UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILIĞI
Uyuşturucu maddeler insanlık tarihinin başlangıcından beri ağrı kesici, keyif verici ve hastalıkları iyileştirici olarak ve tarihsel süreç içinde tıbbi amaçlarla kullanılmış, keyif verici özelliği olması nedeniyle sonraları bu amaçla tüketimlerinde kötüye kullanımlı artış olmuştur.
Hatta bu konuya örnek verecek olursak, 1817 yılında Hannover’li farmakolog Friedrich Helm Sertusner tarafından bulunan morfin tıpta geniş kullanım alanına sahip olmuştur. 1897 yılında kimyager Felix Hoffman ağrıları kesen ve içerisinde ağırlıklı olarak morfin bulunan bir ilaç üretmiş ve bir ilaç firmasınca bu ilaca eroin adı verilerek piyasaya sürülmüştür.
İlaç kısa sürede yaygınlaşıp pek çok ülkeye ihraç edilmiştir. ABD’de araştırmalar yapılmış ve ilacın bağımlılık yaptığı, aşırı dozdan ölümlere sebebiyet verdiği tespit edilerek bir rapor yayınlanmış ve 1931 yılında yasaklanmıştır.
Son dönemde dünyada en fazla yakalanan maddelerin başında esrar maddesi gelmekle birlikte bunu kokain ve afyon maddeleri takip etmektedir.
Türkiye ise; Avrupa’ya ulaşan Güneybatı Asya için temel transit güzergahındadır ve başlıca uyuşturucu kaçakçıları ve tacirleri için de merkez vazifesi görmektedir. Türk kanun uygulayıcı birimler; uyuşturucu ve kimyasal ara maddelerin kaçakçılığını önlemeye yönelik çaba göstermektedirler. Kaçakçılığa konu olan uyuşturucu maddelerin büyük bir kısmı, Türkiye üzerinden Batı Avrupa piyasasına kaçırılırken, gittikçe artan bir bölümü de Türkiye üzerinden Birleşik Devletler’e ulaşmaktadır.
Uyuşturucu maddeler birçok farklı kategoriye ayrılmıştır. Bunlar, afyon, morfin, eroin, kokain gibi keyif vericiler; esrar, marihuana, haşhaş, LCD gibi halüsinasyon gördürenler; sarhoşluk verenler, uyku verenler, uyarıcılar şeklinde devam etmektedir.
En bilinen ve ülkemizde de yaygın olan başlıca uyuşturucu maddeler ise; Eroin, Metamfetamin, Kokain, Esrar, Crack(Taş), Afyon, Morfin, Marihuana, Haşhaştır.
Esrar (kannabis); çok eski çağlardan beri bilinen ve bağımlılık yapan bir maddedir. Günümüzde kullanım sıklığı sigara, kafein ve alkolden sonra gelir. Tahminlere göre esrar dünyada en çok kullanılan yasadışı maddedir. Esrar için sık kullanılan isimler; marihuana, ot, çay, pot ve Mary Jane’dir.
Kokain; Güney Amerika’da kendiliğinden yetişen, uyarıcı etkisinden yararlanmak için yerlilerce yaprakları çiğnenen Erythroxylon coca adlı bitkiden elde edilen bir alkoloididir. Hızlı sürede etki göstermesi ve ilk kullanımdan sonra bağımlı olma riski yüksek olan bir maddedir.
Eroin; haşhaş olarak bildiğimiz bitkinin taze kapsüllerinin çizilmesi ve çıkan sıvının kurutulmasıyla afyon elde edilir. Afyondan morfin, morfinin işlenmesinden eroin elde edilir. Kullanan kişide iyilik hissi oluşturur. Tek seferlik kullanımda dahi çok yüksek bağımlık potansiyeline sahiptir ve özellikle diğer maddelere oranla hızla tolerans gelişir.
Extacy; beyinde var olan serotonin tamamını salgılatır ve kişide yarattığı rahatlık, doygunluk, zindelik ve mutluluk hislerine neden olur. Serotonin eksikliğine bağlı ciddi yan etkiler ve ağır depresyon ortaya çıkar. Kalp ritminde bozulma, hipertansiyon, kısa dönem hafıza ve iştah kaybı, uykusuzluk, acı eşiğinde yükselme, göz bebeklerinde büyüme ve sağa sola hareketlilik, ısı regülasyonunda bozulma, diş sıkma (bruksizm), erkeklerde sertleşme sorununa, kas spazmlarına neden olabileceğini göstermektedir.
Metamfetamin; Halk arasında kristal, ateş buz, met gibi isimlerle de bilinen metamfetamin, kuvvetli bağımlılık yapıcı etkisi olan renksiz ve kokusuz bir maddedir. Kimyasal yapıları amfetaminlere benzese de merkezi sinir sisteminde daha güçlü etkilere sahip bir stimülandır. Burundan çekilebilir, ağız yoluyla alınabilir ve damar yoluyla kullanılabilir. Metamfetaminin kullanımı dolaşım, solunum, nörolojik sorunlarla birlikte anksiyete, saldırganlık ve depresyon gibi birçok ruh sağlığı sorununa neden olmaktadır.
Bonzai; kurutulmuş farklı bitkilerin dağılarak kimyasal içeriklerin fırlatılmasıyla oluşan sentetik uyuşturucu bir maddedir. Yapımında değişik kimyasallar bulunduğu için standart içeriği yoktur. Bonzai, bir kerelik kullanımda dahi ölüm riski oluşturabilmektedir.
Maalesef ki; özellikle son dönemlerde hem ülkemizde hem de ilimizde Uyuşturucu madde kullanımı ve bu maddelerin ticareti son derece artmış durumdadır.
Bahsetmiş olduğum maddeler, kullanan şahıslar üzerinde fiziksel ve psikolojik etkilerinin son derece vahim olmasının yanında sosyal çevrelerine olan zararları dahi ‘’ölümcül’’ olabilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde haberlerde yer alan, kendi öz annesinin kafasını keserek balkondan aşağıya atan, maddeye ulaşabilmek için en sevdiklerine zarar veren, gördükleri halüsinasyonlarla eşini öldüren, çocuklarına zarar veren insanlar bir zamanlar hepimiz gibi kendi halinde ve mutlu olan bireylerdir.
Uyuşturucu Madde kullanımı ve ticaretinin önlenmesi ile birlikte; madde bağımlısı şahısların topluma geri kazandırılmaları noktasında da kamu kurumları ve STK’lara da büyük görev düşmekte ve toplumun her kesiminde bir farkındalık oluşturmak gerekmektedir.
Ağır Ceza dosyalarına bakan bir avukat olarak nice annelerin, oğluma uyuşturucu maddeyi bıraktıramadık, belki cezaevinde bırakır demişliğine şahit olmak dahi son derece üzücüdür.
Madde bağımlılarının ve onları seven ailelerinin sayısız trajik hikâyeleri vardır elbette fakat asıl hikâye ülkemizde uyuşturucu madde satışının bitirilmesi olmalıdır.
‘’Uyuşturucu maddeler size uçmanız için kanat verebilir; daha sonra ise sizi ebediyen gökyüzüne alıp götürecektir.’’
Toplumsal konularda ve madde bağımlısı şahıslar hakkında önyargılı olmaksızın, farkında olmamız farkındalık yaratmamız dileklerimle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.