genel başkan olduğu toplantı, partide Erbakan gölgesini ilk kez açık olarak hissettirdi. Erbakan'ın toplantıya gönderdiği mesaj, Atatürk Spor salonu'nu dolduran partililerce ayakta dakikalarca alkışlandı. Kutan'ın bu dönemde,emanetçi olup olmadığına ilişkin soruları, "Bana göre tüm mevkiler makamlar emanettir. Hepimiz emanetçiyiz. Hayatımız da bir emanet" diyerek Erbakan'ın emanetçisi olduğunu açıkça reddetmeden yanıtlaması dikkat çekti. Kutan, genel başkan olduktan sonra partisinin RP'den farklı kimliğinin altını çizmeye çalıştı. Bu çerçevede Kutan'ın "Eşleriniz ve çocuklarınız dışında her şeyi değiştirin" mesajıyla açıkladığı programında RP'nin Milli Görüş, Adil Düzen gibi ünlü projeleri yerine AB çerçevesinde yaklaşımlara yer verildi.
Kutan bu çerçevede, "Bizi bizden dinleyin" sloganıyla Amerika ve Avrupa gezilerine çıktı. Kutan, bu gezilerinde Türkiye'nin AB üyeliğini samimi olarak isteyen tek partinin kendileri olduğu tezini işledi.
KAPATILMA DAVASI
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş 7 Mayıs 1999'da Fazilet Partisi'nin kapatılması yönünde dava açtı. Vural Savaş gerekçe olarak Anayasa’nın 68. ve 69. maddelerinin ihlal edilmesini ve Fazilet Partisi'nin Refah Partisi'nin devamı olmasını gösterdi. Ayrıca kapatılan partilerin yöneticilerinin bir başka partinin yöneticisi ya da denetleyicisi olamayacağını ve partinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini öne sürdü. Vural Savaş, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu iddianamede kapatılan Refah Partisi milletvekillerinin birkaç gün içinde Fazilet Partisi’ne geçmelerinin, Necmettin Erbakan’ın Fazilet Partisi’ni yönetmesinin, Fazilet Partisi’nin kapatılan Refah Partisi’nin devamı olduğunu gösterdiği savunuldu. Erbakan’ın Balgat’taki evinde sürekli FP kurmayları ile görüşmesi, bayramda parti genel başkanıymış gibi FP’lileri gruplar halinde kabul etmesi kanıt gösterildi. FP’nin kapatılma davası, 8 Mayıs 1999 günü işleme koyuldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş’ın, 7 Mayıs 1999'da FP için açtığı kapatma davası, 19 ay sonra 16 Kasım 2000’de başladı. Mahkeme, milletvekillerinin sözlü savunmalarının alınması taleplerini reddetti. Mahkeme, bu kararını ise "bu davada şahısları değil, tüzel kişiliğin yargılandığı" gerekçesine dayandırdı.
Cumhurbaşkanı Sezer 18 Aralık 2000’de Yargıtay Başsavcılığı seçiminde 49 oy fark atan Vural Savaş’ın yerine, bu makama ikinci sıradaki Sabih Kanadoğlu’nu atadı. Bu karar FP’de kısa süreli bir sevinç yarattı. Yargıtay’ın yeni Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 5 Şubat 2001’de FP hakkındaki kapatma davasında ek iddianame verdi. Kanadoğlu, ek iddianamede, Anayasa Mahkemesi’nin delil olarak kabul etmediği FP 1. Olağan Kongresi’ne ilişkin kasetleri dayanak göstererek, FP’nin kapatılan RP’nin devamı olduğu gerekçesiyle kapatılmasını istedi. FP 1. Olağan Kongresi’ne ilişkin kasetlerin Anayasa Mahkemesi’nce "iddianame tarihinden sonraki olayı içerdiği" gerekçesiyle delil kabul edilmediği anımsatılan ek iddianamede, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda CMUK hükümleri geçerli olsa da bu davaların ceza davası olarak kabul edilemeyeceği belirtildi. Anayasa Mahkemesi’nde bulunan FP 1. Olağan Kongresi’ne ilişkin kasetlerin çözümünden "Mücahit Erbakan-Erbakan nerede biz oradayız-İşte komutan işte asker" şeklinde tezahüratların yapıldığı ve dev ekrandan altyazı olarak "Mücahit Erbakan" yazısının geçtiği kaydedilen ek iddianamede, Anayasa Mahkemesi’nin 16 Ocak 1998 tarihinde RP’nin Anayasa’nın 68. maddesinin 4. fıkrasına göre "Laik cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle temelli kapatılmasına karar verildiği hatırlatıldı. Bunun üzerine FP yine ek süre talep etti ve FP’nin kapatılma davası Anayasa Mahkemesi tarafından ancak 11 Haziran 2001 tarihinde görüşülmeye başlanabildi. Kapatma kararı 22 Haziran 2001’de verilerek Nazlı Ilıcak, Merve Kavakçı, Bekir Sobacı, Ramazan Yenidede ve Mehmet Sılay'a 5 yıl süreyle siyasî yasak getirildi.
Daha sonra bu partinin devamı niteliğinde Recai Kutan önderliğinde Saadet Partisi kuruldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.