Kanser, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu ortaya çıkan ve tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike oluşturan ciddi bir sağlık sorunudur. Özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış olan bireylerde kanser riski daha da artmaktadır.
Dr. Leigh Erin Connealy, 'sadece hastalığı değil, bütün olarak kişiyi tedavi etmeye' odaklanan bir uzmandır; bu nedenle, her zaman yaygın tetikleyicileri araştırır ve belirli davranışları izler.
1986'dan beri mesleğini yapan Dr. Connealy, kanser konusunda uzmanlaştı ve bu konu hakkında bir kitap bile yazdı. Sabah gazetesinin haberine göre yıllar geçtikçe, doktor ölümcül hastalığa yakalanan hastalarının çoğunda tekrarlayan bir durumu fark etti.
Doktor, beynin ve vücudun insanların düşündüğünden çok daha fazla bağlantılı olduğunu, bir kişinin zihinsel durumunun fiziksel sağlığını büyük ölçüde etkileyebileceğine inandığını açıkladı.
Dr. Connealy şöyle açıklıyor: "Hastalarda sıklıkla gördüğüm ortak bir tema, genellikle çok, çok stresli bir olay yaşamış olmalarıdır."
"Aşırı çalışma koşulları olabilir, çocuk olabilir, ebeveyn olabilir, boşanma olabilir" diye devam etti.
"Ancak genellikle aşırı strese maruz kalmışlardır, bunun tüm hipotalamus-hipofiz eksenini ve kortizol üretimini etkilediğini biliyoruz. Ve aşırı kortizol üretimi kanserin büyüme ve yayılma biçimine katkıda bulunuyor."
Hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) ekseni, üç organ arasındaki bir iletişim sistemidir: beynin hipotalamusu, hipofiz bezi ve böbreklerin üzerinde bulunan adrenal bezleri...
Stres HPA eksenini harekete geçirir ve eğer bu sizin kontrolünüz dışında ya da travmatik bir durumdan kaynaklanıyorsa, günlük kortizol salınımının normalden daha yüksek olmasına neden olur.
Ve uzun süreler boyunca stres altında olduğunuzda, bu aslında savaş ya da kaç tepkinizin tetikte olacağı anlamına gelir ki bu da kötü bir haberdir, çünkü araştırmalar çok fazla kortizolün sağlığınızı gerçekten bozabileceğini göstermiştir.
Beyindeki HPA ekseni hormonlarının aşırı aktif hale gelmesi nedeniyle strese bağlı cilt hastalıklarına yol açmasının yanı sıra kalp hastalığı, akciğer sorunları, obezite, anksiyete, depresyon gibi sağlık sorunlarına yakalanma riskinizi artırabilir.
HPA'nız düzenli olarak tetikleniyorsa, bu durum bağışıklık sisteminizi bozabilir ve dolayısıyla kanserli hücreler de dahil olmak üzere zararlı hücreleri yok etme yeteneğini etkileyebilir.
Şu anda, stresin DNA'ya zarar verebileceğini ve hücre dönüşümüne yol açabileceğini kanıtladıktan sonra, davranışsal stresin kanser başlangıcını, ilerlemesini ve ilaç tedavilerine verilen yanıtları nasıl etkilediğini araştırıyor.
Ancak diğer yandan Kanser Araştırmaları, stresin 'kanser riskini doğrudan artırmadığını' söylüyor.
Kendisi şunu da ekledi: "Ancak bazı insanlar için stresli zamanlarda sağlıklı kalmak daha zor olabilir, bu da kanser riskinin artmasına yol açabilir."
