BİREYSEL SİLAHLANMA
Malumunuz ağır ceza davaları ile ilgilenen bir avukat olarak son zamanlarda dikkatimi çeken bir konudan bahsetmek istiyorum. Hepinizin bildiği üzere, taşıma ruhsatlı tabanca almak kanunen belli başlı kişilere tanınan ve prosedürü pek fazla olan bir hak. Tabi bunula beraber yine kanunda sayılan kolluk görevlileri, jandarma, hakim-savcı, belediye başkanı, muhtar gibi bazı görevliler dışındaki şahıslardan da altmış bin liraya varan harç bedeli alınmaktadır.
Taşıma ruhsatlı silah alabilmek için kanunda sınırlı olarak sayılan şahısların pek çok şartı taşıması ve yüksek harçları yatırması gerekirken pek çok şahsın ise kanuna aykırı olarak silah taşıdığı bilinmektedir.
Kurusıkı olarak tabir edilen silahların dönüştürülmesi suretiyle iki-üç bin lira gibi bedellerle insanlar çok kolay şekilde silah edinebilmekte ve taşıyabilmektedirler.
Trafikte, sokakta, çarşıda, pazarda sosyal hayatın hemen her yerinde herhangi bir şahısta pek kolay elde etmiş olduğu silah bulundurma ihtimalinin yüksek olduğu göz önüne alındığında akıllara bireysel silahlanma gelmektedir.
Kanuna aykırı olarak silah taşımanın, bulundurmanın 6136 Sayılı Kanun kapsamında suç olmasına rağmen, adliyelerde bu yasaya muhalefet veya silahla tehdit gibi suçlardan da pek çok derdest dosya bulunmaktadır.
Kanunen silah taşıma yetkisine haiz şahıs prosedürler ve yüksek harçlardan dolayı silah edinemez iken yasa tanımaz insanların belli belirsiz silah taşımasının önüne ise kanunlarda geçilebilmiş değildir.
Amerika Birleşik Devletlerinde özellikle bazı eyaletlerinde bireysel silahlanmanın olduğu isteyen şahsın marketlerden silah alabildiği bilinmektedir.
Böylesine bir durumda ise toplum şunu çok iyi bilmektedir; evet bende silah olabilir fakat karşımdaki şahısta da silah mutlaka vardır. O sebeple zaruri durum olmadıkça silahı kullanmamalıyım.
Yine Bireysel silahlanmanın mevcudiyeti halinde kolluk güçleri de olağanüstü yetkilerle donatılmıştır. Herkesin silah edinebildiğinin bilindiği ve yasal olduğu bir zeminde kolluk kuvvetleri de yetkilerini buna göre kullanmaktadır.
Her iki sistemin artıları ve eksileri elbette tartışılabilir bizim ülkemizin kanunda suç sayılmasa rağmen herkes pek ala kolay şekilde silah edinebilirken, silahlanmanın önüne geçilemediğinin de sorgulanması gerekir.
Kanunda yine bu konuda pek çok saçmalık da bulunmaktadır. Örneğin bir muhtar görevi sona ermiş olsa dahi süresiz ve harçsız silah ruhsatı alabilmekte iken, avukatlar yüksek harçlar ödemek zorunda kalarak belirli beşer yıllık sürelerde yenilenmek üzere silah taşıyabilmektedir.
Tabi bu husus dahi Türkiye Barolar Birliğinin ayıbıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.