KONYA HABER
Konya
Az bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,4431 %0
49,3456 %0.01
9.279,39 % 0,00
Ara
BBN Haber Yaşam Cuma hutbesinde can alan o konu işleniyor: İşte o hutbe

Cuma hutbesinde can alan o konu işleniyor: İşte o hutbe

Bugün Cuma ve hutbede son derece önemli bir konuya temas ediliyor. İşte detaylar...

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 3 dk

Bugün 28 Kasım 2025 Cuma ve hutbe konusu belli oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı her hafta olduğu gibi bu hafta da Cuma hutbesinin konusu paylaştı. 

28 KASIM 2025 CUMA HUTBEnin konusu gıda zehirlenmeleri

İşte o hutbe:

Muhterem Müslümanlar!

Yüce dinimiz İslam’ın temel gayelerinden biri de Allah rızası için birbirini seven, birbirine yardım eden, iyilikte yarışan erdemli insanların oluşturduğu bir toplum inşa etmektir. İslam, bunun yolunu da bize göstermiştir. Bu yol, sevgi ve kardeşlik temeline dayanan; kişiyi bencillik, cimrilik ve kıskançlık gibi kötü hasletlerden arındıran îsâr duygusudur.

Aziz Müminler!

Îsâr; yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek insanların ihtiyaçlarını imkânımız nispetinde karşılamaya gayret göstermektir. Kendimizi düşündüğümüz kadar hatta daha da fazla başkalarını düşünmektir. Îsâr; şefkat, merhamet ve sabırla anne ve babamızın, eş ve çocuklarımızın gönüllerini hoş tutabilmektir. Engelli kardeşlerimize hayatı kolaylaştırmak; göremeyenin gözü, konuşamayanın dili, işitemeyenin kulağı, yürüyemeyenin ayağı, tutamayanın eli olabilmektir. Îsâr; içinde yaşadığımız toplumun, hatta bütün insanların iyiliğe ve hayra ulaşması için kimi zaman malımızdan, kimi zaman rahatımızdan vazgeçmektir. Kimi zaman yanı başımızdaki komşularımızın, kimi zaman akrabalarımızın, kimi zaman da Gazze’deki mazlum kardeşlerimizin yanında olmak, maddi ve manevi desteğimizi onlardan esirgememektir. Yeri geldiğinde ise din, vatan ve mukaddesat uğruna canımızı feda etmektir.

Kıymetli Müslümanlar!

Bizler, fedakârlığın en güzel örneklerini Peygamber Efendimiz (s.a.s) ve güzide ashabından öğrendik. Onlar, başlarına gelen bütün zorluklara göğüs germişler, insanların gönüllerinin İslam’a ısınmaları için var güçleriyle çalışmışlar, onlar için Cenâb-ı Hakk’a daima dua etmişlerdir. “Onlar, yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire seve seve ikram ederler. Ve şöyle derler: Biz size Allah için ikram ediyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz” 1 ayet-i kerimesinin yaşayan örnekleri olmuşlardır.

GIDA ZEHİRLENMELERİNE DİKKAT ÇEKİLİYOR

Değerli Müminler!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde, “Kendiniz için istediğinizi mümin kardeşiniz için de istemedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız” 2 buyurmaktadır. Hal böyleyken, bugün basit gibi görünen ancak îsâr ahlakımızla çözebileceğimiz nice davranışlara şahit olmaktayız. Bir yandan birbirine ikram için yarışan insanların öte yandan trafikte yol vermemesi, hatta bunun için tartışması, ambulans ve itfaiye araçlarının geçişini engellemesi, emniyet şeridini ihlal etmesi, engellilere ayrılan park yerlerine araçlarını park etmesi ne kadar da ibretlik bir durumdur. Çocuklarını uyuturken ya da hastası varken evinde parmaklarının ucuna basarak yürüyen ve fısıltıyla konuşanların televizyon ya da müziğin sesini sonuna kadar açarak komşusunu, hastaları rahatsız etmesi ne kadar da düşündürücü bir tablodur. Kendisi için bir şey almak ya da evine sağlıklı gıda götürmek için kılı kırk yaranların sattığı şeyin kusurunu gizlemesi, son kullanma tarihi geçmiş malların etiketlerini değiştirmesi, helal haram hassasiyetini kaybetmesi ne kadar da acı bir haldir. Kişinin; toplu taşıma araçlarında kendi konforunu önceleyip hasta, hamile ve yaşlıları ötelemesi ne kadar da üzücü bir husustur.

Aziz Müslümanlar!

Îsâr’ın gereği; “İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın”3 ilahi davetine icabet ederek nerede bir ihtiyaç sahibi varsa onun yardımına koşmak, hayatı birbirimize yaşanılır kılmaktır. Her yüreğe huzur ve mutluluk ulaştırmak, bir yetimin duasında, bir garibin tebessümünde yer almaktır.

Hutbemizi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hadis-i şerifleriyle bitirmek istiyorum: “Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.”4

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *