Esrarengiz Şehir Puma Punku
Puma Punku, Bolivya’daki Tiwanaku yakınlarında yer alan büyük bir tapınak kompleksinin ismi ve Tiahuanacu olarak bilinen daha büyük bir arkeolojik alanın bir parçasıdır.
Puma Punku, “Puma Kapısı” anlamına gelmektedir. Puma Punku’nun ilk inşaatı M.Ö. 1500’lerde gerçekleştirilmiştir. Puma Punku, pek çok akademisyenin gezegendeki en ilgi çekici antik alan olduğunu düşündüğü biçimde inşa edilmiş, biçimlendirilmiş ve konumlandırılmıştır. Ana uzmanlar, Puma Punku’da bulunan blokların ilkel taş aletlerle elle oluşturulduğuna inanıyorlar. Bununla birlikte, bazı araştırmacılar karmaşık taş işçiliğinde gelişmiş hassas teknoloji kullanımının kanıtı olduğuna işaret ediyor. Binlerce yıl önce yaşayan ilkel insanlar, herhangi bir teknolojiye erişmeksizin böyle kusursuz taş işlerini nasıl üretebilirdi?
Tapınağın menşei gizemli, ancak arazide bulunan organik maddenin karbon tarihlendirmesine dayanılarak arkeologlar, kompleksin İnka İmparatorluğu’ndan önce en önemli uygarlıklardan biri olan Tiwanaku imparatorluğu tarafından 300 ve 1000 yılları arasında geliştiğini düşünüyorlar.
Puma punku ile ilgili en ilginç şey taş işidir. Puma punku, başlangıçta birkaç ton ağırlığında megalitik bloklarla çevrili, teraslanmış bir toprak höyüktü. Kırmızı kumtaşı ve andezit taşlar harç kullanılmadan birbirlerine tam uyacakları ve birbirlerine kilitlenecekleri kesin bir şekilde kesilmiştir. Bu taş bloklarda sergilenen teknik incelik ve hassaslık şaşırtıcı. Kayalar arasında tıraş bıçağı kayacak kadar dahi boşluk yoktur.
Kimyasal analiz, kırmızı kumtaşı bloklarının yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Titicaca Gölü yakınlarındaki bir taş ocağından dik bir eğimle taşınmış olduğunu ortaya koyuyor. Taş kaplama ve oymalar için kullanılan daha küçük andezit bloklar, Titicaca Gölü’nden yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki Copacabana Yarımadası’ndaki ocaklardan geldi.
Bazıları, Puma Punku’nun yabancı varlığın yardımı olmadan inşa edilemeyeceğine inanıyorlar. Bazıları da buranın modern teknolojiyi kullanan eski uygarlıkların kanıtı olabileceğine inanıyor ve “Taşlara dikkatlice bakarsanız, sanki makine aletlerini hatta lazerleri kullanıyormuş gibi karmaşık taş işçiliğini görebilirsiniz” diyor.
Günümüz teknolojisi ve bilgisi bile olsa, bu yapılar mantığa meydan okuyor ve kendileri içinde yatan sırları çözmeye çalışanların kafasını karıştırıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.