Deprem bölgesi olan Türkiye'de son yıllarda bina güvenliği hayatı önem taşıyor. Sağlıksız, riskli binalar yıkılıyor; kentsel dönüşüm gerçekleştiriliyor.

RİSKLİ YAPILARIN DENETİMİNİ KİM YAPIYOR?
Riskli yapılar, Bakanlıkça, İdarece veya Bakanlıkça lisanslandırılacak, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler; sivil toplum kuruluşları, Bakanlıktan izin belgesi almış olan yapı denetimi kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları ile mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren büro tescilini yaptırmış kurum ve kuruluşlarca tespit ediliyor.

EV SAHİBİ RİSK TESPİTİ YAPTIRABİLİR Mİ?
Riskli binaların tespiti malikler veya kanuni temsilcileri tarafından elektronik yazılım sistemi üzerinden, Bakanlığımızca lisans verilen ve listesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın resmi internet sitesi ile www.kentseldonusum.gov.tr adresinde güncel olarak yayımlanan kurum veya kuruluşlarca tespit ettirilerek alınacak risk raporu ile yapılabiliyor.
Riskli yapı tespitlerinin masrafları maliklere ait. Riskli yapı tespiti ile yıktırma işlemlerinin Bakanlık veya İdare tarafından yapılması hâlinde, tespit işleminin masraflarından malikler hisseleri oranında sorumlu.
RİSKLİ YAPI DENETİMİ ZORUNLU MU?
Risk tespiti yaptırılma zorunluluğu bulunmamakta fakat yapı maliklerince yapılarının risklilik durumunun bir an evvel tespit edilmesi can güvenliği bakımından önem arz etmekte.
Ayrıca bazı önemli desteklerden yararlanabilmek için malikler tarafından Bakanlığımızca lisans verilen kurum veya kuruluşlara risk tespitinin yaptırılması şart.

RİSKLi YAPI DENETİMİNDE ÇOĞUNLUK ARANIYOR MU?
Binanın riskli olup olmadığını tespit için üçte iki (2/3) çoğunluk ile karar alınmasına gerek yok. Maliklerden herhangi birinin müracaatı üzerine risk tespiti yapılabiliyor.
Yanı sıra riskli yapının yıktırılması yerine güçlendirilmesinin istenilmesi durumunda bu da gerçekleştirilebiliyor. Yalnız bazı prosedürlerin yerine getirilme zorunluluğu bulunuyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM HAKKI
Dönüşüme katılmak istemeyenlerin hakları nelerdir, itiraz ve dava açma hakkı var mı?İlgili kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabiliyorar.