KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3638 %0,43
48,7596 %0,66
4.850,29 % 0,25
Ara
BBN Haber Video Haber İlk trafik kazası 110 yıl önce yaşandı

İlk trafik kazası 110 yıl önce yaşandı

Ülkemizde otomobilin karıştığı ilk trafik kazası 28 Mart 1910’da Beşiktaş'ta meydana gelmiştir. Kazada ölü olmayıp, yaya sadece yaralanmıştır

Okunma Süresi: 4 dk

Ülkemizde ilk trafik kazası ile ilgili kayıt İstanbul'da bundan tam110 sene evvel 28 Mart 1910 günü Beşiktaş'ta meydana gelmiş ve bir otomobilin bir yayaya çarpmasıyla neticelenmiştir. Kazada ölü olmayıp, yaya sadece yaralanmıştır. Otomobillerin hızları arttıkça ülkemizdeki trafik kazalarında inanılmaz bir artış olmuş hatta zamanla dünyada en fazla trafik kazası olan ülkeler arasında üst sıraları zorlamıştır.

DÜNYADA İLK OTOMOBİL KAZASI

Birçok kaynağa göre ise 17 Ağustos 1896, dünyada ölümle sonuçlanan ilk trafik kazasının gerçekleştiği tarih olarak kabul ediliyor. Londra’da ehliyetini alan bir sürücü, saatte 12 km/sa hızla gitmesine rağmen 44 yaşındaki Bridget Driscoll’e çarpar ve kadıncağızın orada ölmesine neden olur. Kaza, “kötü bir olay, bir rastlantı” olarak ifade edilir ve sürücü hiçbir ceza almaz.

ÜLKEMİZDEKİ İLK ÖLÜMLÜ KAZA

Bizdeki ilk ölümlü kaza ise 26 Ocak 1912 tarihinde meydana geldi. Rivayete göre; saat 22 sıralarında Zincirlikuyu’dan Beyoğlu’na giden İtalyan Sefareti’nin şoförü Frederico Rasi, Şişli Camii’nin önünde İdris adlı bir Arnavut’a çarptı. Rasi, neye uğradığını şaşırmıştı. Hemen olay yerinden uzaklaşmaya çalıştı. Ancak Taksim’e varmadan Pangaltı’da polislerle karşılaştı. Haber her nasılsa onlara ulaşmıştı. Polisler, ancak ihtar ateşiyle durdurabildikleri İtalyan şoförü hemen tutukladı. Bu arada, kazada ağır yaralanan İdris, Şişli Etfal Hastanesine kaldırılmış ancak kurtarılamamıştı. İdris’in vefât etmesiyle iş büyüyünce, İtalyan Sefareti devreye girmek zorunda kaldı. Sefaretin hem İdris’in ailesine yüklü bir tazminat ödemeyi, hem de Rasi’ye gereken cezayı vermeyi kabul etmesiyle, dosya ertesi gün kapatıldı. İstanbul’un kayıtlara geçen bu ilk kaza haberi, günlerce gazete manşetlerinden inmemişti.

İLK TRAFİK ŞUBESİ

Kazaların başlamasıyla birlikte, trafiğin düzenlenmesi gerekliliği de ortaya çıktı. İlk trafik şubesi, 1923 yılında Şehremini Emin Bey’in (Erkul) emriyle Galata Köprüsü’nün altındaki Belediye Zabıtası’na bağlı merkezde açıldı. Beş memurla çalışan bu merkez, kısa süre sonra Galata’daki borsa binasına taşındı. Bu tarihlerde İstanbul’da biri Galatasaray’da, diğeri ise Karaköy’de olmak üzere iki adet trafik noktası vardı. Bu noktalarda yazın beyaz, kışın koyu renk elbiseli trafik polisleri, trafiği düzenlerlerdi. İstanbul’da ilk ışıklı geçit lambası da Karaköy’deki Domuz sokağının başına kondu. Ancak yeni ışıklar için İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar beklemek gerekti.

ÜLKEMİZDEKİ İLK OTOMOBİL

Türkiye'de taşıma aracı olarak araba geniş bir kullanım alanına sahipti. Binek arabası, Osmanlılar'da yalnız padişah, şeyhülislâm ve kazaskerlerin kullandığı bir araçtı. Bunun dışında dışarıya giden elçilere de araba verilirdi. Tanzimat'tan sonra diğer seçkin kişiler de araba sahibi olabildi ve kira arabaları kullanılmaya başladı. İkinci Meşrutiyet'in ilânına kadar bir erkekle bir kadın birlikte arabaya binemezdi. Fayton, yaylı, kupa eskiden kullanılan binek arabaları arasındadır. Fayton bugün genellikle sayfiye yerlerinde (özellikle, İstanbul'da Büyükada, Heybeliada) gezinti aracı olarak kullanılır.

Otomobilin ülkeye gelişi hakkında iki rivayet vardır. Birinci rivayette ilk benzinle çalışan otomobil, Galata rıhtımının açıldığı 1895 yılında, sonradan Basra mebusu olacak Züheyrzade Ahmed Bey tarafından getirilmiştir. İlk otomobilin halk arasında görücüye çıktığı yer ise Fenerbahçe semti olmuş. Diğer rivayete göre ise ilk otomobil getiren kişi, Muzıka-i Hümayun’dan Kaymakam Stavrolo’dur ve ilk otomobilimiz İtalya’dan gelmiştir.

KURALLAR

Otomobil sayısının çoğalma­sı, bir takım önlemlerin alınması gereğini de beraberinde getirir. Bu çerçevede, 24 Aralık 1328 / 1913 tarihli, belediye zabıtasının vazifelerine dair nizamnamede, otomobille ilgili hususlara da yer verilir. Nizamnamede, bugün de uygulanan temel trafik kurallarının ardından, o gün için geçerli olan hız sınırları da belirtilmiştir: Otomobiller kent içinde 10 kilometreyi geçemeyeceklerdir. Dar ve kalabalık yerlerde bu hız at arabalarıyla eşit olacaktır. Kent dışında otomobillerin hızı saatte 30 kilometreyi geçmeyecektir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *