Milletin Yeni Arayışı
55 milyona ulaşan izlenme oranıyla rekora giden Sedat Peker’in yayınladığı vidolar bize ne söylüyor?
Bunları “abuk sabuk bir adamın iddiaları” olarak elimizin tersiyle bir kenara itince sorun çözülmüş olur mu?
“Hedef Türkiye’dir” diyerek işin içinden sıyrılmak mümkün mü?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu yolu denedi.
TRT ve HaberTürk televizyonlarına çıktı, pek çok kişinin “bir şey söyleyemedi” demesine rağmen, Soylu o yayınlardan başarıyla çıktı.
Deyim yerindeyse doksandan kaleye girmekte olan golü kurtardı, topu ayağına aldı, ortaya sahaya kadar çıkardı.
Bu başarı mıdır? Evet başarıdır. Siyaseten ayakta kaldı; yıkılmadı. Sonrasında, uzun süre sessiz kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan Soylu’ya sahip çıktı. Soylu o golü kurtardığı için Erdoğan’ın ve AK Parti’nin desteğini aldı.
Maç bitmedi; yeni başlıyor.
İş Sedat Peker’den çıktı. Muhtemelen bir kaç video daha yapacak, sonra söyledikleri sıradanlaşacak gibi görünüyor. Tabii çantadan başka başka tavşanlar çıkaramaz ise.
Top olması gereken yere, siyasetçinin ayağına geldi. Siyasi aktörler bu oyunu iyi oynayabilirlerse Türkiye Devleti ve siyaseti yeniden biçimlenebilir.
Siyasette değişen denklem
Sedat Peker’in 55 milyon izlenen videolarından önce Türkiye’de siyaset denklemi Cumhur İttifakı-Millet İttifakı gerilimi üzerine kuruluydu.
“İşler kötüye gidiyor, ekonomi iyi değil, devlet yönetilemiyor” diyenler Cumhur İttifakı’nın kaybedeceğini Millet İttifakı’nın kazanacağını var sayıyor, hesaplarını ona göre yapıyorlardı.
İnsanlar Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu ile DEVA’yı kuran Ali Babacan’ın da Millet İttifakının yanında yer alacağı beklentisi içindeydi.
AK Parti’yi ve Erdoğan’ı destekleyen kimi “güçlü” isimler muhalefet liderleriyle ilişkiye geçip “sizinleyiz” demeye bile başlamışlardı.
Sedat Peker’in videolarını izleyen 55 milyon insan bu denklemi bozdu. Onlar sıkıştıklarını, bir arayış içinde olduklarını “sessiz” duruşlarıyla belli ettiler.
Bu; esasen “bizi çaresiz bırakmayın, bir mafya liderini bile dinlemeye hazırız” mesajıydı. Oysa o insanlar muhalefetten hiç kimseye böylesi bir ilgi göstermedi.
Milletin bu mesajını alan, anlayan ve ona uygun bir siyaset dili oluşturabilen siyasetçi kazanır.
Millet “bir tripot bir kamera” ile neleri değiştirebileceğini gösterdi. Bu; Sedat Peker’in gücü değil.
Sedat Peker daha önce de video yaptı. Bir yıldır yapıyor. Onunla o dönemde kimse ilgilenmedi.
Millet izlerse “bir tripot bir kamera” iş görür. İzlemez ise binlerce tripot kamera iş görmez. Nitekim iktidarın kontrol ettiği medyanın hali ortada. İmkan var, itibar eden millet yok.
Süleyman Soylu TRT’de tam başaramamıştı ama HaberTürk’te hedefine ulaştı. Mevcut aktörler içinde siyasi refleksi en yüksek olan Süleyman Soylu, can havliyle, konuyu üzerine ve Türkiye’nin beka meselesine çekti. “Hedef ben değil Türkiye’dir” diyerek belli bir kitleyi arkasına aldı.
“Mafyayla iş birliği yapıyorsunuz, ülkeyi suç örgütlerine teslim ettiniz” saldırısına maruz kalan Cumhur İttifakı seçmenine “şerefli bir çıkış yolu” gösterdi. O ana kadar susan kesimleri kendisini destekleme mecburiyetinde bıraktı.
Süleyman Soylu kendine açtığı siyaset alanının karşısına birini koymayı da ihmal etmedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu hedefine koyarak, maçı kiminle oynayacağını gösterdi; siyasette yeni denklemin tohumunu attı.
Ahmet Davutoğlu, Soylu’nun hamlesini boşa çıkarmadı; önüne gelen topu aldı, oynamaya başladı. “Ben Süleyman Soylu’nun ahlakı ile ahlaklanmadım. Ben Hz. Ömer’in ahlakı ile ahlaklandım” diyerek o da köşeye sıkışan Cumhur İttifakı tabanına “onurlu bir çıkış yolu” gösterdi.
Süleyman Soylu ve Ahmet Davutoğlu gibi aktörler ne kadar başarılı olur ayrı bir konu ama siyaset olması gereken yerde oynanmaya başladı.
Cumhur İttifakını oluşturan seçmen tabanı, toplumun diğer katmanlarını da içine katarak, 55 milyonun izlediği suçlamaları tartışıp sonuçlandırmadan yoluna devam edemez.
Uzun bir aradan sonra toplum ilk kez oyuna dahil oluyor ve yeni bir çıkış yolu arıyor.
Kendisini bu arayışın bir parçası yapabilen siyasi aktörler ön alır.
Milletin bir arayışta olduğu görülüyor.
İyi oynayabilenin kazanacağı siyaset şimdi, yeniden başlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.