Neden iyi fikirler tuvalette aklımıza gelir? Steve Jobs, Japon mucit Nakamatsu, Paul McCartney
Neden en iyi fikirler aklımıza tuvaletteyken gelir? Meğer öyle bir etkisi varmış ki... Tuvalette otururken birden aklınıza bir türlü çözüm bulamadığınız bir sorunun cevabı geldiği oldu mu? Bu durum aslında bir tesadüf değil. Bilimsel araştırmalar, tuvaletteyken yaşanan bu anların ardında güçlü psikolojik ve nörolojik nedenler olduğunu ortaya koyuyor.
TUVALETTEKİ OTOMATİK PİLOT
Balık tutmak, yürüyüş yapmak, bulaşık yıkamak, duş almak ya da tuvalette olmak… Hepsi ortak bir noktada buluşuyor: monotonluk. Zihni meşgul etmeyen bu tür aktiviteler, beynimizi "otomatik pilot" moduna geçiriyor. Bu da bilinçaltımıza çalışma alanı açıyor. Beynimiz, yaratıcı bağlantılar kurmakta serbest kalıyor.
TUVALETE GİTMEK NEDEN YENİLİK İÇİN İYİDİR?
Genellikle banyoda veya duşta en iyi fikirleri elde edersiniz. Rahatsız edilmeden hayal kurabilirsiniz, diye yazıyor inovasyon uzmanı Simone van Neerven. Ancak gerçekten iyi fikirler bulmak için başka bir şeye ihtiyaç vardır: dikkat dağıtmak.
İLK İPHONE'LARDA 'KİLİDİ AÇMAK İÇİN KAYDIRIN'
Freddy Anzures, iPhone'un ilk tasarımları üzerinde çalışan Apple tasarım ekibinin bir parçasıydı. Anzures, telefonun kilidini kolayca açmak için bir çözüm üzerinde çalıştı. Buradaki zorluk, telefon cepte veya çantadayken yanlışlıkla olmaması gerektiğiydi. Bir çözüm bulmak için mücadele etti. New York'taki erkek kardeşini ziyaret etmek için uçaktayken tuvalete gitmek zorunda kaldı. Tuvalet kapısını tipik sürgülü kilitle kapatırken, bu prensibi kullanmak için ilham aldı. San Francisco'ya döndüğünde, ünlü "Kilidi Açmak için Kaydır" özelliğini tasarladı.
YENİ FİKİRLERİN ORTAYA ÇIKMASINA İZİN VERECEK MİSİNİZ?
Apple'da tuvalette ilham alan tek kişi o değildi. Steve Jobs, ilk günlerinde ofis tuvaletine gitmeyi severdi ve burada dinlenirken ve sessizce düşünürken çıplak ayaklarını bir küvet suya sarkıtırdı. Fikirlerin aklına gelmesine izin vermenin yollarından biriydi.
Adına binlerce patent bulunan Japon mucit Nakamatsu, bunu bir adım daha ileri götürdü. Evinde düşünmek için özel yapım bir 'sakin oda' inşa ettirdi. Bu oda temelde bir banyoydu, 24 ayar altınla döşenmişti ve yaratıcılığına zarar veren yayın sinyallerini engellediğine inanıyordu.
MÜZİSYENLER İÇİN YARATICILIK DESTEĞİ
Şarkıcılar için banyo, yaratıcılıkları üzerinde uyarıcı bir etkiye sahip olan harika akustik nedeniyle de çok ilham verici olduğunu kanıtlıyor. Örneğin Ed Sheeran, tuvalette yazıp şarkı söyleyerek şarkı yazma becerilerini geliştirdiğini açıkladı. Müzikal sihir yaratmak için düzenli olarak tuvalete gider.
Bu alışkanlığa sahip tek şarkıcı o değil. Paul McCartney ayrıca Beatles şarkıları yazmak için tuvaleti kullanmayı severdi. Hangi şarkıların küçük odadan çıktığı tam olarak bilinmiyor, ancak 'Help' albümündeki 'Another Girl' şarkısının Tunus'ta bir tatil sırasında tuvalette yazıldığını kesin olarak biliyoruz.
ZİHNİNİZİN DOLAŞMASINA İZİN VERİN
Ancak müzisyenlerin banyoda bu kadar çok sevdiği şey sadece iyi akustik değil. McCartney alışkanlığını şöyle açıkladı: "İşin püf noktası kendini ayırmak, yalnız kalmak ve huzur ve sessizlik yaratmaktır. Tuvaletler bunun için biçilmiş kaftan" dedi.
Tuvalette kendimizi çok özgür hissediyoruz. Başkaları sizi dırdır etmeden veya başka herhangi bir sosyal baskı olmadan kendi başınıza oradasınız. Normal rutininizden uzak kalmak, zihninizin bir süreliğine rahatsız edilmeden dolaşmasına izin verir. Bu rahat atmosfer nedeniyle, banyolar yaratıcılıkla dolup taşıyor.
Yaratıcılığı araştıran en ünlü sinirbilimcilerden biri olan Alice Flaherty de aynı fikirde. Dopaminin yaratıcı olmamız için çok önemli olduğunu belirtiyor. Ne kadar çok dopamin salınırsa, o kadar yaratıcı oluruz. Kendimizi rahatlamış ve harika hissettiğimizde, dopamin akışı artar. Tipik tetikleyiciler, örneğin, tuvalete gitmek, ılık bir duş almak ve harika fikirlere sahip olma şansının önemli ölçüde daha yüksek olduğu yerlerde egzersiz yapmaktır.
Ama hepsi bu kadar değil. Çok yaratıcı olmadığımız yüzlerce olayda tetiklenen dopamin tek başına tek sebep değil. Bir diğer önemli faktör dikkat dağınıklığıdır.
FİKİRLER İÇİN KULUÇKA DÖNEMİ
Çok odaklandığımızda, dikkatimiz dışarıya, çözmeye çalıştığımız sorunların ayrıntılarına doğru yönlendirilme eğilimindedir. Bu dikkat modeli, sorunları analitik olarak çözmek için gerekli olsa da, yeni, yenilikçi içgörülere yol açan bağlantıları tespit etmemizi engeller.
Zihnimiz rahat olduğunda, dikkatin spot ışığını içeriye doğru yönlendirmemiz daha olasıdır. Ancak o zaman bilinçaltımız tarafından yaratılan uzak çağrışımlar ve taze fikirler yüzeye çıkacaktır. Bu nedenle, üzerinde çok çalıştıktan sonra işleri bir süre dinlenmeye bırakmak son derece önemlidir. Bilim adamları buna fikirlerin kuluçka dönemi diyorlar.
Bu nedenle, rahat bir ruh halindeyseniz, dopamin doluysanız ve konuya fazla odaklanmıyorsanız, beyninizin size en iyi, en yaratıcı fikirlerinizi vermesi muhtemeldir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.