Sosyal medya hayatın her alanına girdi. Artık küçücük çocukların kullandığı internette inanılmaz tehlikeler de kol geziyor. Güvenlik güçlerinin hemen her gün gerçekleştirdiği operasyonlar suç işleyenleri internete yönlendiriyor.
Fenomenler uyuşturucuyu meşrulaştırıyor mu?
Özellikle internet fenomenlerinin uyuşturucuya özendirici olduğu belirtiliyor. Bu da çocukları ve gençleri etkiliyor.
Yapay zekâ suç için kullanılıyor
Bilişim Uzmanı Osman Demircan, uyuşturuculara verilen birçok farklı ismin hayatın rutin akışına ve kişilerin bilinçaltına yapay zeka sayesinde dahil edildiğini açıkladı.
Daha öncesinde "kokoreç"ti
Daha önce yıllarda kokoreç olarak bilinen uyuşturucuların dijitalde pazarlanması için yapay zekâyla aracılığıyla şarkılar ve çeşitli görseller üretiliyor ve cazipleştiriliyor "Bu şarkılar dinlendiği zaman, o uyuşturucuların isimleri doğrudan zihnimize kazınıyor. Bu isimler piyasada da biliniyor." diyen Demircan, "Bunların yanında yine sosyal medyanın bir parçası olarak kullandığımız mesajlaşma uygulamaları var. Bu mesajlaşma uygulamalarının içerisinde gruplar oluşturulabiliyor. Uyuşturucuyu talep eden kişi ya da satanlarla iletişim kurmak isteyenler, herkesin bulunduğu bir pazarın içerisinde kendini birdenbire bulabiliyor" ifadelerini kullandı.
Esra ve Leyla'ya dikkat
Farklı isimlerle uyuşturucuların isimlerini eşleştirildiğinin altını çizen Demircan, uyuşturucu satıcılarının sosyal medya mecralarında uygulanan güvenlik kurallarını çok iyi bildiğine değindi.
Demircan şöyle devam etti: "Birçok sosyal medya platformunda, 'uyuşturucu' yazdığınız zaman hesabınız kapatılabilir ve mesajınız karşıya gönderilmez. Bunu bildikleri için de Leyla, Esra veya daha farklı isimlerle uyuşturucuların isimlerini eşleştiriyorlar ve pazarlamasını da bu yöntemle yapıyorlar. Örneğin 'Esra ile bu akşam buluşmak istiyorum, nerede olduğunu biliyor musun?' gibi bir cümle aslında 'Ben uyuşturucu satın almak istiyorum. Bu akşam buluşalım' gibi bir cümle anlamına geliyor olabilir."
Uyuşturucu ile mücadelede ailelere büyük iş düşüyor
Ailelerin çocuklarını zararlı sosyal medya içeriklerine karşı korumaları gerekiyor. Demircan, ebeveynlerin çocuklarını sosyal dünyada yalnız bırakmamaları gerektiğini şöyle anlattı: "Nasıl bir parkta çocuğunuzu yabancı bir kişiyle konuşurken gördüğünüzde koşa koşa yanına gidip o kişinin kimliğini sorguluyorsanız, sosyal medyada da kimlerle konuştuğunu takip etmeli ve konuştuğu kişilerle ne tür konuşmalar yaptığını bilmelisiniz".
Sanal oyunla kandırıyorlar
Madde satıcılarının sanal dünyayı satış yeri olarak kullanırken birçok farklı yöntemi hayata geçiriliyor. Çocuklar da sosyal medya mecralarını, oyun konsollarını ve mesajlaşma uygulamalarını sıklıkla kullanıyor. "Bu konsolların arkasındaki konuşmalar dinlenemiyor, izlenemiyor, takip edilemediğini belirten Demircan, "Oyun konsollarıyla çocukları yalnız bırakmak belki de bir uyuşturucu satıcısının tuzağına çocuğu itmek demektir." uyarısında bulundu.
Ailelerin çocukları takip sistemi nasıl olmalı?
Anne ve babaların çocuklarının telefonlarını ve sosyal medya hesaplarını, ebeveyn takip sistemiyle onları rahatsız etmeden gözlemlemelerini öneren Demircan, mobil oyunların da tehlikeli olduğunu dile getirdi.
Liman Ayık Yaşam Derneğinde psikolog olarak görev yapan Ahmet Kaş ise uyuşturucu bağımlılığına sürükleyen temel duygunun merak olduğunu anlattı. TRT'nin haberine göre anne babaların çocukları, hangi sitelere giriyorlar, hangi videoları izliyorlar, hangi platformda ne kadar saat zaman geçiriyorlar, bunları öncelikle kontrol etmeleri gerektiğine dikkat çekti. "Bunu yaparken baskı yaparak değil, onları anlayarak, onların dilinden, onlara iyi bir şekilde yaklaşarak bunları yapmaları, kişiden alacakları ters tepkiye de engel olacaktır. O yüzden ebeveynlerin bir gölge gibi çocuklarının üstlerinde olmalarını tavsiye ederim" dedi.
