O adeta bir büyücü; sedefkar, sadekâr (kuyumcu), bir sanatçı, bir zenaatkâr; yazılmış, öyküsü olan kitaplara yeni bir öykü ekliyor kitap okuyucularına kitap ayracı aracılığıyla. İşte BBN Haber'e özel röportaj veren Hülya Bilgin'in sanata dönüştürdüğü "kitap ayracı" öyküsü:

CAFERAĞA'YA GİDEN YOL
Hülya Bilgin, Rize doğumlu:
“Ailem ben iki yaşımdayken İstanbul Kuzguncuk'a yerleşmişler. Benim sanatsal tarafımı en çokta Kuzguncuk'un beslediğini düşünürüm.”

AVŞAR ÇATAK HOCA'NIN TALEBESİ OLDU
Kuzguncuk onun hayatında yeni bir sayfa açtı ama zaten o da Kuzguncuk sahilinden İstanbul'un o ilham verici ve büyüleyici boğazına kürek çekmeye başlamıştı:

“Kuyumculuk bir diğer adıyla sadekârlık eğitimine Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nın sanatsal atölyeler düzenlediği Caferağa Medresesi'nde başladım. İlk eğitimimi Kapalıçarşı'nın en iyi ustalarından biri olan Avşar Çatak hocamdan aldım. Hobi olarak başladığım eğitimlere Halk Eğitim Merkezlerinde devam etmekteyim.”

KİTAP AYRACI FİKRİ NEREDEN DOĞDU?
Avşar Çatak Hoca'nın öğrencisi olmak ayrıcalıklıydı, üstelik Carerağa Mescidi çatı altında. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nın atölyeleri Hülya Bilgin'in içindeki sanatçıyı keyfetmesine aracılık edecekti.

ÜÇ ÇOCUKLU ANNENİN YENİ ESERİ
Fark yaratabilmek, bakışına yeni açılar kazandırabilmek içinde derin bir anlamın ilhamını da büyütüyordu.

Peki kuyumculuk tekniklerini kullanarak kitap ayıracı yapma fikri nasıl doğdu?
“Üç çocukla uzun yıllar devam ettiğim bu eğitimlerden yeni bir fikrin doğması, verdiğim emeğin geri dönüşü olabilirdi. Halihazırda benim gibi eğitim alan bir çok kişi zaten takı üzerine çalışıyordu. Fark yaratabilmek için yeni bir fikre ihtiyacım vardı. Kuyumculuk tekniklerini kullanarak yaptığım ilk farklı çalışma Sultan Ahmet Camii tablosuydu. Daha sonra biraz daha benimle özdeşleşmesi gerektiğini düşündüğüm için kitaplara hissettiğim yakınlık ile mesleğe olan tutkumu birleştirmeye karar verdim. Birçok klasik kitap ayıracı modeli olmasına rağmen fark yaratacak yeni bir fikre ihtiyacım vardı.”

İLHAM KAYNAĞINI YILLARDIR BAŞININ ÜSTÜNDE TAŞIDIĞINI FARK ETTİ
Yıllardır başının üzerinde, saçlarının arasında taşıdığı saç tokası ilham kaynağı olacaktı:
“Tam da bu konuya kafa yorarken, kitabımda ayraç olarak kullandığım tel saç tokası ilham kaynağım oldu. Sayfaya geçirmeli kitap ayracı yapma fikrimi Sedefkâr Enis Türk hocamla paylaştım. Birlikte ilk önce Rumi bir model tasarladık. Sonrasında da bir başka model daha geliştirerek sanat eseri haline dönüştürdük.”

SANATA DÖNÜŞEN KİTAP AYRAÇLARI
Kitap ayraçları kırtasiyede satılanlardan son derece farklı ve özel. Hepsinin bir öyküsü var. Hatta hepsinin ilham verdiği bir kitap da var. Hülya Bilgin, bu konuyu ise şöyle açıklıyor:

“Kitap ayraçlarını üretirken pirinç plaka, sedef, abalon sedef ve boynuz gibi malzemeler kullanıyorum. Tüm yapım aşaması tamamen el işçiliği ile oluyor. Öncelikle pirinç plakadan parçaları kıl testere ile kesiyorum. Daha sonra eğeleyip düzelttiğim parçaları birbirine kaynatıyorum. Devamında sedef kakma işlemini yapıyorum. Son olarak tekrar eğeleme, zımparalama ve cilalama işlemi geliyor.”

O KİTAP AYRAÇLARININ ÖYKÜleri VAR
Yazarların, kitapların öyküsü olduğu kadar Hülya Bilgili'nin birer sanat eseri olarak ürettiği kitap ayraçları da içlerinde öykü taşıyor. Çeşitli materyallerden çok fazla çeşitlikte kitap ayracı modeli var. Fakat bu model üst düzey artistik, sanatsal bir eser aslında. Bunların öyküleri ise hem okuyucuyla hem de kitaplarla özdeşleşecek nitelikte.

“Peki neden kitap ayracı?” sorusunu ise Hülya Bilgili şöyle cevaplıyor: "Kütüphanemden hiç ayırmadığım duygusal bağ kurduğum bazı kitaplarım var. Özellikle Nazan Bekiroğlu'nun "Yusuf ile Züleyha", Sabahattin Ali'nin "Dağlar ve Rüzgâr" gibi. Bu yaptığım çalışma ile bu mesleğe olan tutkumu, çok sevdiğim kitaplarımla bütünleştirmek istedim."

oKUYUCULAR BU SANATSAL KİTAP AYRAÇLARINA NASIL ULAŞILABİLİR?
Bu konuda Hülye Bilgili'nin adresi şöyle: “Bu eserlerime ulaşmak isteyen sanatsever dostlarımız hulya_bilgin53 ya da kebikec_kitap_ayrac instagram adreslerinden iletişim kurabilirler.”

İŞTE O ESERLERDEN BAZı örnekler:




