Nasıl büyükler olarak bizlerin arkadaşları varsa,  çocuklarımızın da arkadaşları vardır, olacaktır elbette. Arkadaşlarımızın bir kısmı çocukluktan geliyor. Çocukluk arkadaşımız, sınıf/okul arkadaşlığımız, mahalle arkadaşımız, asker arkadaşımız vb. arkadaşlıklar...

Evet, arkadaşlık bizde kardeş kadar önemlidir. Bazı zaman kan kardeşi olur arkadaşımız. Onlarsız yapamayız, onlar olmadan yalnız kalırız, sıkılırız, eksikliğini hissederiz... Hep onları ararız...

Ortak yönlerimiz çok olduğu için, aynı duyguları paylaştığımız, birbirimize benzediğimiz için arkadaş oluruz zaten. Huyumuz suyumuz birbirine benzediği için arkadaş oluruz, yoldaş oluruz, can kardeş oluruz. Hepsi değerlidir. Akrabalarımızı biz seçemeyiz; ama arkadaşlarımızı biz seçeriz.

Arkadaşlık ilişkileri çocuğun gelişimine olumlu katkı yaptığı gibi, bazı zaman da olumsuz davranışlar kazanmasına sebep oluyor. Bu konuda Peygamber Efendimiz (sav) arkadaş ilişkilerinin, arkadaşın durumuna göre insanı iyiye de kötüye de götürebileceğini şu ifadeleriyle dile getirmiştir: “İyi arkadaş, güzel koku satan kimse gibidir. Sana koku sürmese de, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.’’

“Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin” buyurmuşlardır. Bu emir, çocuklar için de geçerlidir elbette.

Kır atın yanında duran, ya huyundan ya tüyünden etkilenir. Kazan yanına varma kara bulaşır gibi yüzlerce atasözümüz vardır bu konuda.

Gülün yanına varan gül kokar. Dikene, çok güzel kokuyorsun, bu güzel kokunun hikmeti nedir diye sormuşlar. Bir zaman güller arasında bulunmuştum da... diye cevap vermiş.

Bir çocuk henüz daha bebekken bile arkadaşa ihtiyacı duymaktadır. Örneğin, 8-10 aylık bebekler bile bir araya geldiklerinde mutlu oluyorlar, birbirlerine dokunuyorlar, ellerindekini vermek veya almak istiyorlar...

Danimarka’da belediyeler anne bebek grubu oluşturarak bebekler bir yaşına geldikten sonra annelerle beraber bir araya gelip toplanmalarını sağlar. Anneler tanışırlar, birbirlerine tecrübelerini aktarırlar. Çocuklar oynarlar. Bunu belli periyotlarla yaparlar.

Evden, yakın aile üyeleri ve komşu çocuklarından sonra yuvada başlar çocukların arkadaşlıkları, okulda ve hayat boyu devam eder...

Danimarka’da doğum günü kutlamak çok önemlidir. Yuvalarda çocukların doğum günü kutlanır, birbirlerine resimler yaparlar. Hafta sonu çocuklar toplanarak, doğum günü olan çocuğun evinde kutlarlar. Bir şeyler yerler içerler, arkadaşlarına hediyelerini verirler. Çocuklar haliyle aldığı hediyelere çok sevinirler. 15-20 oyuncak gelmiştir çocuğa...

Okullarda da benzer kutlamalar yapılır 5. sınıfa kadar. Çocuklar büyüdükçe kutlamalar değişir haliyle... Restorana giderler, yerler, içerler, hediyelerini alırlar, okul veya ev dışına giderek mevsime göre açık veya kapalı alanda oyunlar oynarlar, eğlenirler...

Okullarda genelde 3-6. sınıf arasında (ilköğretim 9 yıl) çocukların arkadaşlıklarının gelişmesi, sosyalleşmeleri, sınıftaki sürtüşmelerin önlenmesi, mobbing olmaması, birbirlerini daha yakından tanımak için, kısacası iyi arkadaş olmak için aynı sınıfın öğrencileriyle 4-5 kişilik gruplar oluşturarak birbirlerinin evine yemeğe giderler. Bu yılda 4 -5 defa yapılınca zaten herkes birbiri ile beraber yemek yer ve ev ziyareti yapılarak kaynaşmış olurlar. Bence güzel bir sistem, bununla bazı problemler çözülmüş oluyor.

Çocuğun arkadaşları konusunda sizlerle konu ile ilgili tecrübelerimi ve bildiklerimi paylaşayım.

Çocuklarınızı, sakın kendi arkadaşlarınızın çocukları ile arkadaş olmaları için zorlamayın. Siz arkadaş olmaları için ortam oluşturun, tercihi onlara bırakın. Gün gelir arkadaşınız ile aranız bozulursa çocuklarınız zor durumda kalırlar. Bazı zaman da, çocuklar yüzünden arkadaşların arası açılır, hatta istenmeyen olaylar yaşanır aileler arasında...

Çocuğunuzun arkadaşlarına güzel davranın, evinize geldiği zaman ekstra ikramlarda bulunun, çocuğunuz bu durumdan çok memnun olur. Size geldiği zaman onların toplantılarının eğlenceli geçmesi için hazırlık yapın.

Aşırı korumacı ailelerin çocukları arkadaş bulmakta cesaretsiz olurlar, içlerine kapalı olurlar. Çocuğunuz arkadaşsız kalmasın, arkadaş bulamazlarsa ilerisi için kötü olur. Kötü çocuklarla arkadaş olur korkusuyla arkadaşsız bırakmayın, eve kapatmayın. Çocuğunuzun arkadaş bulmasına yardımcı olun.

Çocuğunuza arkadaş bulmak için oyun parklarına gidip diğer çocuklarla oyun oynaması için fırsat yaratın. Arkadaşlık oyun oynayarak gelişir. Bu durumda aynı zamanda çocuğu ve çocuğun ailesini de gözlemlemiş olursunuz.

ÇOCUKLARIN KÖTÜ ARKADAŞLARI OLURSA AİLE NE YAPMALI?

Bu çok dikkat edilmesi gereken bir konudur. Kırıp dökmeden, kimseyi incitmeden konuyu çözmek gerekir. Aniden, nedenlerini çocuğun anlayacağı şekilde anlatmadan arkadaşlıklarını bitirmek zor bir iştir, görüşmesini yasaklamak zor bir durumdur.

Çocuğun arkadaşları ve çevresi her zaman rahatsız etmeden dikkatle gözlenmelidir. Çok güvenmek iyi değildir. Hz. Ebubekir(ra), “Güvenmek güzeldir ama, kontrol daha güzeldir.” buyuruyor. Hissettirmeden bu konuya çok dikkat etmek gerekir.

Çocuğunuzun iyi olmayan arkadaşı hakkındaki kaygınızı, endişenizi ve tedirgin olduğunuz noktaları anlatarak çocuğunuzla paylaşın. Kendisini çok sevdiğinizi ve bu yüzden bu kadar endişeli olduğunuzu çocuğun anlayacağı şekilde sakince anlatın, onun anlattıklarını da dinleyin.

Çocuğunuzun arkadaşından şikayetçi iseniz öğretmeni ile konuyu konuşun, fikir alışverişinde bulunun. Çocuğunuzun arkadaşlarını yemeğe, çaya davet ederek, onları tanımaya çalışın.

Çocuğunuzun arkadaşlarının aileleri ile de tanışın, onlarla da fikir alışverişinde bulunun.

Çocuğunuzun arkadaşlarını eleştirirken dikkatli olunuz. Belli bir yaşatan sonra bazı çocuklar arkadaşlarının etkilerinde çok kalırlar, onların dediğini ailesinin dediklerinden daha fazla yaparlar. Giyimini kuşamını onlar seçerler, parfümünü, makyajını onlar belirlerler, onlar gibi hareket ederler, onlar gibi yaşarlar. Siz onları eleştirince onları savunurlar ve size karşı kırıcı davranabilirler.

DİKKAT!

Şimdi kontrol edemeyeceğimiz, müdahale edemeyeceğimiz, iletişim kuramayacağımız sosyal medya arkadaşlığı var. Kim olduğu, nerede, hangi şehirde, hangi ülkede yaşadığı meçhul sahte hesaplar... Kötü ruhlu gençler, yetişkinler...

Sosyal medya çocukları/yetişkinleri daha çok ve daha hızlı etkiliyor.

Uluslararası tuzaklar... Hayalini bile düşünemeyeceğiz yanlış yollar... Çocuklar evden kaçıyorlar, kötü muamelelere uğruyorlar, yanlış alışkanlıklara, suç örgütlerine bulaşıyorlar...

Çocuklarımıza karşı daha anlayışlı, daha merhametli ve daha dikkatli davranalım. Allah (cc) çocuklarımızı kötü arkadaşlardan korusun.