D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Okulda Başarılı Olmanın  Yolları

Okulda Başarılı Olmanın  Yolları

Çocuklarımız bize Allah tarafından hediye ve emanet olarak verilen, hepimizi hayata bağlayan, evimizin neşesi, gözümüzün nurudur. Bu kutsal emanete çok iyi sahip olmalı, imkanlarımız ölçüsünde hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalıyız.

Okul başarısı denilince genel olarak, çocuğun  okulu sevmesi, sınavlarda başarılı olması, notlarının iyi olması, teşekkür ve takdirname alması, kötü alışkanlıklarının olmaması vb. anlarız.

Çocuğun okulda başarılı olmasının hazırlanması için en büyük sorumluluk elbette ailelerinindir. Hele yaşamakta olduğumuz Covid -19 pandemi sürecinde ailelerin sorumluluğu ve işlerinin zorluğu daha da arttı. Aileler her zaman olduğu gibi, bu süreçte  çocuklarının başarıları  için  büyük fedakarlıklar yapmaya devam ediyorlar. Hem aileler,  hem çocuklar bu süreçte çok yoruldular.

Çocuğun okuldaki başarısını etkileyen  birçok faktörün yanında,  temel faktör olarak ev-okul-aile sacayağı en önemlisidir.  

Okulda Başarılı Olmanın  Yolları

 

Okul başarısında:

1-AİLENİN ROLÜ

Çocuğun başarısında en önemli faktör ailedir. Çünkü çocuğu en iyi ailesi tanır. Zaten çocuklar da ailede gördüklerini taklit ederler, onlar gibi davranırlar. Atasözümüzde olduğu gibi,  “Armut dibine düşer.” Ailenin  sosyokültürel  durumu çocuğun başarı durumunda önemli etkenlerden biridir.

Çocukların örnek aldıkları kişiler önce en yakın çevresidir. Anne, baba, büyük ailelerde dedeler, nineler, amcalar ve ailenin diğer bireyleri... Çocuğun günlük hayatta yaşadıkları, ahlak ve karakterini oluşturur.

Aileler kitap okursa çocuklar da okurlar, onlar düzgün konuşurlarsa çocuklar da güzel konuşurlar.  Söz ve davranışlarında yanlışlık yaparlarsa, haliyle çocuklar da onlara benzeyecek.

Nasıl fazla baskı ve diğer olumsuzluklar çocuğun gelişmesini, başarısını engellerse, aşırı korumacılık, aşırı serbestlik de çocuk için zararlıdır. Övgülerde olduğu gibi yergilerde de de dengeli olunmalı. Ne göklere çıkarmalı, ne yerin dibine batırmalı. Söz ve davranışlarımızda  realist  olunmalı. Elbette başarısı takdir edilmeli ama, abartmamalı. Başarısızlığı eleştirilmeli ama, onuru zedelenmemeli. Hatalarını düzeltmek için çözüm yolları gösterilmeli, moral verilmeli. Hataları  görmezden gelinilmemeli.

Aileler çocukların derse çalışmalarına ortam hazırlamalılar. Baba maça bakarken çocuk ondan mahrum kalırsra kendisini kötü hisseder. Anne film seyrederken çocuğundan derse çalışmasını isterse bu da olmaz.

Ebeveynler  çocuklarını  iyi tanımalılar. Aile, çocuğunun kapasitesini iyi bilmeli ve ona göre  yönlendirmeli. Çocuklarını kendi hayallarini gerçekleştirmek için değil, çocuğun başarabileceği, seveceği ve mutlu olacağı okul ve mesleğe yönlendirmeliler. Kendi ideallerini yaşatmak için, çocuğun yeteneğine ve yapısına uymayan okul ve mesleklere yönlendirmemeliler. Kendi yapamadıklarını çocuklarından beklememeliler. Mükemmelliyetçi aile  çocuğu mutsuz ve umutsuz yapar.

″İnsanın eğitimini  insana yaraşır hale getiriniz. Çocuklarınızı daha iyi tanımakla işe başlayınız; çünkü onları hiç tanımıyorsunuz.″ (Rousseau)

Ne ekerseniz onu biçersiniz! Ne pişirseniz onu yersiniz!...

Okulda Başarılı Olmanın  Yolları

 

2. OKUL ve ÖĞRETMEN

Okullar çocukların ikinci evidir. Okul bitinceye kadar zamanlarının üçte biri okulda geçer. Bilgiyi orada öğrenirler, gelecekleri   orada şekillenir.  Çocuklar  öğretmenlerini çok severler. Çocuk şarkılarımız bu sevgi ve saygıyı çok güzel ifade eder. Öğretmen de onların  başarıları  karşısında çok mutlu olur. Başarısızlığında adeta kahrolur.

Öğretmenim Canım Benim

Öğretmenim canım benim canım benim
Seni ben pek çok pek çok severim.

Sen bir ana, sen bir baba,
Her şey oldun artık bana.

Okut, öğret ve nihayet, yurda yararlı bir insan et.

Öğretmenim canım benim canım benim
Seni ben pek çok pek çok severim.

Sen bir ana, sen bir baba,
Her şey oldun artık bana.

Okut, öğret ve nihayet, yurda yararlı bir insan et.

 

Şarkıda olduğu gibi, öğretmen çocuğun  canı, anası, babası, evi ve yuvasıdır. Okuyup, öğrenmek ve yurda faydalı insan olarak yetiştirilmesini istemektedir.  Tabii ki okullarda her öğrencinin ihtiyacına göre gereken  ders verilememekte. Okullardaki müfredat Türkiye için genel ortalamaya göre hazırlanmıştır. Çocuklar bu müfredata göre yetiştirilmekte. Peki, eğitimde istenilen seviyede miyiz? Maalesef hayır. Eğitim sistemini çok eleştirsek de, çok başarılı insanlar yetişmektedir. Gelecekten ümitli olmak ve çok çalışmak gerek.

Öğretmenlerimizin çoğunun yaptığı gibi, iyi öğretmen çocuğa anne baba sevgisi, ilgisi ve şefkati ile yaklaşmalı ve eğitmeli.  Vizyon sahibi öğretmen çocukların ufkunu açar, onları güzel eğitir. Çocukların isteklerini dinleyip, onlarla duygularını paylaşır.  Öğretmen  motive etmeli, rehberlik yapmalı, ahlaki değerlerimizi anlatıp,  ahlaklı yetişmeleri için gayret göstermeli. Çocuklara  sevgisini vermeli, anlayışlı ve hoşgörülü olmalı. Çocuğa değer vermeli, onu  adam yerine koymalı, çocuk kendisinin de önemli biri olduğunu anlamalı.

Dersleri sevdirmeli, güven vermeli, moral vermeli, hoşgörülü davranmalı, notla tehdit etmemeli. Katı disiplin uygulayarak dersten soğutmamalı.  Başarısız öğrencilerin ailesi ile, çocuğu ailesine şikayet etmeden, çocukla ailenin arasının açılmasına yol açmadan sıkı işbirliği yapmalı.  Çözüm yollarını aile ile beraber aramalılar.  Aileler de, çocuğun başarısızlığında öğretmeni değil, kendilerini suçlamalılar.

Okulda Başarılı Olmanın  Yolları

3- ÇEVRE

Çocuklar yaşlarına göre arkadaşlarını çok dinledikleri için onlara dikkat etmek gerekir. Çocuğumuzun arkadaşlarının kim ve nasıl  olduğu bilinmeli. Genelde öğrencilerin  arkadaş grubunun başarısı aynıdır. Başarılı öğrencinin arkadaşları da başarılıdır. 

 

Okul dışında gidip geldiği, takıldığı yerlere dikkat etmek gerekir. Çocuğun seçtiği akran grubunun  okula devam/devamsızlığı başarıyı çok etkiler. Peygamberimiz(sav): “Kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin.”  uyarısıyla arkadaş seçiminde dikkatli davranılmasını tavsiye etmektedir. (Diyanet İşleri Başkanlığı: ’’Hadislerle İslam)

Bu konuda  imbikten süzülmüş onlarca atasözümüzü ve bilgelerin sözlerini bilirsiniz.

Çocuklarımızı, kendi arkadaşlarımızın çocukları ile arkadaşlığa zorlamayalım. Çocuklarımızın arkadaşlarını biz seçmeyelim ama, seçtiği arkadaşların kim olduğunu bilelim.

Bazı çocuklarda akranıyla  yeterli ilişkisinin olmaması, çocuğun sosyalleşmesini engeller ve  başarısız olmasına yol açar. Yani dengeyi iyi kurmak gerekir.

Arkadaşlık konusunda rehber olalım. Kendilerinden daha akıllı ve düzgün kimselerle arkadaşlık kurmalarını tavsiye edelim ama zorlamayalım.

Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin.Çünkü; bülbül güle, karga çöplüğe götürür.” (Hz. Mevlana)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi