Vergilerdeki artışlarda son durum ne olacak?

Vergilerdeki artışlarda son durum ne olacak?

Genel Kurulda, CHP'nin, "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önergesi üzerine acil toplanan Meclis'te son gelişmeler neler?

TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önergesi kabul edilmedi.

TBMM Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplanan Genel Kurulda, CHP'nin "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önergesinin ön görüşmeleri tamamlandı.

Siyasi parti grupları adına yapılan konuşmaların ardından, genel görüşme açılıp açılmaması, Genel Kurul'un oyuna sunuldu. Yapılan oylamada, önerge kabul edilmedi.

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, depremlerin ertelenemez maliyetinin, ekonomide ilave tedbirler alma zaruretini ortaya çıkardığını belirterek, "Depremlerin yol açtığı felaketin ekonomik etkilerinin devletimizin kudreti ve milletimizin desteğiyle hızla ortadan kaldırılması için olağanüstü bir gayret gösterilmektedir." dedi.

Aksu, Genel Kurulda, CHP'nin, "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önergesi üzerinde MHP Grubu adına konuştu.

Önergenin, kısa süre önce TBMM'de kabul edilen kanunlara ilişkin olduğunu anlatan Aksu, söz konusu yasaların, depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisine, yeniden inşa ve ihya ile yaraların sarılmasına, çalışan ve emeklilerin maaşlarında iyileştirmelere ilişkin bazı düzenlemeleri içerdiğini söyledi.

Türkiye ekonomisinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulandığı son 5 yılda, ortaya çıkan birçok olumsuz gelişmeye rağmen büyüdüğüne işaret eden Aksu, şunları kaydetti:

"Bu süre içinde vatandaşlarımızın alım gücünü enflasyona karşı korumaya dönük politikaların uygulanmasına da devam edilmiştir. Terörle mücadelede destan yazılmış, diplomaside önemli bir aktör haline gelinmiş, etrafımızdaki ateş çemberine rağmen Türkiye, huzur ve güven adası olmuştur. Ancak depremlerin ertelenemez maliyeti, ekonomide ilave tedbirler alma zaruretini ortaya çıkarmıştır. Depremler, 120 bin kilometrekarelik bir alanda Türkiye'nin tarımsal ve sanayi üretimin yoğun olarak yapıldığı 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyerek büyük bir yıkıma neden olmuştur. Yarım milyondan fazla bina zarar görmüş; ulaşım, iletişim ve enerji altyapısı zarara uğramış, önemli maddi kayıplar oluşmuş aynı zamanda 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetmiştir. Depremlerin yol açtığı felaketin ekonomik etkilerinin devletimizin kudreti ve milletimizin desteğiyle hızla ortadan kaldırılması için olağanüstü bir gayret gösterilmektedir."

Aksu, depremlerin ardından, ek bütçeden 527,3 milyar lira afete dönük ödenek ayrıldığını, 2023 yılında diğer ödenek imkanları da dikkate alındığında deprem zararlarının giderilmesi amacıyla sadece bu yıl bütçeden 762 milyar lira harcama yapılmasının öngörüldüğünü de söyledi.

- "Önceliğimiz, depremin yaralarının bir an önce sarılması"

MHP'li Aksu, alınan bazı tedbirlerle depreme bağlı finansman ihtiyacının bir kısmının karşılanmasının mümkün hale geldiğine dikkati çekerek, "Önceliğimiz, asrın felaketi depremin yaralarının bir an önce sarılması, deprem bölgesinde hayatın normalleşmesidir." dedi.

Memur ve emekli maaş artışlarına yönelik düzenlemeleri anımsatan Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayrıca Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği emekli aylıklarının iyileştirilmesi ihtiyacına dönük olarak Sayın Cumhurbaşkanımız dün kabine toplantısı sonrası emekli maaşlarıyla ilgili bir huzursuzluğun ortaya çıktığından bahisle hiç kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza gösterilmeyeceği, bunu da geciktirmeden yılbaşı civarında neticeye ulaştırmayı planladıklarını açıklamıştır. MHP olarak arzumuz, emekli aylıklarında yapılacak artışın gerçekleştirilmesi, tüm vatandaşlarımızın hayat pahalılığı karşısında korunması ve gelirlerinin onları enflasyona ezdirmeyecek seviyede tutulmasıdır."

İsmail Faruk Aksu, üreten, istihdam yaratan, üretilen değerden herkesin adil pay almasını mümkün kılan ve gelir dağılımını adaletli hale getiren nimet ve külfetin bütün kesimlerce hakça paylaşımına dayanan bir ekonomik ve toplumsal düzenin tesis edilmesini öngördüklerine dikkati çekerek, "Bu doğrultuda, devletin kamu giderlerini karşılamada temel gelir kaynağı olan vergileri herkesin mali gücüne göre ödemesini ve buna ilişkin düzenlemelerin yapılmasını gerekli görüyoruz. Kamu harcamalarında israf ve usulsüzlüğün önlendiği, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alındığı ve bunlara yönelik yapısal tedbirlerin devreye konulduğu bir mali yapıyı hedefliyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.

MHP'li Aksu, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin, çiftçinin, sanayicinin, bakıma muhtaç insanların her şartta yanında olmayı sürdüreceklerine işaret ederek, milletin her sorununun kendilerinin sorunu, bu sorunlara çare ve çözüm bulunacak adresin ise TBMM olduğunu söyledi.

Aksu, Hükümet ve TBMM'nin, tüm vatandaşların sorunlarına hakkaniyetle çözüm oluşturabilecek önlemleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da almaya devam edeceğini; bu nedenle CHP'nin önerisini desteklemediklerini dile getirdi.

Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Genel Kurul çalışmalarına katıldı.

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, iktidardan beklentilerinin zamların geri alınması ve emeklilere seyyanen zam yapılması olduğunu söyledi.

Özdağ, TBMM Genel Kurulu'nda CHP'nin, "KDV ve ÖTV oranlarının yükselmesi ve temel ihtiyaç üzerindeki fiyat artışı nedeniyle oluşan sorunlara çözüm bulunması amacıyla genel görüşme yapılması" önerisi üzerinde partisi adına yaptığı konuşmada, Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırma gerekçelerinin iktidar tarafından zaman kaybı olarak görüldüğünü öne sürdü.

Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri üzerinden yaklaşık iki aylık bir sürenin geçtiğini aktaran Özdağ, iktidarın seçim öncesi olan olmayan ne varsa "saçıp savurduğunu" iddia etti. Özdağ, "Olmayan petrolleri 'traktörünüze doldurun gidin' dedi, olmayan doğalgazı güya hanelere gönderdi. Saçma sapan vaatlerle halkımızı kandırıp durdu. Sırf seçim kazanmak uğruna Hazine ile Merkez Bankası kaynaklarını har vurup harman savurdu. Karşılıksız para bastı. Kredi ve Swap adı altında yüksek faizlerle borç alarak ülkemizi borçlandırdı. Uyguladığı bu seçim ekonomisi yüzünden daha yılın yarısında 2023 bütçesini tüketti." dedi.

İktidarın, memurun ve emeklinin maaşlarını ödeyebilmek için yeni kaynak arayışına girdiğini ileri süren Özdağ, bulunan fikrin "vatandaşa yeni vergi ve harçlar salarak günü kurtarmak" olduğunu savundu. Özdağ, bu nedenle TBMM kapanmadan hemen önce yeni vergilerin TBMM'den geçtiğini söyledi.

- "Deprem bahane"

İktidarın TBMM'de kabul edilen ek bütçeye gerekçe olarak 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri gösterdiğini ileri süren Özdağ, "Madem tüm bu ekonomik çöküşün sebebi depremdi, neden depremin ardından bu kanunu TBMM'ye getirmediniz de şimdi getirdiniz? Çünkü deprem bahane. Gerisi lafügüzaftan ibaret." sözlerini sarf etti.

Seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatlarına yaklaşık yüzde 80'lere varan zam yapıldığını belirten Özdağ, "İktidar bu haliyle vatandaşın tenceresinde et değil dert kaynadığının farkında mı acaba?" sorusunu yöneltti.

Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek'in getirildiğini anımsatan Özdağ, "Mehmet Şimşek gibiler esasen manav tezgahındaki 'mostra' figürlerdir. Dış dünyaya 'bakın tam da sizin istediğiniz gibi kişileri getirdik haydi yardım edin bize' diyecekler. Ördek avında kullanılan yalancı ördek 'Mühre' gibi yani." ifadesini kullandı.

Özdağ, ilerleyen zamanlarda tüm kötü gidişin sorumlusu olarak, "Kötü Polis" olarak Mehmet Şimşek'in gösterileceğini iddia etti. Şimşek'in ekonomiye yönelik aklına "cin fikirler" geldiğini savunan Özdağ, şunları söyledi:

"Ekonomiyi kurtarması için kimsenin aklına gelmeyecek cin fikirleri hayata geçirmeye başladı bile. Nedir o fikirler: Zam yapmak, vergileri arttırmak, Arap ülkelerinden yardım istemek, emekliye asla zam yapmamak, enflasyonu yükseltmek, faizleri artırmak, döviz kurlarına jet motoru takmak, elde avuçta kalan varlıklarımızı kelepir fiyatına satmak için dünyayı dolaşmak, kemer pardon ümük sıkmak ve elbette dua telkin etmek. Yahu bunun için ekonomist falan olmanıza gerek yoktu ki. Çağıralım sokaktan herhangi birisini o da bunları yapabilirdi. Hatta gözlerinden ışık saçan Nureddin Nebati bakanınız bile yapabilirdi."

- "Emeklilere verilen zamlar yetersiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerden önce en düşük memur maaşını 22 bin lira yapacakları müjdesini verdiğini anlatan Özdağ, bu söz verildiğinde doların 19,5 lira olduğunu ve 22 bin liranın yaklaşık bin 128 dolar yaptığını kaydetti. Özdağ, "22 bin lira, 810 dolara kadar düştü. Bir başka ifadeyle maaşlar daha verilmeden yaklaşık 320 dolar yani yaklaşık 8 bin 600 lira azalmış oldu. Birkaç hafta veya birkaç gün, hatta yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Yeni öyle güzel bir ekonomi yönetimimiz var ki Allah düşman başına versin. Ya emeklilerimiz? Emeklilerimizi ölmeden mezara göndermeye yemin etmiş bir iktidar var. 7 bin 500 lira emekli aylığı alan emeklinin maaşına güya yüzde 25 zam yapmışlar ama bakın görün ki en düşük emekli maaşı yine 7 bin lira oluyor. Şaka gibi değil mi?" diye konuştu.

Pandeminin üzerinden yaklaşık iki yıl geçtiğini anımsatan Özdağ, tarım ürünü fiyatlarının tüm dünyada ciddi bir düşüşe girdiğini Türkiye'de ise "roket takmış" şekilde uçtuğunu savundu. Dünyada hızlı bir düşüşe geçen gıda ürünlerinin Türkiye'de bütün sınırları zorladığını belirten Özdağ, "Bundan birkaç sene önce 3-4 liraya aldığımız domates, bugün pazarda kaç para? 20 lirayla 40 lira arasında değişiyor. Mutfakta bir ağıt var, bu hava uzun hava ağıdı, çileli bir ağıt. Vatandaşlarımızın tenceresinde et değil dert kaynıyor. Farkında olan kim? Kimse değil." ifadelerini kullandı.

İktidardan beklentilerini de sıralayan Özdağ, "İktidardan beklentimiz şudur: Bu zamların, özellikle MTV'den akaryakıta kadar bütün bunların geri alınmasını talep ediyoruz. Emeklilere verilen zamlar yetersiz, seyyanen zamların verilmesini talep ediyoruz. Gelin bu kanunu çıkartalım." dedi.

Kaynak:Hümeyra KARADAĞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.