Hükümeti ve ekonomiyi hedef alan eylem Gezi Parkı Olayları
Taksim'deki Gezi Parkı'nda yaklaşık 50 kişinin katılımıyla ağaçların başka yere nakledileceği gerekçesiyle başlatılan ve ülke geneline yayılan eylemler 8 yıldır tartışılmaya devam ediyor.
27 Mayıs 2013’te Taksim Bölgesi Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların başka yere nakledileceği gerekçesiyle Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği üyeleri, parkta nöbet tutmaya başladı. Çalışmaların devam etmesi için parkı boşaltmaya çalışan emniyet güçleri ile grup arasında yaşanan tartışma arbedeye dönüştü. Yaşanan arbede sonucunda göstericiler "doğaya zarar verdiği" gerekçesiyle iş makinelerini durdurmaya çalışırken, polis de grubu dağıtmak için biber gazı kullandı. Olayların ardından yayalaştırma projesi çalışmalarına ara verildi.
Ertesi gün göstericilere destek olmak üzere buraya gelen BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, iş makinelerini önlemeye çalıştı. Bu sırada ortam iyice gerildi. Daha sonra yine buraya gelen bazı CHP milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcileri, eylemcilere destek verdi. Sosyal medyadan yapılan "İş makinelerine engel olmak için Gezi Parkı'nda toplanıyoruz." çağrısı üzerine ertesi gün parkta toplananların sayısı arttı. Parkta nöbet tutanlarla, çadırları kaldırmaya çalışan zabıta görevlileri arasında arbede yaşandı. Çevik kuvvetin müdahalesi sonucu grup, oturma eylemi başlattı. Taksim Dayanışması'nın sosyal medyadan "Taksim Gezi Parkı için nöbetteyiz. Yemeğini/yüreğini/ sanatını/çocuğunu/aklını/çadırını/kendini de al gel!" şeklindeki çağrısıyla parkta toplananların sayısı binleri buldu.
ÇADIRLARI YAKTIRAN FETÖ'CÜ POLİS MÜDÜRÜ CEZA ALDI
30 Mayıs’ta Emniyet yetkilileri, göstericilerden parkı tahliye etmesini ve kurulan çadırları kaldırmasını istedi. Yaşanan arbede sırasında göstericilerin çadırları yakıldı. Saat 08.00 sıralarında çevik kuvvet ekipleri, Gezi Parkı'ndan çekildi, gruplar tekrar alana giriş yapmaya başladı. Çağrılar üzerine, parkta akşam saatlerinde toplananların sayısı 7 bini buldu. Çadırların, polisler mi zabıta mı tarafından yakıldığı tartışması mahkemelik oldu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan FETÖ firarisi Ramazan Emekli, "göstericilere ait çadırları yakmaları için zabıtalara talimat verdiği" gerekçesiyle yargılandığı davada, "görevi kötüye kullanmak ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Zabıtalar ise delil yetersizliğinden beraat etti.
EYLEMLER ÜLKE GENELİNE YAYILDI
31 Mayıs’ta Emniyet güçleri, sabaha karşı parkta bulunan gruplara müdahale etti. Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla gün boyu Taksim bölgesinde gruplar yeniden toplandı. Polis, uyarılarına rağmen dağılmayan grupları, biber gazı ve tazyikli suyla dağıttı. Göstericiler de barikat kurarak taş, sopa, molotofkokteyl, ses bombası, sapan ve bilye olmak üzere çeşitli şekillerde polise karşılık verdi. Tencere tava eylemleri olarak bilinen ülke geneline yayılan toplumsal olaylar için de çağrılar yapıldı ve ülke genelinde her gün devam edecek eylemlerin fitili ateşlendi. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Taksim Topçu Kışlası Projesi'nin iptali davasını kabul ederek, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu karara rağmen eylemler sona erdirilmedi.
1 HAZİRAN’DA OLAYLARIN ŞİDDETİ ARTTI
Haziran’da Gezi Parkı'nda çadırlarda kalarak nöbet tutan göstericilere katılanların sayısı sosyal medyadan yapılan çağrılarla akşam saatlerinde arttı. Taksim Meydanı'nda toplanan grup, tüm uyarılara rağmen dağılmadı. Yaşanan tartışma sonrasında polise taş, sopa, molotofkokteyl, ses bombası, sapan ve bilye atan ve barikat kuran göstericilere, biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildi. Polis ile göstericiler arasındaki çatışma, gece boyu sürdü. Bu arada, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde de yaklaşık 1500 kişi toplandı. Eylemciler, Dolmabahçe Ofisi'ne girmeye çalıştı. Polisin müdahale ettiği eylemciler, TOMA araçlarının ve personelin içinde bulunduğu otobüslerin yanına kadar gelerek taş, sopa ve şişe attı. Akşam saatlerinde başlayan olaylar, sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Aynı gün CHP de Kadıköy'de yapacağı mitingi iptal ederek Beşiktaş'tan Taksim'e yürüdü.
2 Haziran’da Taksim Dayanışması sosyal medyadan "Taleplerimiz gerçekleşene kadar nöbetimize devam ediyoruz." şeklinde paylaşımda bulundu. Sosyal medyadan yapılan yoğun çağrılar sonucu Taksim Dayanışması, DİSK, KESK, TMMOB organizesinde Taksim Meydanı'nda toplanan grupların sayısı 20 bin kişiye ulaştı. Dolmabahçe Çalışma Ofisi önünde yaklaşık 5 bin kişi toplandı. Göstericiler, İnönü Stadyumu inşaatında kullanılan paletli bir iş makinesini gasbederek güvenlik güçlerine saldırdı.
Günlerce devam eden ve terör örgütünün sözde bayraklarının da açıldığı eylemler çerçevesinde göstericilerin içinde bulunan 3 Fransız, 2 Kanada uyruklu kişinin gözaltına alınması dikkati çekti.
Dönemin Başbakanı Erdoğan, 15 Haziran 2013'te partisince Ankara'da düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitinginde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir." ifadelerini kullandı.
Çevik Kuvvet ekipleri akşam saatlerinde eylemcilere müdahale ederek, Gezi Parkı'nın kontrolünü sağladı. Erdoğan, 16 Haziran 2013'te Kazlıçeşme'de düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitingine katılarak yaptığı konuşmada; "Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı, Taksim Meydanı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi." dedi. Bu tarihten sonra birçok şehirde "Milli İradeye Saygı" mitingi düzenlenirken, eylemler de bazı parklarda forum şeklinde devam etti.
GEZİ'NİN DOĞRUDAN MALİYETİ 1,4 MİLYAR DOLAR
İstanbul'da başlayan ve ülke geneline yayılan olaylarda 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılmaz hale geldi. Ayrıca 326 iş yeri, 201 araç tahrip edildi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı. İstanbul Taksim başta olmak üzere birçok kentteki esnaf da eylem nedeniyle kepenk kapattığı için zarar gördü. Olaylarda, 697 güvenlik görevlisi yaralanırken, polis memuru Mustafa Sarı şehit oldu. Olaylar sırasında Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Berkin Elvan, Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar doları bulduğunu bildirdi. Erdoğan, faizlerin ilk defa Gezi olayları ile tırmanmaya başladığını, yüzde 4,6'dan yüzde 13 küsura ulaştığını, işsizliğin çift haneye çıkmasının da enflasyonun zıplamasının da aynı dönemde gerçekleştiğini anımsattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.