Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

SIRADAN OLAN KAYBEDER

SIRADAN OLAN KAYBEDER

Mini etekli bir kadının markette külotunu çıkararak sebze kasalarının içine tıkıştırdığını gördünüz mü? Bir sosyal medya kullanıcı da altına yazmış ki, “umarım yayılmaz.”

Sıradan olmamak bir zorunlulukmuş gibi işliyor günümüzde.

Sıradanlığa sırt dönmek lanetli bir mirasın reddi gibi. Dışlanmak, ötekileştirilmek, aşağılanmak, gündem dışı kalmak, kaybetmiş sayılmak sıradanlığın da nitelikleri arasında yer alıyor artık.

Sıra dışılık merkeze alınıyor. Sıra dışılık yeni bir yaşam biçimine dönüşmüş durumda; gündelik hayat içindeki bütün etkileşimler sıradan olmamak üzerine kuruluyor.

Gündeliğin bütün rutin gel-gitleri, olağan koşturmaları, belirlenmiş, standart psikolojik ve sosyal güzergâhları, bütün etkileşim ritüelleri, günlük pratikler ve diğer her şey sıra dışılık paydası altında birleştirilmeye çalışılıyor.

Bir kahve neyle içilir?

Bir kitap nasıl okunur?

Bu sorular son derece masum kalıyor sıra dışı olma panik-atağı karşısında ve bir sara nöbeti geçirircesine sıra dışılığa olan tutkunun görselleştirilmesi her şeyi nesneleştiriyor. Sıra dışı olmak böylece pasif bir saldırganlığa dönüşüyor öteki için. Önce kendini dişliyor sıra dışı olmaya çabalayan, sonra seyirciden büyük bir ısırık alınmaya çalışılıyor.

“Ben nasıl bir evlenme teklifi etmeliyim!”

“Çocuğumun cinsiyetini nasıl öğrenmeliyim?”

Sıradan olmama isteğinin sıradanlığı bir ekonomi oluşturmuş durumda. Sıradanların sıradan olmamaları için çalışan şirketler var.

Kitap okumaktan sünnet törenine içmeye kadar sıra dışılık çıtası her gün daha yükseğe konuluyor.

“Şimdi her şey çok daha sıra dışı”mı?

Etler tokatlanacak…

Hamurlar havada uçacak…

Kadın külotunu markette çıkarıp sebze kasasının içine saklayacak…

Gündelik hayat sıradan olanın kadar sıra dışının de mekânıdır. Ancak sıra dışılık derken tam olarak neyi kastediyoruz artık? Sıra dışılık bir dışlanma mı, yoksa sıradanlığın yeni bir biçimi mi?

Sıra dışılık bir kendini gerçekleştirme olarak mı ortaya konuluyor yoksa bir dikkat toplama biçimi veya tam tersi mi? Ama eğer her neyse buna duyulan ihtiyaç kim tarafından, nasıl ve ne için üretiliyor?

Elbette bu yeni saralı vari habitus ortamında sorularla bir yere ulaşacak değilim.

Sağlıklı ilişki ve etkileşimlerin sıradan olduğu dönemler de yaşandı ve belki bir yerde yine yaşanıyordur.

Günümüzde sıra dışılık kavramı sağlıklı bir yaşamın kural ve ölçüsü olarak ortaya konulmadığı sürece sıradanlık bize, benliğin yine yeni terapötik (tedavi edici) anlatısını düzenleyen bir sağlıklı çerçeve sunar. Bu anlatıda bütün sıra dışılık arayışları ve görselleri artık sıra dışı olanın kusurlu kişilik yapısına, örneğin sıradanlık korkusuna işaret eder. Toplumlarda insanlar sıra dışılıktan, sıradanlıktan olduğundan daha çok korkar hale gelebilir. Genel olarak bakıldığında ise histerik biçimde sıra dışı olmaya çalışanlar, gündelik hayatlarında otomatik sıradanlığın temsilcileri değil midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi