KONYA HABER
Konya
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,9157 %0,77
47,9224 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara
BBN Haber Yaşam Yanan alanlara neden meyve ağacı dikilmiyor: İşte sebebi

Yanan alanlara neden meyve ağacı dikilmiyor: İşte sebebi

Orman Genel Müdürlüğü, ormanlarda doğal yayılışı güçlü ve yangına dayanıklı çam türlerinin tercih edildiğini; meyve ağaçlarının ise sulama, gübreleme gereksinimi ve yangına hassasiyet nedeniyle ormanlaştırmaya uygun olmadığını açıkladı.

KAYNAK: BBN
Okunma Süresi: 3 dk

Orman Genel Müdürlüğü'nün yapılan açıklamada, her yangın sonrası sosyal medyada bazı yanlış bilgilerin dolaşıma girdiği, "Yine mi çam dikiliyor?", "Neden meyve ağacı dikilmiyor?" gibi soruların tekrar tekrar gündeme geldiği ifade edildi.

BİLİMSEL KANITLARLA CEVAP

Organ Genel müdürlüğü yaptığı açıklamada ormanlara neden meyve ağacı dikilmediğini, neden sürekli çamın dikildiğini bilimse verilerle açıkladı.

SADECE ÇAM AĞACI MI DİKİLİYOR?

Meşe, sedir, ladin, kestane, kızılağaç, gürgen gibi onlarca farklı tür zaten ormanlarımızda doğal olarak yayılım gösteriyor. Yeni ormanlaştırma çalışmalarında bu doğal yayılım dikkate alınıyor.

Türkiye ormanlarının yaklaşık %30’u meşe, %23’ü kızılçam, %17’si karaçam, %7’si sarıçam, kalan %23’ü ise birçok farklı türden oluşuyor.

Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen YARDOP projesi kapsamında, her bölgenin iklimi, toprak yapısı, rakımı, güneş alma durumu ve bitki biyolojisine göre yangına dirençli ormanlar oluşturuluyor.

HER YERDE HER GAÇ YEKİŞMEZ

“Her yere her ağaç yetişir” gibi bir genelleme bilimsel açıdan mümkün değil. Orman Genel Müdürlüğü bilimle, sahayla, doğayla uyum içinde çalışılıyor.

NEDEN ÇAM DAHA ÇOK?

Çamlar Türkiye'nin doğal olarak en çok yayılış gösteren türü. Az suya ihtiyaç duyar. Yangın sonrası kendini yenileyebilir. Türkiye’de milyonlarca yıldır doğal olarak yetişir.

Örneğin kızılçam, yangından sonra kozalaklarını açar ve toprağa tohum bırakır. İlk yağmurlarla birlikte çimlenir ve yeniden filizlenir. Kısacası kızılçam, Akdeniz ikliminin mucizesi olarak nitelendirilir.

ÇAMLAR MARSHALL YARDIMIYLA MI GELDİ?

Anadolu’daki 20 milyon yıllık çam fosilleri bu iddiayı çürütüyor. Çam türleri Türkiye'ye sonradan gelmedi, zaten buradaydı. Hatta Pinus Brutia (Kızılçam), dünya literatüründe “Turkish Red Pine” olarak anılıyor.

NEDEN ZEYTİN-BADEM ORMANI KURULMUYOR?

Ormanların içinde meyveli türler doğal olarak bulunuyor. Ancak bu türlerle orman oluşturulamaz. Çünkü bu türler ormanlaştırmaya uygun türler değil, daha çok tarımsal faaliyete uygun ağaçlar.

Çünkü meyve ağaçları sulama ve gübreleme ister, yangına karşı hassastır, sık dikilemedikleri için erozyonu önlemede etkisizdir. diğer türlere oluşan ormanlarımıza kıyasla oksijen üretimi, karbon tutma gibi ekosistem hizmetleri bakımından düşük performans gösterirler. Ancak meyveli türlerle ilgili yayılışı arttırmak ve orman köylüsüne ve çiftçilerimize tarımsal gelir sağlamak için zeytin, badem, ceviz gibi türlerle ilgili destek ve teşvik sağlanmaktadır.

"DOĞAYLA İNATLAŞILMAZ, DOĞAYLA UYUM İÇİNDE ÇALIŞILIR"

Her ağacın geliştiği coğrafyayla bir denge içinde olduğuna vurgu yapan Orman Genel Müdürlüğü tarafından, bu yüzden ormanlaştırma çalışmalarının bilimsel veriler ışığında, yerel ekosisteme uyumlu türlerle yapıldığı ifade edildi.

Açıklamada, "Unutmayalım: Doğayla inatlaşılmaz, doğayla uyum içinde çalışılır. Ormancılık faaliyetleri bir mühendislik işidir. Orman mühendisleri, bu faaliyetleri bilimsel teknikler ve planlamalar doğrultusunda yürütür. Yanlış bilgilere değil, bilimsel gerçeklere kulak verin. Bu bilgileri paylaşarak siz de dezenformasyonla mücadeleye katkı sağlayabilirsiniz." denildi.

Fotoğraf: TRT

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *