KONYA HABER
Konya
Açık
25°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,0790 %0,51
47,8756 %0,57
4.453,67 % 0,39
Ara
BBN Haber Yaşam Konya'daki kazıda önemli bulgulara ulaşıldı: Lystra gün yüzüne çıkıyor

Konya'daki kazıda önemli bulgulara ulaşıldı: Lystra gün yüzüne çıkıyor

Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen Lystra Antik Kenti kazı çalışmaları sürüyor. Kazıda tarihe dair çok önemli bulgulara ulaşıldı

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 3 dk

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Birekul ve Prof. Dr. Hidayet Oğuz, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde; Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen Lystra Antik Kenti kazı çalışmalarını yerinde inceledi.

KONYA VE TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ
NEÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Birekul ve Prof. Dr. Hidayet Oğuz, Lystra Antik Kenti kazı alanında yürütülen çalışmaları yerinde gözlemlerken kazı başkanı NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler FakültesiErken Hristiyan ve Bizans Sanatları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu’ndan süreç hakkında bilgiler alarak istişarelerde bulundu. 
Lystra Antik Kenti’nin gerek kadim tarihi arka planıyla gerekse önemli bir inanç turizmi destinasyonu olması hasebiyle Konya ve Türkiye açısından önemine dikkat çeken NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Birekul, “Bu kazılar bir taraftan tarihi zenginliği ortaya çıkartırken diğer taraftan üniversitemizin şehirle buluştuğu ve bilimsel katkı sunduğu müstesna alanlardan birisini oluşturuyor. Kazı başkanı Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu hocamız ile değerlendirmeler yaparak, kazının niteliğinin üniversitemizdeki diğer alanlarla da ilişkilendirilerek disiplinlerarası bir anlayışla nasıl artırabileceği konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Lystra Antik Kenti’nin hem bilim camiasına hem de kent turizmine önemli katkılarının olacağı düşüncesiyle paydaş kurumlarımızla çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz” dedi.

ÇOK ÖNEMLİ BULGULARA ULAŞILDI
Antik kentte devam eden çalışmalarla ilgili önemli bilgiler veren Doç. Dr. İlker Mete Mimiroğlu ise, “Lystra Antik Kenti kazısının ikinci senesindeyiz. Rektör yardımcılarımızın ziyaretiyle süreci istişare ettik. Bu seneki kazılar özellikle, kentin ana kilisesi olarak düşündüğümüz yapıda sürmekte. Geçen sene başlanan kazı, dört farklı ekip tarafından devam ettiriliyor. Oldukça büyük boyutlu bir yapı olan kilisede çalışmalarımız sürüyor. Kiliseyle beraber dört farklı dönemi olduğunu düşünüyoruz yapının. İlk dönemi 5 ve 6. yüzyılda olan yapının daha sonraki yüzyıllarda birkaç kez yanmasıyla beraber tekrar tekrar onarılarak kullanılmış. En son Orta Bizans döneminde ortasına küçük şapel yapılmış. Bu da yapının dini öneminin oldukça fazla olduğunu ve aynı bölgenin sürekli kullanılma isteğinin olduğunu gösteriyor. Burada yürütülen kazılarda çok sayıda mezar da tespit edildi. Kilisenin haziresi olarak düşündüğümüz mezar ana bölgesi, bölgenin kutsallığını gözler önüne seriyor. Yaklaşık 42 mezar şimdiye kadar kazıldı ve çalışmalar devam ediyor. Çok önemli bulgulara da ulaşıldı. Bu sene kentin en üst katmanında hem 16. yüzyıl Osmanlı hem de Selçuklu döneminin güçlü bir şekilde yaşandığını gösteren buluntulara ulaşıldı. Kilisenin kuzey ve güneyine eklenen sur yapısının izleri de açığa çıkarıldı; bu yapı, kentin Orta Bizans dönemindeki sınırlarını anlamamız açısından büyük önem taşıyor.Höyüğün etrafını çevrelediğini düşündüğümüz sur yapısı oldukça büyük boyutlu olmakla beraber ne yazık ki yüzyıllar boyunca hem savaşlarda tahrip olması hem de bölgedeki halkın taşları sökmesiyle kalıntılar temel seviyesinde günümüze ulaşmış durumda” dedi.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *