Konya
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,8729 %0,77
47,8724 %1,05
4.383,41 % 0,12
Ara

ADALET ÖNÜNDE EŞİTLİK

YAYINLAMA:

Ceza mahkemeleri hepinizin de bildiği üzere devletin varlığını hissettirdiği, işlenen suçların karşılık bulduğu ve devletin de soğuk yüzü olarak bilinir.

Hukuk kanunların sınırları dışında yoruma açıktır. Mahkemelerde de somut olaylar incelenirken her zaman iki daha iki dört etmeyebilir. Fakat yargıda da emsaller oluşturulur ve şahıslar arasında farklı yorumlamalarla verilebilecek hakkaniyetsiz kararların önüne geçilmeye çalışılır.

Uygulamada fiilen yer alan bir avukat olarak da eleştiri getirmemiz gerekirse; pek çok mahkemenin aynı olay ve ya benzer olaylar karşısında neredeyse birbirleri ile çelişen kararlar verebilmesidir.

Böyle bir durumda beklenen ise bir üst yargı merciinin bu ikiliği ortadan kaldırması iken maalesef ki üst yargı merciinin de aynı ve ya benzer olay karşısında verilen başka başka kararları aynen onaylamasıdır.

Bahse konu durum adalete ve mahkemelere olan güveni sarsmakla birlikte, vatandaşta ve uygulamada yer alan hak savunucularında bir ümitsizlik halini de beraberinde getirmektedir.

Hakim elbette ki önünde yer alan somut bir olay hakkında yorum yapabilmelidir, fakat kanunların sair mevzuatın o kadar net ve detaylı olması gerekmektedir ki karar vericinin yorumu minimumda kalsın ve böylelikle yorum farkları da en aza inebilsin.

Böylelikle kanun önünde eşit, devletin müeyyidelerinden de çekinen ve daha huzurlu ve suç oranının da daha az olduğu toplumlar oluşabilsin.

Anlatmış olduğum konunun yanında, elbette ki şuan meclisin de gündemini oluşturan 9. Yargı Paketi olarak bilinen çalışmalarla birlikte, cezaların caydırıcılığı ve özellikle infaz noktasındaki çalışmalarla birlikte toplumdaki cezasızlık algısı da son bulsun.

‘’Devletin dini adalettir, adalet olmayan devlet ise dinsizdir’’ sözünde de olduğu üzere; öncelikle adalet duygusunun her bir vatandaşın şah damarında hissettirilmesi suretiyle genel kalkınma ve bilinçlenme sağlanabilsin.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *