Türkiye 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine hızla ilerlerken sosyal medya üzerinden yapılan manipülasyonlar da alıp başını gidiyor. Bu durumun bizim iddiamız olmadığını ve Oxford üniversitesine bağlı Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü'nün araştırması olduğunu söyleyerek kimi ham kafaların yanlı taraflı gibi ipe sapa gelmez söylemlerinin önünü kapatalım. Evet bu bizim görüşümüz değil, İngiltere merkezli gazetecilik araştırma enstitüsünün tespiti. Hoş biz bu araştırma yayınlanmadan aylar önce yaptığımız 21. Ordu adlı bölümde bu durumu net olarak ortaya koymuştuk. Ancak ülkemizde kendini çağdaş gören yobazların ve onlara inanmayı ibadet kabul eden güruhun illa bir Amerikan veya İngiliz imzası araması normaldir.

Gerçekten de Amerika’nın 21. Ordusu ve ülkemiz içinde yuvalanan bu orduya bağlı klavye grupları görevlerini hakkıyla yerine getiriyor. Ne yazık ki yapılan araştırma bunu net olarak ortaya koyuyor. Hoş bu araştırma da tabi ki 21. Ordudan bahsedilmiyor. Bahsedilemez de! Bahsedenin ağzına biber sürerler maazallah!

Oxford Üniversitesi'ne bağlı Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü, basın tarafından algı operasyonu ve manipüle haberlerle hedef alınan ülkeleri araştırmış. Araştırma yalan habere en fazla maruz kalan ülkenin Türkiye olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan rapora göre; Türkiye yüzde 49'luk bir oranla dünyada en fazla manipülatif içerikli haberlere maruz kalan ülke olarak ilk sırada yer alıyor. Türkiye'yi, yüzde 44 ile Yunanistan, yüzde 42 ile Macaristan, yüzde 38 ile Romanya, yüzde 36 ile Çekya ve yüzde 31 ile Amerika'nın takip ediyor.

Türkiye’nin ve Türk insanının özellikle sosyal medya üzerinden nasıl bir manipülasyona tabi tutulduğu ve devletimize nasıl bir saldırı yapıldığına 21. Orduyu anlattığımız ve BBNTürk ekranlarında yayınlanan bölümümüzde değinmiştik. Bu noktada yapılan başka bir araştırmayı da sizlerin ilgisine sunalım. İçişleri Bakanlığı'nın Twitter özelinde yaptığı bir incelemeye göre, 2022 Mayıs ayında, Türkiye'deki 12.5 milyon hesaptan 145 milyon tweet atılmış. Yüzde 23'ü bot yani, gerçek bir kullanıcı olmayıp, yazılım ve programlar sayesinde oluşturulmuş hesaplardan atılmış. Yine gündem olan 10 etiket incelenmiş. Bu etiketler üzerinde yoğun olarak etkileşimde bulunan hesapların yüzde 52'sinin bot olduğu belirlenmiş. Yani gündemde en yoğun yer alan başlıkları bu mecraya taşıyan hesapların yarıdan fazlası sahte.

1951'de ABD Psikolojik Strateji Kurulunun kurulmasıyla adını zikrettiğimiz 21. Ordunun da temelleri atılmış oldu. Böylece psikolojik harp ve algı yönetimi, devletler tarafından kullanılan bir güç stratejisi haline geldi. Hatırlayalım 1955 yılında Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı yalanıyla başlatılan 6-7 Eylül olaylarını ve sonuçlarını ya da 1960 darbesi öncesi gençler kıyma makinelerine atıldı yalanlarını… Buna Menderes uçak dolusu altınla kaçarken yakalandı türünden haberleri de ekleyebiliriz.

Günümüze gelecek olursak 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi gecesi darbeci askerleri masum gösterme adına yapılan haber ve paylaşımlar daha hafızalarda olsa gerek. Bunları muhalif siyasi liderlerin kullanıp paylaşmış olmasıysa daha da vahim.

Özellikle CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekillerinin akıllarına her gelişinde söyledikleri 128 milyar dolar konusuysa tam bir kara komedi. Kendi milletvekillerinden İlhan Kesici tarafından da yalanlanan bu durumu dillerine pelesenk etmeleri ve ispata dahi ihtiyaç duymadan Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını zan altında bırakmaları gerçekten çok üzücü! Bu noktada 21. Ordunun çalışma prensipleriyle ilgili bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmakta fayda olacak. 21. Ordu, toplumun tamamının ya da bir bölümünün belirli konulardaki düşünce ve kanaatlerini, var olan devlet otoritesini, kamu düzeni ve güvenliğini sarsmak için değiştirme ve yönlendirme faaliyetlerinde bulunmayı görev edinmiştir.

Dikkat ederseniz; kendini muhalif olarak gösteren fondaş sosyal medya platformlarının hedefinde kimi kurumlarımız var. Bunların başında Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı gelmekte. Özellikle, İçişleri'ne bağlı olarak görev yapan Jandarma Genel Komutanlığı, Türkiye'nin NATO'ya bağlı olmayan en büyük silahlı ve konvansiyonel operasyon gücüdür. Bu durumun Pentagon'un dikkatinden kaçması mümkün değildir.

Adını zikrettiğimiz bu kurumlarımızın terörle mücadele başta olmak üzere birçok alanda gösterdikleri başarılar, içte ve dışta yapılan operasyonlar 21. Ordunun bölgedeki faaliyetleri karşısındaki en büyük engeli teşkil etmektedir. Bu noktada bu kurumlarımızın başarısının arkasında ciddi bir liderlik ve devlet aklı olduğu da unutulmamalıdır.

Ülkemizde kendini muhalif olarak gösteren, sosyal medya üzerinden insanlarımızı manipüle etmeye çalışan birçok kesim 21.ordunun bir kolu gibi hareket etmektedir. Vatan, millet, bayrak gibi değerleri olmayan, tamamen ABD dolarına endekslenmiş bu kişileri takip ederken, paylaşımlarını izlerken çok dikkatli olmakta fayda var.

Dış minnaklar sözleriyle yaşananları alaya almaya çalışan kimi gazeteci, oyuncu ve şarkıcının bu alaya katılan kimi muhalif milletvekilleriyle birlikte bu araştırma sonucu karşısındaki yorumlarını da merakla bekliyoruz.