Konya'nın Seydişehir ilçesi,susuzluk ve kuraklık nedeniyle tarımda büyük bir sınav veriyor. Bu yıl yağışların beklenenin çok altında gerçekleşmesi bölgede bulunan Beyşehir Gölü'nün su miktarının kritik seviyelere inmesine neden oldu. Seydişehir ve Beyşehir ilçelerinde geçimini tarımdan karşılayan çiftçiler için ana kaynak olarak Beyşehir Gölü'nü kullanan çiftçiye göldeki seviyenin kritik seviyenin altına inmesi nedeniyle su verilmedi. Tarlasını artık Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nden sulayamayacağını öğrenen çiftçi çareyi yer altı suyunda buldu.
Beyşehir Gölü’nde Su Seviyesi -75 cm’ye Geriledi
Seydişehir’de tarım sezonunun başlamasıyla birlikte sulama suyuna dair endişeler artmaya başladı. Bölgenin en önemli su kaynaklarından biri olan Beyşehir Gölü'ndeki su seviyesi, kotun -75 santimetre altına düştü. Yetkililer, mevcut şartlar altında gölden sulama yapılmasının imkânsız olduğunu duyurdu. Yaşanan su sıkıntısı, tarımsal üretim yapan çiftçileri kara kara düşündürüyor. Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren üreticiler ve bazı yerel yetkililer, Seydişehir Kaymakamlığı öncülüğünde acil bir kriz masası kurulmasını talep etti. Üreticiler, sorunun sadece bu yıla özgü olmadığını, kalıcı çözümler geliştirilmezse her yıl tekrarlanabileceğini ifade ediyor.
Kuyular Geçici Bir Çözüm Sunuyor
Suğla Havzası ve çevresinde faaliyet gösteren çiftçiler, sulama ihtiyacını karşılamak için kendi imkânlarıyla yeraltı su kaynaklarına yönelmeye başladı. Kuyu açarak arazilerini sulamaya çalışan çiftçiler, bunun hem maliyetli hem de uzun vadede sürdürülemez bir çözüm olduğunu vurguluyor. Alternatif çözümler arasında, Suğla’daki su toplama barajından çevre arazilere pompa sistemiyle su iletilmesi öneriliyor. Ancak bu sistemin kurulması için zaman ve koordinasyon gerektiğini belirten çiftçiler, uygulamaya geç kalınması halinde büyük verim kaybı yaşanabileceğini söylüyor.
Tarımda Verim Kaybı ve Ekonomik Zarar Kapıda
Kuraklık tehlikesi altında başlayan 2025 tarım sezonunun, su temininde yaşanan bu sorunlarla birlikte ciddi ürün kayıplarına yol açabileceği öngörülüyor. Üreticiler, hem geçimini hem de ülke ekonomisine katkısını sürdürebilmek adına kalıcı ve yapısal çözümler için devletin tüm ilgili kurumlarını acil müdahaleye çağırıyor.
