30 Ocak; karanlık  dönemin başlangıcı

Almanya'da Adolf Hitler'in başa geçtiği 30 Ocak 1933 Avrupa'da Nazi terörünün başlangıcı olarak anılıyor. 
30 Ocak; karanlık  dönemin başlangıcı

14 Eylül 1930 seçimlerinden Naziler yüzde 18.3 oyla ikinci parti olarak çıktılar. En güçlü parti SPD (Sosyal Demokratlar) oyların yüzde 24.5’ini alabilmi, Komünistler yüzde 13’te kalmıştı. Bunun yanında bir sürü harfli neredeyse tek kişilik onlarca “sol” parti vardı.  Bunlar hem birbirleriyle uğraşıyor hem de kendi içlerinde hiziplere bölünüyordu; bazı aşırı sol gruplar, kendi aralarında uzlaşma yerine, rejimi yıkmak için Nazilerle işbirliğini bile tercih ediyordu. 
Sorunlara çözüm üretemeyen Alman Meclisi, sonunda 31 Temmuz 1932’de erken seçim yapılmasını kabul etti; bu seçimle ülkenin önü açılacak, dış borçlara ve işsizliğe çare bulacak bir yönetim işbaşına  gelecekti.  Bazıları, istikrarlı bir hükümet kurulması için, seçimlerden önce Seçim Yasası’nda değişiklik yapılmasını istiyordu; ama  buna zaman bulunamamıştı.  1932’de yapılan ilk seçim, ne istikrar sağladı  ne de dağınıklığı ortadan kaldırdı; ancak Naziler oyların yüzde 37.4’ünü alarak en güçlü parti oldu. Bu durumda hemen yeni bir seçim gerektiği anlaşıldı. Yüzde 5-10 oy oranlı partiler bir hükümet  kuramayınca, rahatsızlık daha da arttı.  Nazileri durdurmak, ona karşı bir demokratik set oluşturmak için çabalar da gösterildi. Fakat solun temsilcileri, “demokratik sol”, “sol demokrasi,”, “sosyal  demokrasi”, “sosyalist demokrasi” vb.  kavramlar üzerinde sonu  gelmez akademik tartışmalar dışında hiçbir  sonuca ulaşamadı.
Merkez sağda da bütün particikler birbiriyle  kavgalıydı. Yine de toplumda bazı kesimler, tehlike karsısında  silkinmişlerdi ve “zorunlu olarak” yapılan 6 Kasım 1932 seçimlerinde Nazilerin oy oranının yüzde 33.1’e düşmesini sağladılar. Buna karşılık diğer bütün “büyük” partilerin oy oranları yüzde 8.8 ile 20.4 arasında oynuyordu; onlarca küçük sol parti ise oyların toplam yüzde 5.8’ini almıştı.
HİTLER DÖNEMİ RESMEN BAŞLIYOR
Yeniden pazarlıklar yapıldı, ama bir türlü hükümet kurulamıyor, ülke kararnameler ile yönetiliyordu. 3 Aralık 1932’de başbakanlığa getirilen General von Schleicher de başarılı olamayınca,  aşırı sağcı bir başka partinin desteğini alan Adolf Hitler, 30 Ocak 1933’te Cumhurbaşkanı Hindenburg tarafından başbakanlığa atandı.
Kamuoyu, Nazilerin iktidarını normal karşılayacak  biçimde hazırlanmıştı. Yaygın inanç şöyleydi: “Madem demokrasi var,  seçmen iradesine saygı göstermek gerekir. Bir kere de bu partiye bir şans verelim. Adam zaten değiştiğini söylüyor. Hem bu ülkede yasalar var, kurumlar var, hele hele ordu var. Ayrıca on iki kişiden ibaret hükümette sadece üç Nazi yer alıyor: Hitler, Göring, bir de İçişleri Bakanı Frick. Onlar da asla olumsuz bir şey yapamaz, on ikide üç kişiler. Hem zaten üç ay içinde bunlar da basarisiz olur ve çekilirler. O zaman yeni seçimlere gidilir, halk da bunları görmüş olur ve bu iş biter.”
Hitler'in yemin ederek başbakan koltuğuna oturduğu 30 Ocak 1933 tarihinde eski Başbakan Franz von Pappenburg, 'Bohemyalı onbaşı' diye aşağıladığı  Hitler için "Hitler'i iki ay içinde köşeye sıkıştırdık" diye övünüyordu. Düşüncesinin ne kadar hatalı olduğu ve nasıl ağır sonuçlara yol açacağı kısa süre içinde görülecekti. Adolf Hitler, sabah saat 11'e doğru Weimar Cumhuriyeti Anayasası üzerine yemin ederek kabinesiyle birlikte göreve başladı. 

 

30 Ocak; karanlık  dönemin başlangıcı
 

1933 SEÇİMLERİ
1933 yılı Mart ayı başında yapılan meclis seçimlerinde Nasyonal Sosyalistler oyların yaklaşık yüzde 44'ünü kazandı. Bu sonuç, milliyetçi muhafazakarlar ile birlikte ona mecliste rahat bir çoğunluk sağladı. Hitler, 23 Mart'ta temel hakları askıya alan Salahiyet Yasası'nı mecliste muhafazakar partilerin desteği ve üçte ikilik çoğunlukla çıkardı. Karşı oy kullanan tek parti Sosyal Demokrat Parti oldu. Bu, meclisin sonu anlamına geliyordu. Sonuç, temel haklar bir kalemde silindi, memur kadroları 'temizlendi' ve yaz aylarına gelindiğinde tüm diğer siyasi partiler ya kapatılmış, ya da 'gönüllü' olarak kendini feshetmişti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.