Tuna’dan gelen buzlar boğaz trafiğini vurdu!

66 yıl önce bugün Tuna Nehri'nden koparak Karadeniz'e ulaşan ve daha sonra İstanbul Boğazı'na inen buzlar Boğazı ve limanı kapladı. Deniz trafiği durdu
Tuna’dan gelen buzlar boğaz trafiğini vurdu!

67 yıl önce bugün takvimler 24 Şubat 1954’i gösterdiğinde  Tuna Nehri'nden koparak Karadeniz'e ulaşan ve İstanbul Boğazı'na kadar inen buz parçaları deniz trafiğinin durmasına yol açmıştı. Eksi 6 dereceye kadar düşen sıcaklık İstanbul'da yaşamı etkilerken; Tuna Nehri'nden koparak Karadeniz üzerinden Boğaz'a ve limana ulaşan buz kütleleri yüzünden 24 Şubat 1954 gecesi vapur seferleri de iptal edilmişti.  O günkü gazete haberlerine göre, Boğaz'dan Karadeniz'e çıkmak üzere olan bir Sovyet gemisi, buzlar arasında kaldı ve yardım girişimleri de sonuç vermedi. İstanbul'da kara kışın yol açtığı benzeri bir olay 1929 yılının mart ayı başında da yaşandı. Yine buz kütleleriyle dolan Boğaz'da vapurlar çalışamadı ve Haliç dondu.

1954 yılında Tuna ve Karadeniz’e akan diğer nehirlerin donması sonucunda nehirlerdeki su trafiğinin yeniden başlaması için patlatılan bombalarla kırılan buz kütlelerinin İstanbul Boğazı’nı doldurması ile denizden buz kütleleri akmıştır. Nehirdeki buzların denize itilmesi ve Karadeniz’deki akıntı sayesinde yer yer 15-20 metre genişliğinde buz kütleleri bir süre sonra İstanbul Boğazı’na gelmiştir. 

1954 yılının Şubat ayı gazeteleri incelendiğinde şehrin dondurucu bir soğukla karşı karşıya olduğunu, odun ve kömür bulunmada zorluk çekildiğini ve bazı fırınlarda ise ekmek yapmak için un bulunmadığı yazar.

24 Şubat’ın akşam saatlerinde Boğaz’a buz parçaları girmeye başlar. Gece 22.00’de buzlar Tarabya Koyu’nu doldurur. 24.00’te ise buzlar Kanlıca ve Anadolu Hisarı’nı geçerek Kandilli’ye kadar ilerler. Dönemin bir gazetesinde  şöyle bir not da bulunmaktadır; “Buz parçaları ufak olmakla birlikte söylendiğine göre daha büyük kütleler gelecek, deniz münakalesi (ulaşımı) tamamen duracaktır.” “Gece Postası” gazetesi ise 25 Şubat 1954 tarihli sayısında buzların üç motoru parçaladığı, Boğaz’da verilen kurbanların sayısının belli olmadığını yazar. Aynı tarihli “Akşam” gazetesi ise buzlar arasında cesetlerinde görüldüğünü yazar. İğneada’da ise buzlardan sıkışıp kalan bir geminin mürettebatının kendilerini buzların üstüne atıp yürüyerek sahile çıktıklarını bildiriyor. Bazı haberlerde ise komik unsurlar ortaya çıkıyor ; “Boğaz’daki bu görülmedik olayı seyretme merakına düşen binlerce kişi bu sabah Boğaz sahillerinde görülmedik manzarayı temaşaya koşmuşlar, bilhassa Sarayburnu’na yığılan halk, burada daha vahşi bir güzellik olan buz deryasını içleri titreye titreye seyretmişlerdir.”

Esasında 401 yılından başlayarak 1954 yılına kadar Boğaz’a buz kütlelerinin sürüklenmesi durumu belirli periyotlarla yaşandı, 763 yılında 30 metre derinliğe kadar donma yaşandığını aktaran belgeler var, bu dönemde Boğaziçi ve Haliç’in tıkandığı da belirtiliyor. Yazılı metinlerden edinilen bu bilgilere göre 928 yılında buzul parçalarının dört ay boyunca erimediği, 1878 yılındaki zorlu süreçte de II. Abdülhamid’in savaş sırasında yardım göndermekte zorluk çektiği belirtiliyor.

Akıntıyla buz kütlelerinin sürüklenmesi sonucu Üsküdar’dan Galata’ya kadar insanların yürüyebileceği kadar kütlelerin biriktiği bir dönem dahi oldu söyleniyor. Ancak yine de bunlar bütün bir Boğaz’ın donduğu ya da bütün alanı kaplayan buz kütleleri olduğu anlamına gelmiyor. Bu konu üzerine detaylı bir bilimsel araştırma yapılmadı. (Tarkan KALELİ)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.