D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

İnsan yetiştirmek/Bambu Ağacı

İnsan yetiştirmek/Bambu Ağacı

“Eğitim şart...” Ne güzel, ne hoş değil mi? Eğitim, yalnız insanlarda değil, bütün canlılar aleminin hepsinde eğitim var. Yaratılışından itibaren yaratan Rabbimizin emriyle ve öğretmesiyle insanlar ve diğer yaratılmışlar eğitilirler. Bunların içinde galiba en zor eğitilen insandır. Yıllarca okul okumasına rağmen yine de en çok kötülükleri insan yapıyor. Kuşları ve hayvanların yaşayışlarını görünce bunu daha iyi anlıyoruz.

 

Değişik cinsteki kuşların ve hayvanların toplu yaşamaları, çok zaman kavga etmeden yaşamaları ne kadar güzel. Bazı kuşların (şahinleri, güvercinleri, kartalları, keklikleri...) ve hayvanları (köpeklerin eğitimi, özellikle narkotik köpeklerinin, atların yetiştirilmesi...)

 

Aşağıdaki bölümlerde gözlemlerim ve bambu ağacının yetiştirilmesini sizinle paylaşmak istiyorum.

Bütün mevsimlerin ayrı ayrı güzelliği vardır. Şükür bu güzellikleri yaratan Rabbimize.

İnsan yetiştirmek/Bambu Ağacı

Danimarka çok güzel bir ülke. Ülkenin her tarafı birbirinden güzel. Her taraf yemyeşil, orman, dört mevsim solmayan çiçek bahçeleri ve her tarafta göller...

İnsan yetiştirmek/Bambu Ağacı

 

Her gün 5-6 km. yürüyüş yapar, ormanda, göl kenarında dolaşır veya bisiklete binerim. Hele çevresini 20 dakikada dolaştığım gölümüz her mevsimde bir başka güzel.  Bu yıl olduğu gibi, kışın göl yüzeyinde buzlanma-donma 25 cm.den fazla olursa, göl üzerinde oluşan buzda yürüyüş yapmak, kaymak serbest. Bütün şehir halkı hafta sonu orada adeta. Bir şölen havası yaşanıyor adeta.

Gölün güzelliğine çevresindeki çeşit çeşit ağaçlar, gölde yüzen ördekler, karabataklar, martılar, kazlar, kuğular,  göl kenarında çimde yayılan ve ağaçtan ağaca uçuşan güvercinler...  İnsanlardan hiç kaçmazlar, biliyorlar ki kimse onlara zarar vermeyecek.  Akşam yaklaştığında bir başka yere göç ederler.  Kuluçkada olan ördekler ve karabataklar bir başka güzel, eşlerinin onlara yiyecek getirmesi ve koruması çok düşündürücü.

İnsan yetiştirmek/Bambu Ağacı

İki üç ay önce göl kenarındaki bankta otururken gözlemledim. Kuluçka da yatan karabatağa eşi çeşitli dal parçaları getirerek yuvasını sağlamlaştırıyor ve daha korunaklı hale getiriyordu. Kuluçkada yatan karabatağın yuvasına iki ördek yaklaştı. Anne karabatak bir ses çıkararak eşini çağırdı, hemen 50-60 metre uzaktaki eşi sesler çıkararak gelip, ördeklere diklendi ve onları savuşturdu. Ya Rabbim ne büyüksün. Her canlının bir yuvası var ve onların da kendi aralarında kanunları var. Karabatakların, ördeklerin yavrularını gezdirmeleri, suda nasıl batılıp çıkılacağını öğretmeleri bir başka güzel...

 

Bambu Ağacı

İnternetten aldığım Çin’in bambu ağacı yetiştirmesini eğitimin önemine güzel bir örnek olarak sizlerle paylaşmak istiyorum. “Çin’in, bambu ağacını yetiştirmesi, olumlu işlerde ısrar için güzel bir örnek.

Çinliler bu ağacı şöyle yetiştirirler:

Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.Akla gelen ilk soru şudur: Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı, yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Bu sorunun cevabı tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden, hatta var olmasından söz edebilir miydik?

 

Bir başarının şartları her zaman çok basittir.

- Bir süre için çalışın,

- Bir süre tahammül edin,

- Her zaman inanın,

- Ve hiçbir zaman geri dönmeyin.”

 

Öğretmenler ve anne babalar da bambu ağacını yetiştiren Çinliler gibi öğrencileri/çocukları sabırla, emekle eğitmeli, onları hayata ve geleceğe hazırlamalılar.

Başarıda en önemli etken düzenli ve güzel bir ailedir. Çocuğu yetiştirmek için insanın önce kendini yetiştirmesi gerekir.

Veliler çocuklarındaki hataların müsebbibi olarak okuldan ve çevreden  önce kendilerinde aramalılar. Hatayı önce çocukta aramak, yanlış bir teşhis ve tedavidir. Hatayı çocukta aramak çözüme yanlış başlamak demektir.

Çocuklar beden ve ruh sağlığı ve ahlaki, kültürel bakımdan güzel yetiştirilmeli. Bencil olmayan başkalarını düşünen, topluma yararlı, yeteneklerine uygun olarak meslek sahibi olarak yetiştirilmeli.

Anne-babalar otoriteleriyle ulaşılmaz olmamalılar. Yoksa çocukları kendilerine her şeyi söyleyemez, danışamaz ve böylece aile rehberliğinden mahrum kalırlar.

Çin atasözü:

“Eğer ruh aydınlanmışsa, insanda güzellik vardır. Eğer insanda güzellik varsa, evde ahenk vardır. Eğer evde ahenk varsa, ülkede düzen vardır. Eğer ülkede düzen varsa, dünyada huzur vardır.

Bir yılı planlıyorsan pirinç yetiştir, yirmi yılı planlıyorsan ağaç yetiştir, yüzyılı planlıyorsan insan yetiştir.”

 

Sorumluluk taşıyan çocukların hayat başarıları daha yüksektir.

Doğan Cüceloğlu:

“Çocuğunuzla, çiftçinin yetiştirdiği ağaçla kurduğu ilişki gibi bir ilişki kurun. Çiftçi, ağacın özünün ne olduğunu bilir ve o öze saygısı vardır. O özün gelişmesi için uygun ortam hazırlar. Çiftçi elma ağacını muz ağacı yapmaya çalışmaz; elma ağacının en çok meyve veren elma ağacı olması için ortam hazırlar. Ortamını bulan elma ağacı, olabileceğinin en iyisi olur ve ona göre meyve verir.”
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi