KONYA HABER
Konya
Parçalı az bulutlu
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3042 %0,25
48,6770 %0,46
4.838,34 % -0,38
Ara
BBN Haber 3.sayfa Çağ kapatıp çağ açan fethin manevi mimarı: Akşemseddin

Çağ kapatıp çağ açan fethin manevi mimarı: Akşemseddin

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un kapısında kendisini karşılayan ahaliye, "O benim hocamdır. Şehrin manevi fatihidir." dediği Osmanlı döneminin önemli din alimlerinden Akşemseddin, vefatının 561. yılında anılıyor

Okunma Süresi: 3 dk

Fatih Sultan Mehmet'in hocası olarak bilinen ve İstanbul'un fethinde önemli rol oynayan Akşemseddin, vefatının 561. yılında anılıyor.

Bugün Suriye sınırları içinde yer alan Şam'da 1390'da doğan ve asıl ismi Muhammed Şemseddin bin Hamza olan Akşemseddin, küçük yaşta Kur'an-ı Kerim'i hıfzetti. Ailesiyle 7 yaşında Anadolu'ya gelip Samsun'un Kavak ilçesine yerleşen Akşemseddin, babası alim Şeyh Şerafeddin Hamza'nın vefatının ardından şeri ilimlerle tıp eğitimi aldı. Osmancık Medresesinde müderris olan Akşemseddin, tasavvuf yolunda yükselmek için İran, Şam ve Bağdat'ı dolaştıktan sonra tavsiye üzerine zamanın büyük velisi Hacı Bayram Hazretlerine gitmeye karar verdi. Hacı Bayram Veli'nin yanında kaldığı süre içinde tasavvufun inceliklerini öğrenen Akşemseddin, icazetini aldıktan sonra Beypazarı'na yerleşti. Bir süre burada kalan Akşemseddin, daha sonra Göynük'e gitti.   Göynük'te yaşadığı dönemde Fatih Sultan Mehmet'in fetih hazırlıkları yaptığı haberi üzerine Edirne'ye giden Akşemseddin Hazretleri, İstanbul'un fethine katılarak padişahın yanında bulundu. Fatih Sultan Mehmet'in "O benim hocamdır. Şehrin manevi fatihidir." dediği, fetihten sonra Ayasofya'da kılınan cuma namazında ilk hutbeyi okuyan Akşemseddin, İstanbul'da Eyyüp Sultan'ın kabrini de bulduktan sonra Padişah'ın tüm ısrarlarına rağmen Göynük'e döndü ve 1459'da burada vefat etti.

"İstanbul'un manevi fatihi", büyük bir alim, usta bir hekim, büyük bir veli ve çok yönlü bir bilim insanı olarak bilinen Akşemseddin, aynı zamanda yazdığı tıp kitabında mikrobu ilk tanımlayan kişi olarak bilinmektedir. Akşemseddin'in Risalet-ün Nuriyye, Risale-i Zikrullah, Risale-i Şerh-i Ahval-i Hacı Bayram-ı Veli, Def'ü Metain, Makamat-ı Evliya (Velilerin Makamları), Maddetü'l Hayat (Hayat Maddesi), Nasihatname- i Akşemseddin (Akşemseddin Nasihatnamesi), Kitabu't-Tıp (Tıp Kitabı) ve Hall-i Müşkilat (Güçlüklerin Halli) isimli eserleri bulunuyor.

"İSTANBUL'UN FETHİNDE BÜYÜK ROLÜ VAR"

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) İlahiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Tabakoğlu, Akşemseddin'in Fatih Sultan Mehmet'in yanında yer alarak onu desteklediğini, bizzat kendisinin de fethe katılarak ordunun moralini yükselttiğini anlattı. Bu anlamda Akşemseddin'in, Fatih Sultan Mehmet'in fethin gecikmesinden kaynaklı moral bozukluğu yaşadığı dönemde ona destek olarak "fethin gerçekleşmesinin manevi mimarı" unvanını hak ettiğini belirten Tabakoğlu, şunları kaydetti: "Moral bozukluğuna karşı bir tedbir alması, Fatih'i tekrar motive etmesi, İstanbul'un fethinin kesinlikle gerçekleşeceğini ona bildirmesi ve padişahı buna inandırıp yüreklendirmesi sonucunda Fatih'in olağanüstü bir şekilde İstanbul'un fethini gerçekleştirmesinde çok büyük bir rolü var. Fetih olayında, maddi ve manevi dediğimiz dünyaların düşünce şeklinin bir birleşimini görüyoruz. Fatih ile Akşemseddin'de bunun çok güzel örneğini görüyoruz."

Akşemseddin'in faaliyetlerinin, hem tasavvuf tarihi hem de kültür tarihi açısından önemli olduğunu vurgulayan Tabakoğlu, tasavvuf erbabı olmasının ona başka bir önem daha yüklediğini dile getirdi. Tabakoğlu, Akşemseddin'in çok çeşitli konularla ilgili yazdığı eserlerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Hayatın içinden birisi. İnsanlara hem maddi hem de manevi katkı sunmayı düşünür. Etrafındakilere bunu tavsiye eder. İslami ilimleri en iyi şekilde bilen, tasavvufi anlamda insan yetiştirmeye çalışan, insan-ı kamil düşüncesine sahip, ahlaklı bir insan yetiştirmeyi düşünen bir şahsiyet, aynı zamanda dünya işlerinden uzak kalmayan, dünyevi ilimleri de takip eden çok yönlü bir alim mutasavvıfla karşı karşıyayız." diye konuştu.

Akşemseddin'in bugün de istifade edilebilecek birçok yönünün bulunduğuna dikkati çeken Tabakoğlu, "Büyük bir değerimiz olarak Bolu'ya, Türkiye'ye hatta dünyaya mal olmuş bir şahsiyet olarak onu yad etmenin çok güzel olduğunu düşünüyorum. Akşemseddin hem günümüz açısından hem Osmanlı tarihi açısından hem de çağ açıp çağ kapatan bir olay olan İstanbul'un fethi açısından çok önemli bir şahsiyettir. Önemini de halen devam ettirmektedir." ifadesini kullandı.  (AA)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *