Türkiye’de 1965 Seçimleri’nde kullanılan sistem; Millî Bakiye Sistemi
Türkiye'de ilk seçim çok partili hayata geçilmesinin ardından 1946'da yapıldı. Seçim sistemleri temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerine göre değerlendirilirken, ülkemizde bugüne kadar 3 farklı seçim sistemi uygulandı. Bugün "gelmiş geçmiş en demokratik sistem" olarak anılan milli bakiye sisteminin kaldırılışının 53. yılı. Ülkemizde, 1961 Anayasası döneminde yürürlüğe konulan seçim kanunlarında, adı konulmasa da, gerçekte temsilde adalet ilkesinin ön plana çıkartıldığı, hatta 1965 seçimlerinde bu ilkenin en aşırı uygulaması olan milli bakiye sisteminin uygulandığı söylenebilir.
Türkiye'de seçimlerde sırasıyla şu sistemler uygulandı:
LİSTE USULÜ ÇOĞUNLUK SİSTEMİ: Çok partili ilk seçimlerden 27 Mayıs 1960 darbesine kadar bu sistem uygulandı. Buna göre, her bir seçim çevresi için partiler kendi milletvekili listelerini hazırlıyor ve bir bölgede en yüksek oyu alan partinin listesi kazanmış oluyordu. Türkiye'de uygulaması sırasında her il bir seçim çevresi olarak kabul edilmişti. Bu sisteme en çok büyük partilere büyük avantaj sağladığı eleştirisi yöneltiliyordu.
MİLLİ BAKİYE: Yalnızca 1965 seçimlerinde uygulandı. Bu sistem kapsamında, seçim bölgelerinde sonuçlara yansımayan oylar toplanarak, tüm Türkiye genelinde partilere göre dağıtılıyordu. Böylece Türkiye genelinde az oy alan partiler de milletvekili çıkarmayı başarmıştı. Bu sistemin en büyük avantajı olarak küçük partilerin de temsil edilmesi gösteriliyor. Sisteme yönelik en büyük eleştiri, hükümet kurulması sürecinde partilerin uzlaşmacı davranmaması halinde istikrarsızlık riskini doğurması.
D'HONDT SİSTEMİ: Belçikalı matematikçi Victor D'Hondt tarafından geliştirilen ve nispi temsil oranlarını belirleyen sistem. Türkiye'de 1965 seçimleri hariç, 1961 yılından bu yana bu sistem uygulanıyor. D'Hondt Sistemi'nde bir seçim bölgesinde partilerin aldığı oy miktarı, o bölgenin milletvekili sayısına ulaşana kadar 1'den başlayarak bölünüyor. Partilerin bu bölünmelerle elde ettikleri sayılar en çoktan en aza diziliyor ve milletvekili sayısı dağıtılıyor. Bu hesaplama, bölgedeki milletvekili sayısına ulaşılana kadar devam ediyor. D'Hondt Sistemi de kendi içinde ülke veya bölge barajlı ve barajsız olmak üzere üçe ayrılıyor:
BARAJSIZ: Burada başka kriterlere girmeden, bölünme yoluyla elde edilen oy miktarlarına göre dağılım yapılıyor:
BÖLGE BARAJI: Her seçim çevresinde bir partinin milletvekili çıkarabilmesi için oy sayısı, oranı ya da ondalık birim olarak bir baraj belirleniyor ve bunun altında kalan partiler hesaplamaya dahil edilmiyor.
ÜLKE BARAJI: Ülke genelinde oy oranı belli bir düzeyin altında kalan partiler ve yeni düzenlemeyle ittifaklar milletvekili çıkaramıyor. Türkiye'de şu an yüzde 10 ülke barajıyla birlikte D'Hont Nispi Temsil Sistemi uygulanıyor.
MİLLİ BAKİYE SİSTEMİ 1 MART 1968’DE KALDIRILDI
Millî bakiye veya ulusal artık nispi temsil ile beraber kullanılan ve oyların mecliste en adil şekilde temsilini sağlayan seçim sistemi olarak gösteriliyor.
Millî bakiye sisteminde seçim bölgelerindeki milletvekili sayıları nispi temsil sistemine göre bulunur. Partilerin seçim çevrelerinde aldığı bütün artık oylar toplanır. Açıkta kalan milletvekili sayısına bölünerek milli seçim kotası bulunur. Her partinin elindeki toplam artık oy milli seçim kotasına bölünerek, bununla orantılı bir şekilde milletvekilleri dağıtılır.
Millî bakiye sistemi temsilde adaleti sağlama amacıyla oluşturulan bir sistemdir. Farklı ideolojik partilerin mecliste temsilini önlemek için sistem değiştirilmiştir. Türkiye'de bu sistem yalnızca 1965 seçimlerinde uygulanmıştır. İlk kez Millî bakiye sisteminin uygulandığı bu seçimlerde, Türkiye tarihinde ilk defa bir sosyalist parti olan Türkiye İşçi Partisi milletvekili çıkararak meclise girdi. Bu seçimde Adalet Partisi elde ettiği %52,87 oy oranı ile 450 milletvekilliğinin 240'ını alarak hükûmeti kurmuş, Türkiye İşçi Partisi aldığı %2,97 oyla 15 milletvekili, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi aldığı %2,24 oyla 11 milletvekili ile mecliste temsil hakkı kazanmıştır. Temsilde adalet ve Meclis'te çok seslilik gibi olumlu eleştiriler alsa da milli bakiye sistemi en çok yönetimde istikrar sağlamaktan uzak olduğu, güçlü hükümetlerin oluşmasını engellediği yolunda olumsuz eleştiriler aldı. (Tarkan Kaleli)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.