Dünya’nın en mutsuz hayvanı Arturo'nun hikayesi

Dünya’nın en mutsuz hayvanı Arturo'nun hikayesi

Her yıl binlerce hayvan, yaşamaları gereken doğal ortamdan koparılıp hayvanat bahçelerinde parmaklıklar arkasında hapis kalıyor. Bu haberimizde tutsak olarak tutulan hayvanların en hüzünlüsü Arturo’yu size anlatacağız.

Dünyanın dört bir yanında binlerce hayvan, doğalarından koparılarak hayvanat bahçelerinde tutsak edilmiştir. Ancak hiçbiri, tıpkı Arturo gibi evrensel bir sembol haline gelmemiştir. Arjantin’in Mendoza Hayvanat Bahçesi’nde yaşamış olan Arturo, yıllar boyunca süren esareti ve ruhunu ezen yalnızlığı nedeniyle, "Dünyanın en mutsuz kutup ayısı" olarak tanındı.

arturo-yatiyor.jpg

2002 yılında partneri Pelusa’nın ölümü, Arturo’nun yalnızlıkla tanışmasının başlangıcı oldu. Kutup soğuğunda özgürce dolaşması gereken bu güçlü hayvan, aşırı sıcak ve nemli Arjantin iklimine mahkum edildi. Onun için ayrılan daracık beton havuz ve sınırlı alan, ne bedenini ne de ruhunu tatmin ediyordu. Mendoza’nın 40 dereceye varan yaz sıcağına karşı korumasız bırakılan Arturo, yavaş yavaş depresyonun karanlık kuyusuna düştü. Ziyaretçiler onu sık sık başını yana eğmiş, bitkin ve yorgun bir şekilde bakarken görüyordu. Bu, bir kutup ayısının en doğal halinden çok uzaktı.

corap-kukla.jpg

Arturo’nun yaşam koşulları, dünya çapında tepkilere yol açtı. Aktivistler ve hayvan severler, Arturo’nun daha uygun bir ortama, özellikle Kanada’daki daha serin bir bölgeye nakledilmesi için kampanyalar başlattı. Kanada’nın Winnipeg Hayvanat Bahçesi, onu kabul etmeye gönüllüydü, ancak Mendoza Hayvanat Bahçesi yetkilileri, Arturo’nun sağlık durumunun bu tür bir nakliye için uygun olmadığını iddia ederek talepleri reddetti. Aktivistlerin tüm çabalarına rağmen, Arturo’nun kaderi, çöl sıcaklığıyla kavrulan bu hayvanat bahçesinde son buldu.

maxresdefault-10.jpg

Arturo'nun çarpıcı görüntüleri, sosyal medyada milyonlarca insanı derinden etkiledi. Gözlerindeki keder, insanların yüreğine işleyen bir acıyı yansıtıyordu. Doğasının gereği olarak geniş buzullarda dolaşması, avlanması gereken bu görkemli yırtıcı, küçücük bir alanda hayata tutunmaya çalışıyordu. Onun için verilen mücadele, küresel bir farkındalığın uyanmasına sebep oldu. 2016 yılında Arturo, son nefesini vererek 30 yaşında hayata veda etti. Ölümü, hayvan hakları aktivistleri için bir yenilgi olsa da, onun yaşadığı acı, birçok insana hayvanların doğal ortamlarına duyulan saygıyı hatırlattı.

Bugün, Arturo’nun hatırası, hayvanat bahçelerindeki tutsaklığın ve doğadan koparılmış hayvanların ne kadar büyük bir bedel ödediğinin sembolü olarak yaşamaya devam ediyor. O, dünyanın en mutsuz kutup ayısıydı, ama acı hikayesi milyonların vicdanında derin bir iz bıraktı.

Kaynak:BBN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.