KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9338 %0,51
47,8128 %0,57
4.399,23 % 0,36
Ara
BBN Haber Yaşam İstanbul'da 'Beyaz serum' paniği: 1 kişi öldü

İstanbul'da 'Beyaz serum' paniği: 1 kişi öldü

Beylikdüzü'nde 'beyaz serum sonrası ölüm' iddiası. Müdahalede geç kalındığı iddiasıyla aile hastaneden şikayetçi oldu. Acılı anne Satı Keleş: "Çocuğumun son kelimesi ‘Kolum yanıyor, serumu çıkarın' oldu"...

KAYNAK: İha
Okunma Süresi: 4 dk

İstanbul Beylikdüzü'nde bulunan özel bir hastaneye soğuk algınlığı şikayetiyle başvuran 22 yaşındaki genç, iddiaya göre hastanede yapılan serum uygulamasından sonra ağırlaştı. Yoğun bakıma alınan Keleş, buradan başka bir hastaneye sevk edildi ancak 9 gün sonra hayatını kaybetti. Acılı anne, "Şikayetçiyim. Elimden geldiği kadar peşindeyim. Hastane bizi hiç arayıp sormadı bile. İnsan buna da şaşırıyor. Çocuğumun son kelimesi ‘Kolum yanıyor, serumu çıkarın' oldu" diye konuştu.

Olay, 6 Şubat 2025 tarihinde Beylikdüzü Kolan Hastanesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Satı ve Yaşar Keleş çiftinin oğulları Şükrü Keleş soğuk algınlığı rahatsızlığı hastaneye başvurdu. Şükrü Keleş'e burada damar yolu açılarak öncelikle ağrı kesici serum takıldı. Daha sonra beyaz serum takılan Şükrü Keleş, bir süre sonra fenalaştı. Bunun üzerine anne Satı Keleş, müdahale edilmesi için hemşireyi çağırdı ancak doktoru beklemesi gerektiği belirtilerek verilen seruma müdahale edilmediğini belirtti.

22 yaşındaki oğlunun hastanede ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden baba Şükrü Keleş, "Çocuğum ve annesi soğuk algınlığı şikayeti nedeniyle hastaneye gitti. Hastanede serum takıyorlar. Serum da alerji gösteriyor. Yalnız alerji gösterdiğinde çocuğumun yanına 3 defa gelmelerine rağmen müdahale etmiyorlar. Daha sonra kırmızı odaya alıyorlar. Ben hastaneye gittiğimde çocuğum kırmızı odadaydı. Yaklaşık 1 saat müdahale ettikten sonra da doktor yanından çıktığında entübe ettiklerini, yoğun bakıma kaldıracaklarını ve durumunun kritik olduğunu söylediler. Saat 11.00 civarlarıydı yoğun bakıma aldılar. Sabah tomografi çekildiğini, beyninde bir şey olmadığını nörolojiye uzmanına gönderdiklerini söylediler. Nöroloji uzmanı nerde diye sorduğumda izin de dediler. Saat 09:30 sıralarında bizi bir odaya aldılar. 3 doktor vardı odada. Birisi kendisini Başhekim olarak, biri göğüs hastalıkları uzmanı, biri de anestezi uzmanı olarak tanıttılar. Çocuğun nöbet geçirdiğini, uyurken çocuk titriyordu. Sebebini bulamadıklarını söylediler" diye konuşu.

Biz başka hastaneye sevk istememize rağmen oğlumuzu başka bir hastaneye saatlerce sevk edemediklerini ifade eden baba Yaşar Keleş, "Biz Devlet Hastanesine kaldıracağımızı söylediğimiz de Cerrahpaşa'ya sevk istedik. Sevk için yoğun bakımdan sorumlu göğüs hastalıkları uzmanının olduğunu söylediler. Biz sevk için doktorun yanına gittiğimiz de doktor aşağıda normal hastaya bakıyordu. Çocuk yoğun bakımda, doktor aşağıda normal hastaya bakıyordu. Saat 11.00'de sevk istememize rağmen, Cerrahpaşa'dan 'tamam getirebilirsiniz' demelerine rağmen saat 17.00'ye kadar tartışma sonucunda kendi ambulanslarını verdiler. 112'ye de 'çocuğun tedavisi devam etmektedir, ailenin isteği üzerine sevk- yazdıkları için acil kodu girilmediğinden 112 geç göndermiş. Hastane kendi ambulansı ile götürebilir. Ne zaman gelecek, geliyor diye bizi oyaladılar. En son tartıştıktan sonra 10 dakika içerisinde ambulans geldi. Çocuğumuzun Cerrahpaşa'ya sevkini yaptık. Oradaki doktorların söylemesi biraz geç kalındığını ama ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Cerrahpaşa'da da ellerinden geldiklerini yaptıklarına inanıyorum. Ayın 14'ü Cuma sabahı beyin ölümü gerçekleşti ve kalbin durmasını beklediler. Cumartesi akşam saatlerinde de çocuğumuzu kaybettik" şeklinde konuştu.

"Çocuğumuza geç müdahale edildi"

Hastanenin oğluna geç müdahale ettiğini iddia eden ve bu olayın peşini bırakmayacaklarını belirten baba Yaşar Keleş, "Oğlum daha önce de serum tedavisi aldı. Kendisi gidip serum bağlatıyordu. Herhangi bir şeyle karşılaşmıyordu. Ben daha sonradan araştırmalarımda bir ilacı 3 sefer alırsın sonrasında alerji yapabilir. Buradaki hata şu, geç müdahale edilmesi. Çocuğumuza geç müdahale edildi. 3 defa doktor başına gelmesine rağmen o adrenalin iğnesini yapmıyor. Kırmızı odaya götürürken adrenalin hazırlayın diye içeriye sesleniyor. Ben burada ihmal olduğunu düşünüyorum ki kesinlikle ihmal var. Biz suç duyurusunda da bulunduk. Kesinlikle davanın peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar devam edeceğim" açıklamasında bulundu.

Acılı anne: "Çocuğumun son kelimesi ‘Kolum yanıyor, serumu çıkarın' oldu"

Tecrübesiz, bilinçsiz doktorların ve hemşirelerin eline kaldıklarını kaydeden acılı anne Satı Keleş, "Her şey para ticaret olmuş. Evde olsaydı ya da bir sağlık kabininde olsaydı hastaneye yetiştiremedik diye üzülürdük ama hastanede oldu bu olay. Yine de müdahale etmediler. Ben yanındaydım. Hemşire ve doktor 2-3 defa geldi. Yapılması gereken iğneyi yapan olmadı. Her şey bitti. Bayıldıktan sonra sedye ile kırmızı alana götürürken adrenalin hazırlayın diye seslendiler. Şikayetçiyim. Elimden geldiği kadar peşindeyim. Hastane bizi hiç arayıp sormadılar bile. İnsan buna da şaşırıyor. Çocuğumun son kelimesi ‘Kolum yanıyor, serumu çıkarın' oldu" diye konuştu.

Öte yandan 22 yaşında hayatını kaybeden Şükrü Keleş'ten geriye ise arkadaşıyla birlikte çektiği görüntüler iç parçaladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *